"Seni yıkamama izin mi vereceksin?" (Bölüm 14)

5 0 0
                                    

Son üç günüm bir maratonmuşçasına geçmişti. Tek kelime ile böyle özetlenebilirdi. Atlas ve onun kusma ataklarıyla ilgilenmek üç gün içerisindeki en basit işimdi. İki yarışmaya katılmıştım ve ikisini de kazanmıştım. Şu anlık her şey normal gibiydi. Ders çalışıyordum, ne kadar kendimi geliştirmek zor gelse de ilerleme var gibiydi.

Atlas ve ben bu üç gün boyunca pek konuşmamıştık. Konuşkan olmasam da hızlı diyaloglar kurabilen birisi olarak bu durumumuz bana garip geliyordu. Oysaki henüz dört gündür tanıdığım birinin herhangi bir hareketi beni şaşırtmamalıydı. O, şahit olduğum kusma atağından sonra kendini hepten geriye çekmiş gibiydi. Açıklamadığı kısımlar vardı ve ben şu anlık üzerine gitmek istemiyordum.

Duşa kabinin içerisine bir bakış attım. Atlas burada nasıl yıkanabilirdi ki? Her türlü karnı kasılacaktı. Dün sargılarını değiştirirken gördüğüm kadarıyla o kadar da kötü bir durumda değildi. Karnına streç film sararak duşa girme fikri de ondan çıkmıştı.

Kendi kendini yıkayabileceği konusunda oldukça netti. Ayakta durabiliyor olması ve eğilemiyor oluşunu göz önüne aldığımızda tek yapabileceği şey kollarını ve gövdesini yıkamak olacaktı.

Suyu açmak ve ayarlamak için gerekenden fazla bir süre harcamıştım. Sonunda suyu rahatlatıcı bir ılıklığa getirdiğimde uzandığı yerden onu almak için içeri koşuşturdum. Hiçbir şey söylemeden omuzlarına uzandığımda kendini dikeltebildiği kadar dikeltti. Bacaklarını koltuktan aşağı bıraktı. Yavaş bir şekilde ayağa kalktı. O kadar ağır hareket ediyordu ki onu gözümde daha da hassaslaştırmıştım.

Banyoya geldiğimizde -sonunda- konuşmadan onun kıyafetlerini çıkartmaya başladım. O ne beni durdurmaya çalıştı ne de itiraz etmeye girişti. Sadece kollarını karnını germeyecek şekillere soktuğumda bana yardımcı oldu. Sonunda sweatshirtten kurtulduğumuzda gövdesine kısa bir bakış attım.

Sargı bezleri normal bir durumdaydı. Üzerine sterçfilm sararak sudan koruyacaktık o kadar. Ama Atlas daha da mı zayıflamıştı? Üç günde gözle görülür bir şekilde zayıflaması mümkün müydü ki?

Ellerim belinden düşecekmiş gibi duran pantolonunun beline gitti. "Pantolonunu çıkarıyorum," dedim. Ne olur ne olmaz ona yine de itiraz hakkı tanımıştım.

"Tamam," diye mırıldandı. Sesi içine kaçmış gibiydi. Rahatsızlık duyuyor olabilirdi. Başka birinin yardımına böylesine muhtaç olmak ona kötü hissettirmiş olabilirdi.

Pantolonun düğmesini ve fermuarını hızlıca açıp bacaklarından aşağı sıyırdım. O ayaklarını kaldırıp geriye atarken iyice çıkardım ve kirli sepetine attım.

Ona en başta bu iş için ablasını çağırabileceğimi söylemiştim. O da ablası onu bu hâlde bırakıp gitmişken sırf duş aldırmak için geri gelmeyeceğini söylemişti. Fazlasıyla haklıydı. Sonrasında da kendi kendini yıkayabileceği konusunda oldukça ısrarlı davranmıştı ama durumu ortaydı.

"Kendin kıyafetleri bile çıkaramazken yıkanman çok zor," dedim ve bekledim. Teklifin ondan gelmesi gerekiyordu.

"Yardım edebilir misin?" diye sordu çekingeyle. Yandaki streçfilme uzandım. Bir kısmı sabitleyip etrafına sarmaya başladım. Kollarım belinin arkasından dolandığında burnum neredeyse omzundaydı. Başımı geriye atıp iyice boynuna yaklaştırdım. Bunu istemsizce yapmıştım ama bu kadar yakındayken onun nefesini tuttuğunu duymuştum. Yüzümde oluşan gülümsemenin sebebini o an çözememiştim. Çözdüğümde de birçok şey birbirine girmiş olacaktı.

Geriye çekilip bir iki defa daha tur attırdım. Su almayacağına emin olacağım şekilde ayarladığımda ona baktım. "Sen suya gir. Ben üzerimi ayarlayıp geliyorum," dedim. O başıyla hafifçe onaylayıp duşa kabinin içine adım atınca yatak odama dönerek üzerimdeki kazağı ve eşofmanı çıkarttım. Onlar yerine kullanmadığım eski bir tişörtü üzerime geçirdim. Altıma da genelde evde tekken giydiğim kısa şortlardan birini giyindim. Banyoya geri dönüğümde onu gözlerini kapamış bir hâlde başından aşağı su akarken bulmuştum.

Dışarıda KalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin