Bölüm Şarkısı => Who Is She? (She'yi He gibi düşünebiliriz, bölüm için.)
Küfrederek kendimi yatağa attım. Birkaç saniye yüzüstü yattığımdan nefes alamasam da yüzümü saran yumuşak yapı beni rahatlatmıştı.
Evin her yerini aramıştım. İlk olarak kişinin bir hırsız olduğunu düşünmüştüm ancak kartlarım ve paralarım yerindeydi. Sonra herhangi bir sapık olacağına yormuştum ama bunun içinde herhangi kanıt yoktu.
Kişi benim Athena olduğumu biliyordu. İki yıldır pistleri kraliçesi olan kişi. Evet, bir haftadır yarıştaki hallerim berbat olmasaydı namımı hâlâ koruyor olacaktım.
Namımı koruyor olsaydım ve böylesi bir tehditle karşılaşsaydım tehlikede olduğumu düşünür evimi değiştirirdim sanırım. Ama zaten yarışma skorlarım zaten kötüye gidiyordu. Neden tanımadığım birisinin benden kaybetmemi istediğini anlamıyordum. Başka bir şeyin peşindeydi. Bir ihtimal kimliğimi tehlikeye atıyor olabilirdi. Belki bir gün sonraki notu da buna yönelik olacaktı. Başka bir notu olacak mıydı? Eve nasıl girmişti? Sorular beynimin içinde dönerken neyden korktuğumu bilmiyordum.
Siyah, gri, gümüş ve beyaz ağırlıklı yatak odamda yataktan kalkıp siyah masamın önündeki döner sandalyeye çöktüm. Başım geriye düşerken düşünceler beni ele geçirmişti.
Ya X yazarken kastettiği şey kendisinin bilinmeyen ve gizli bir kişi olduğuysa? Ama X'in yanındaki kazara olmayacak kadar belirgin nokta bunu baltalar mıydı? Yani X bir ismin ilk harfi ise ya da bir lakabın? Belki de kendini denklemin bilinmeyen olan X olarak tanımlayıp benim gizli kimliğime atıf yapmıştı? Yani bu alttan alta tehdit edildiğim anlamına mı geliyordu?
Kafamı kendime gelmek istercesine hızla iki yana salladım. Bu düşünceler paranoyak ben için bile fazla paranoyakçaydı. Gizli kimliğe atıf yapma olayını tamamen aklımdan çıkardım. Baykuş İni insanı sizi gönderme yaparak tehdit etmezdi. Direkt size hançerini gösterirdi. Aklıma başka bir düşünce gelince patlayacak gibi hissetmiştim. Ya bu kişi Baykuş İni'nden değilse? O zaman geriye aklıma gelen bir seçenek kalmıyordu.
Kimlik değiştirmeye karar verdiğim güne lanet ettim. Baykuş İni'ne atıldığım güne lanet ettim. Kendimi geliştirme çabama lanet ettim. Kendimi gizli kişiymiş gibi göstermeye karar verdiğim güne lanet ettim. En çok da intihar etmekten vazgeçtiğim güne... Ben güçlü biriydim. Zorluklar hayattan vazgeçme sebebim değil beni güçlendirecek şeylerdi. Ama evren bir kere daha tabancasını bana doğrultmuştu. Canlı bir hedeftim ve namlu bana çevriliydi.
Aslında hikâyeler tam olarak hayatınızda bir şeyler ters gidince başlıyordu. Size anormal gelen değişiklikler hayatınızın rotasını değiştiriyordu. Rotası değiştiği anda gerçek hayatınız başlıyordu.
Bende şu zamana kadar rota bir kere değişmişti bir anda, plansız. Sonucunu sağ kaşımın üstünde başlayıp düz bir şekilde sol kaşımı üzerinde giden oradan da yay şeklinde bir çizgiyle tekrar sağ kaşının üstüne gelen ve sağ gözümün üstüne inen sonrasında da dudağımın sağ köşesine ulaşıp sol köşesinden çıkıp biraz daha uzayan yara iziyle ödenmiştim. Kısacası yüzümün yarısını berbat eden ve bir gözümü kaybetmeme yol açan yara ile. Aslından yarısından da fazlaydı.
Bu notta aynı şekilde ortaya çıkmıştı: bir anda ve plansız. Hayatımın tepetaklak olacağı hissinden korkuyordum. Bir kere yaşamıştım ve ikincisine ihtiyacım yoktu. Aklıma gelen herhangi bir önlemede yoktu. Üçüncü kattaki evime giren kişinin taşınacağım yere girmeyeceğim ne malumdu? Taşınsa mıydım ki?
Bu kişi sadece kaybetmem istiyordu. Kaybetmezsen diyerek bir tehdide başlamıyordu. Zaten istesem de bu evden bir haftadan önce çıkamazdım. Nefesimi seslice verdim ve kafamı dağıtmak için Koç ile olan mesaj sayfama girdim. Ona kirliler için bir teşekkür borçluydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dışarıda Kalanlar
Teen Fictionİki buçuk yıl önceki geçmişinden pistlerde yaptığı hızla kaçan Sahil, gerçek kimliğini de iki buçuk sene öncesine gömmüştü. Birden ona ulaşan gizemli notlar ve kazandığı yarışın gecesinde yaralı bir şekilde kapısına dayanan Atlas. Atlas neden notla...