ASKLARIMM YERİ DÖNDÜM PIWRJGPWIGJIOJ uzun zaman sonra bölüm attığımı biliyorum ve öncelikle özür dilerim bekleyenler içiinn. Bölümün iyi olduğunu düşünmüyorum ama daha fazla bekletmemek için attım o yüzden özür dilerim hepinizden. İyi okumalarrr
----------------------------------------------------------------------------------
Son 3 hafta çok sessiz geçmişti. Yemek yiyor, derse giriyor sonra hepimiz odalarımıza çekiliyorduk. Mattheo ise... Konuşmayı kesmiştik, hepimiz. Pansy'nin "Eğer gidersen bir daha yanımıza gelemezsin" sözünden sonra ne o gelmişti ne de biz gitmeye cesaret edebilmiştik. Hala o kızla takılıyordu, değişmişti. Hiç gülmüyor, sadece kafa sallıyor, geri kalan zamanlarda da sadece bir noktaya bakıyordu. Eğer birisi bana 3 haftada her şey değişecek, sen böyle bir nsan olacaksın deseler inanmazdım belki de ama hayat işte, beklenmedik şeylerle doludur. O kadar boğuluyordum ki düşüncelerimde, o kadar ağlıyordum ki bazen uyumaya bile vaktim kalmıyordu.
Babam, Severus Amca ile bazı haberler yolluyordu, haftaya bir toplantı olacağını ve Severus Amca'nın bizi gizlice çıkaracağından bahsetmişti. Mattheo'yu uzun süre sonra görmecek olmak, kızın gelip gelmeyeceğini düşünmek gibi şeylerden Voldemort'un karşısında olacağım konusuna bile endişelenemiyordum. Koluma koyulan el ile düşüncelerden çıktım.
"Layla?"
Kafamı çevirdiğimde dağınık sarı saçlar, şiş gözler ve beyaz bir yüzle karşılaştım; abim.
"Draco, ne zaman geldin?"
"5 dakika oldu, o kadar dalgındın ki fark etmedin."
Ortak salonda şöminenin yanında oturuyordum, üstümdeki pikeyi kollarımdan atıp doğruldum.
"Bir şey mi oldu?"
"Uzun zaman oldu Layla, artık neredeyse hiç konuşmuyoruz. Biz, yani... Toplanmayı düşündük ve senin de gelmeni istiyoruz."
Nefes verdim ve bahane bulmaya çalıştım.
"Abi,"
"Günlerdir sadece derslere giriyorsun, bazen yemeğe bile gelmiyorsun. Tamam hepimiz dağıldık ama senin için endişeleniyoruz Layla."
Günlerdir odamdan çıkmamaya özen gösteriyordum, derslerden sonra direkt odama geçiyor ve yine düşüncelerimle yalnız kalıyordum. Onları üzmeye hiç hakkım olmadığından kendim için olmasa da onlar için bir iki saatliğine dışarı çıkabileceğimi düşündüm.
"Tamam, nereye gidiyoruz?"
Draco'nun dudaklarına bil gülümseme yayıldı ve elimden tutup beni ayağa kaldırdı.
"Merak etme, uzağa gitmiyoruz. Bahçede oturacağız sadece, üstünü değiştirecek misin?"
Kalpli pijamalarıma baktım ve yüzümü yine abime çevirdim.
"Ben iyiyim böyle."
Draco sırıtıp kolunu omzuma attı ve çok konuşmadan bahçeye çıktık. Bir ağacın altında oturan ve gülümsemek için ellerinden geleni yapan arkadaşlarıma baktım, nasıl olmuştu da dağılmıştık biz böyle?
Draco ile onlara yürümeye başladığımızda bize döndüler. Draco, Harry'nin yanına oturduğunda bende Tom'un yanına oturdum.
"Selam."
Ortaya attığım anlamsız ve soğuk sözcüğün sonucunda herkes karşılık vermişti, Adrian birden ayağa kalktı.
"Off, cenazedeymiş gibi oturacak mıyız? Hadi ama, günlerdir neredeyse tek kelime bile etmiyoruz. Sizi özledim çocuklar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Değiştirir İnsanı>Mattheo Riddle
Fanfiction"Parfüm mü sıktın?" "Evet." "Sıkma bir daha." "Neden ki? Kötü mü olmuş?" "Sen daha güzel kokuyorsun, bunu parfümle kapama."