0.3

797 27 8
                                    

selaaam yine uzun aradan sonra burdayım. ARKADAŞLAR VOTE ATIN YOKSA YAZMAM HE teşekkürler iyi okumalar bebislerimmm

-------------------------------------------------------------------------------

Eski binamda devam edecektim, yani Slytherin. Mattheo'larla beraber oturdum ve yanımıza biri daha geldi. Ben çok aç olduğum için butun ilgim sadece masadaydı, bu yüzden gelen kişinin yüzünü görmemiştim.

"Aman Tanrım Layla!"

'Bana mı sesleniyor' bakışı attıktan sonra sesin geldiği tarafa baktım.

"Pansy?"

Ben Hogwarst'tan ayrılmadan önce Pansy en iyi arkadaşımdı. Buradan ayrılırken zor olan tek şey Pansy ile vedalaşmaktı. Mantıken şuan burda olmam da saçma çünkü babam beni kolayca bulabilir. Ama anlaşma yapmıştık, Severus'un gözetimi altında olduğum sürece yanıma gelmeyecekti. Sene sonunda da beni alamazdı zaten. Herneyse, bilmediği şey ise bizim Severus Amca ile çok iyi anlaşmamızdı. -Snape'e amca demek çok garip aq- Diğerlerine zor bir insan olduğunu biliyorum, ama bana farklı. Bu yüzden baya torpilliyim sanırım. Pansy bir anda bana sarılınca kendime geldim.

"Kızım çok özledim seni!"

"Bir de bana sor!"

Sarılmayı bırakıp gülüşerek oturduk. Sağımda matteho solumda da Pansy oturuyordu. Diğerleri de önümüzdeydi.

"Pansy ile tanışıyor musunuz?"

"Evet Mattheo, en yakın arkadaşımdı."

"İyi de siz Layla hakkında-"

Adrian, Pansy'nin koluna vurunca sustu ama 'sonra açıklayacaksınız' bakışı attı. Benim hakkımda iyi şeyler düşünmediklerini biliyordum ve ne oldu da değişti bilmiyorum ama kendimi kandırıyordum, bana karşı iyi olmalarının sebebi değişmeleri değildi.

Dambledore konuşma yaptı ve daha sonra yemeklerimizi yedik, ardından S.o.s'na gidip yatakhanelerimize baktık. Ben şansıma Pansy ile kalıyordum. Draco Blaise ile, Mattheo Adrian ile, Tom ise tek kalıyordu. Onu biliyorsunuz bunu sorgulamazsınız bence.

Bir hafta sonra

Aradan 1 hafta geçmişti. -oha ciddi misin ya- Harry'lerden çok Mattheo'lar ile takılıyordum. Bu yüzden zaten kavga ederlerken daha çok kavga etmeye başlamışlardı ve arada kalmayı sevmiyordum, keşke arkadaş olsalardı. 1 hafta içinde Adrian ile yakın olmuştuk, dışarıdan görüldüğü gibi katı değildi. Ben S.o.s'nda otururken içeriye bizimkiler girdi.

"Naber tatlış!"

"Selam Adri."

Adrian yanıma oturduğunda diğer yanıma da Mattheo oturdu. Diğerleri de yerleşirken Mattheo'ya baktım. Onunla aramız garipti, en azından onun yanında ondan hoşlandığımı saklamakta çok iyiydim. Ne anlamı var ki? Zaten hepsi biliyor. Beni gruba dahil ettiğinde benden hoşlanıyor, en azından beğeniyor sanmıştım. Fakat sürekli kızlarla dolaşıyor ve benimle çok konuşmuyordu, klasik Mattheo Riddle. Pansy gelip kucağıma oturdu ve bana sarıldı.

"Bırak kitabı benimle ilgilen ya!"

Kitabı kapatıp bende ona sarıldım.

"Sen iste yeter ki bebeğim."

Yanağımdan öptü.

"Hala lezbiyen olduğunuzu düşünüyorum."

"Sanane Adrian!"

"Pansy'yi kızdırma Adri."

Pansy Adrian'a yastık fırlattığında gülmeye başladık. Yastığı baya sert yemişti.

"İyi misin lan göt?"

"Adri bizi iki tane falan görmüyorsun değil mi?"

"Yok yok, iyiyim."

Pansy kucağımdan kalkıp Tom'un yanına oturmuştu.

"Amk şaka maka sana baya alıştık he!"

Adrian bunu gülerek söylerken birden gülümsemesi soldu ve herkes bakışmaya başladı, Pansy ve ben ne olduğunu anlamamıştık.

"Aşkolar sakin ölmüyorum."

Ortama neşe katmak için söylediğim şey işe yaramamıştı. Pansy'ye 'konu aç' diye bir bakış attım ve konuşmaya başladı.

"Biliyor musunuz? Bugün birisi beni baloya davet etti."

Ah, evet haftaya balo vardı. Biliyorsunuz, kitapta balo olmazsa olmaz.

" Ne? Kim? Hangi bina? Ne zaman? Kabul ettin mi?"

"Sakin Tom! Slytherinden bir çocuk, ismini bilmiyorum. Kıvırcık bir şeydi."

"Kabul ettin mi!"

"Ya ne bağırıyorsun? Etmedim!"

"Niye bu kadar sinirlendin ki Tom?"

"Sen karışma Malfoy!"

Diğerlerine nazaran Tom'un bana daha soğuk olması beni sinir ediyordu. Bana karşı her zaman böyleydi, niye bilmiyorum ve hiçbir zaman da bilemedim.

"Çocuklar siz bir gidebilir misiniz? Tom'la bir şey konuşmak istiyorum da."

Geldiğinden beri hiç konuşmayan Mattheo konuşmaya başladı.

"Neden? Bizim yanımızda konuşun."

Tom'a baktığımda anlamış olacak ki Mattheo'ya döndü.

"Gidin Mattheo." 

Mattheo bir süre Tom'a baktıktan sonra ayağı kalktı, onunla beraber diğerleri de kalkmıştı. Herkes gittikten sonra bende gidip Tom'un yanına oturdum.

"Bak beni sevmediğini biliyorum Tom. Ama ben ikimizin arasındaki buzları eritmek istiyorum."

"Ben istemiyorum?"

Nefesimi dışarıya verdim.

"Pansy'den hoşlanıyorsun değil mi?"

Bir süre bana baktı.

"Yok öyle bir şey."

"Hadi ama! Saklamana gerek yok, bana güvenebilirsin Tom."

"1 haftadır tanıdığım birisine neden güveneyim ki?"

"Beni 1 haftadır tanımıyorsun, 7 yıldır tanıyorsun. Eskiden bize geldiğiniz zaman da beni sevmezdin sen, beni dışlardınız hep. Harbiden benimle alıp veremediğin ne Tom?"

Tom konuşmayınca ben konuşmaya devam ettim.

"1 hafta seni gözlemleme fırsatı yakaladım ve dışarıdan göründüğün kadar umursamaz değilsin. Aksine arkadaşlarını çok önemsiyorsun ve en çok Pansy'yi. Neden bana karşı farklısın?"

"Sen... Sen fazla iyisin Layla, uzak dur bizden. Biz seni karartırız."

"Daha ne kadar kararabilirim?"

Tom bir şey söyleyecekti ki diğerleri geldi. Salondaki herkesin bizi izlediğini o an fark etmiştim.

"Bitmedi mi amına koyayım!"

"Ne kadar sabırsızsın Mattheo, bitti."

Tom'un yanından kalktım. Tom'a sinirlenmiştim, beni küçük görüyordu. Ona göre iyi insanlar acınası insanlardı. 

"Benim Biçim değiştirme dersim var, size iyi eğlenceler."

"Tamam bebeğim, ortak salonda görüşürüz."




Aşk Değiştirir İnsanı>Mattheo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin