Layla içeri girdiğinde şaşırmıştım. Onu görmeyi beklemiyordum, çok güzelleşmiş. Biliyorum, ona hiç sahip çıkmamıştım, babama karşı korumamıştım, iyi bir abi olamamıştım. Bu yüzden söylediği her şeyi hakediyorum. Ben onu çok seviyorum fakat bunu ona gösteremiyorum. Bildiğim kadarıyla evden kaçtıktan sonra Potter ve Weasley'lerle yaşamaya başlamış. Layla gittiğinde Mattheo'nun söylediği şey gündem olmuştu.
"Oğlum iyi misin ne tatlımı?"
"Kardeşim aşık ola ola bu kıza mı odun? Aptal olma."
Tom'un söylediği şeye çok sinirlenmiştim, benim kardeşim kadar mükemmelini bulsunlar da görelim.
"Saçmalama Tom, ilk yıldan beri benden hoşlandığını biliyorsunuz. Bence bununla oynamak eğlenceli olur."
Yumruklarımı sıkıyordum, Riddle'ı yumruklamamak için zor duruyordum fakat babam beni öldürürürdü.
"Nasıl yani?"
"Bu kadar salak olma Adrian, kızla oynayacak işte"
Blaise, gözlerini Adrian'dan çekip bana döndü. Aralarında en iyi anlaştığım kişi Blaise'di. Layla'ya değer verdiğimi bilen tek kişi oydu.
"Draco sen ne düşünüyorsun?"
"Ben...Ben"
Blaise dışında herkesin bana olan bakışı beni daraltmıştı. Sanki duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Terlemiştim, yanlış bir şey söylersem olacakları biliyordum.
"Yap gitsin Mattheo."
Pişman olacaktım, çok pişman olacaktım. Küçükken bir keresinde şiddetli yağmur yağıyordu ve Layla yatağıma gelip benimle yatmıştı. O zamanlar aramız daha iyiydi, Layla'nın bana değer verdiğini ve güvendiğini bana Mattheo'ya olan hoşlantısını anlatmaya başlamasından anlamıştım. Ben onu hep tersliyordum, fakat bu onun umrunda bile değildi. Mattheo'ya olan hoşlantısını bizimkilere söylediğimde aramız bir daha eskisi gibi olmamıştı. Layla artık yanıma gelip benimle konuşmuyordu. Bizimkiler onu görünce alay etmeye başladığı için artık sadece beni bile görse yolunu değiştiriyordu. Sonrasında zaten evden kaçtı ve bir daha görüşmedik. Onu çok özledim, özlüyorum. Hep yanına gitmek istiyordum ama gidemiyordum. Şimdi de gidemiyorum ve o Potter'la abi kardeş ilişkisi yaşıyor. Blaise bana üzüntüyle baktı. Gözlerimi kaçırıp yere baktım.
Layla Malfoy'un ağzından;
Draco acaba kırılmış mıdır? Ne saçmalıyorum, umrunda bile değilim. Bütün moralim bozulduğu için kompartımana geri döndüm.
"Ne kadar çabuk geldin."
"Yarı yolda üşendim Harry, arkadaşım olmadığı aklıma geldi bir de."
Cidden bunu düşünmeden gitmiştim ve diğerleri de ben üzülmeyeyim diye söylememişti, biliyordum.
"Gel yanıma otur Layla."
"Geliyorum Herm."
"Ne münasebet? Benim yanıma otur güzelim."
"Yo benim yanıma oturacak."
"Ay benim için kavga etmeyin ikinizin ortasına otururum."
Ben Hermione'ın yanına geçtim, Harry de yanıma geldi. Bu küçük tartışmaları seviyordum çünkü sevildiğimi hissettiriyordu, ne yapayım sevgiye muhtacım.
"E ben dışlandım şimdi?"
Ron kollarını küsmüş gibi bağladı.
"Ronald! Sana yemek yapacağım, söz bak."
Bir tek benim Ronald dememe izin veriyordu, bir de Molly teyze sinirlenince diyordu tabii.
"Tamam, affettim!"
Bir süre sohbet ettikten sonra sabah erken kalktığım için uyku çökmüştü.Harry'nin omzuna kafamı koydum ve uykuya daldım. Harry beni uyandırdığında kapıya ters ters bakıyordu. Ben de gözlerimi ovup kapıya baktığımda gözlerim fal taşı gibi açıldı, Mattheo kapıda durmuş tatlı tatlı bana bakıyordu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(böylemsi bakıyo)
"Mattheo! Ne işin var burada?"
"Selam Layla, ben düşündüm ki Hogwarts'a kadar sana eşlik edebilirim. Tabii sende istersen."
Bizimkilere göz gezdirdin ve üçü de tepkisizdi.
"Tabii...Tabii olur."
Ben ayağa kalkıp bavulumu elimde aldığımda Harry bileğimi tuttu.
"Mattheo sen git, ben geliyorum."
"Gidecek misin gerçekten?"
"Neden gitmeyeyim ki?"
"Aralarında abin de var Layla ve hayatımız boyunca bize zorbalık yapan kişi onlar."
"İnsanlar değişemez mi? Ayrıca abim konusuna gelirsek onunla konuşacağımı kçm söyledi? Ben mattheo ile konuşmaya gidiyorum."
"Bilemedim Layla, çok güvenme derim"
"Off Hermione, Hadi ama çocuklar! Arkadaşınızın hoşlandığı kişi onu yanına çağırıyor, azıcık mutlu olamaz mısınız?"
"Ya ne demezsin!"
"Gidiyorum ben!"
Trenden indiğimde Mattheo ve diğerleri beni bekliyorduç
"Üzgünüm biraz beklettim."
Mattheo gülümsedi, ÇOK GÜZEL GÜLÜYOR!!!
"Sorun değil, zaten tanıyorsun ama bunlar bizimkiler."
"Selam."
İlk olarak Adrian konuştu.
"Selam Layla, memnun oldum."
Tatlı birisine benziyordu. Mattheo Tom'u dürtünce konuşmaya başladı.
"Selam Malfoy, bugün sana kötü davrandığım için üzgünüm."
"Layla de lütfen, o soyismini sevmiyorum."
Ortamda kısa bir sessizlik oldu.
"Gitmeyecek miyiz?"
"Ha, evet. Gel Layla."
Kayıklara bindik. Hogwarts'a vardığımızda ortak salona doğru ilerledik.
