Şarkı zihnime dolandı. Size de dolansın hahsahd . Ayrıca oy verirseniz çok sevinirim <3<3
Pasifika gittikten sonra kendime koyduğum makarnadan almıştım. Ağzıma bir kaşık daha tıkarken Atlas'ın diğer koltuktan söylenmesini dinliyordum.
"Ya bir dakika dinle sana neler olduğunu anlatacağım. Yemin ederim, bir açıklamam var," demeye devam ediyordu. Bense televizyondaki animeyi izliyormuş gibi yapıyordum. "Seni tanıyorum çünkü seni izledim." Yanlış bir şey dediğinin farkına vardı sanırım ve sustu. "Yani o anlamda değil. Sapık değilim tamam mı?" Dediği şeyi desteklemek istercesine ellerini havada savuşturdu. Onun kafa tarafına yakın koltukta oturduğumdan o beni göremiyordu ama ben onun yaptığı her hareketi görebiliyordum. "Üff," diye mırıldandı bir anda. "Olay çok karışık çıldıracağım ya! Anlatamıyorum da."
"Evime neden ve nasıl girdiğini anlatarak başla," dedim. Onu dinlediğimi açık ettiğimden televizyonu kapadım.
"Sen beni dinliyor muydun ya?" diyerek kafasını geriye atarak bana bakmaya çalıştı. Bu açıdan öyle garip görünüyordu ki kıkırdamadan edemedim. Ben ona gülerken öylece bana baktı ve sonra kafasını sallayarak önüne döndü.
"Bak şimdi," diyerek tekrar anlatmaya başladı. "Ben de Baykuş İni'nde çalışıyorum. Hırsızım." Duraksadı, nereyi toparlayacağını merak ederken devam etti. "Robin Hood gibi bir hırsızlıktan bahsediyorum bu arada. O yüzden evine girmek benim için zor değil. Seni Tanrıça olarak çıkış yaptığından beri tanıyorum. Neredeyse her karşılaşmanı izledim," dedi. Derin bir nefes aldı. "Senin hayranlarından biriydim, kısaca. Seni destekliyordum." Atlas, bu cümlesinden sonra oldukça uzun bir süre durdu. İlgisiz görünmeye çalışan benim için bile uzundu.
"Sonra?" dedim devam etmesini beklediğimi belirterek.
"Sonra sen yara aldın," diyerek atladı geçmişin kâbusunu. Duraksamadan devam etti. Söylediği cümlenin bana hatırlatacaklarından mı korkuyordu yoksa kendisi mi etkileniyordu, anlamamıştım. "Yarışmalardan çekildin. O zaman tabii daha gençtim ve kim olsa hayranı olduğu birisinin yarışmalardan çekilmesine bozulurdu." İki buçuk yıl öncesi o kadar da geçmiş değildi bana göre. "Araştırmaya başladım. Kimsin, kim değilsin? Baykuş İni'nde ne zamandır varsın? Ama hep sonuçlar bir yere çıktı: büyük bir gizemdin. Koskoca bir boşluktun. O son karşılaşmadan sonra sanki hiç var olmamış gibiydin. Farklı bir gerçeklik gibi geldin bir süre," dedi ve boğazını temizledi. "Su getirebilir misin?" demesiyle ayağa kalktım.
Makarna tabağımı da alarak mutfağa ilerledim. O bir şey yemek istememişti. Ben de zorlamamıştım açıkçası. Yetişkin birinin ağzına makarna tıkmak pek de mantıklı gelmiyordu. Suyu doldurup yanına döndüm. Yer çömelerek sırtından biraz destekledim ve bardağı dudaklarına dayadım. Birkaç yudum alınca geri çektim. Benimle pek göze göze gelmeden devam etmeye başladı.
"Bunu anlayamamıştım. Hiçbir yerde, hiçbir bilgin yoksa nasıl olur da kendine düşman edinebilirdin?" Benim de aklımda yankılanan bir soru buydu. Nasıl olur da nefret kazanabilirdim? Sadece kazanmam bana nelere mal olacağını anlamış olmuştum. Soruyu ilk başta öylesine dile getirdiğini düşünsem de yüzümü incelediğini fark ettim. Benden cevap bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dışarıda Kalanlar
Teen Fictionİki buçuk yıl önceki geçmişinden pistlerde yaptığı hızla kaçan Sahil, gerçek kimliğini de iki buçuk sene öncesine gömmüştü. Birden ona ulaşan gizemli notlar ve kazandığı yarışın gecesinde yaralı bir şekilde kapısına dayanan Atlas. Atlas neden notla...