Hislerim hakkında ilk defa belirsizlik içindeydim. Kendimi aklımdan geçen hiçbir düşünceye inandıramamıştım.
"Biraz gergin bir karşılaşma oldu ama hallettik gibi." diyordu Jungkook. Bu kızı getirdiğinden bu yana yaklaşık on dakika geçmişti ve hala yollamak yerine onu planımıza dahil etmeye çalışıyordu.
Mutfağa gitmek için ayaklandığım sırada bakışları beni bulmuştu. "Nereye?" diye sorduğunda bir cevap vermeden mutfağa gitmekten de vazgeçerek merdivenlerden aşağı indim.
Hala nasıl bu kadar vurdum duymaz olabiliyordu? Ona o siteyi kullandığını söylemeye karar vermiştim fakat sanki sormak istediklerimi anlamış gibi o kız aniden çıkıp gelmişti.
"Lauren?"
Birden bire işittiğim onun sesiyle afallamış bir halde merdivenlere baktım. "Ne işin var burda?" Sert bir şekilde çıkışmak istememiştim ama hala sakinleşebilmiş değildim. "Kız geldiğinden beri yüzün gülmüyor. Ne söyleyecektin bana?"
"Ya sen hangi hakla planımıza tanımadığımız birini dahil edersin?!" Konuya açan madem oydu sinirimi istediğim gibi çıkartmak bana kalırdı. "O adamın gerçekten özür dileyebileceğini sanmıyordum tamam mı? Bu yüzden güvenilir bir hacker geti-"
"O kızı derhal göndereceksin burdan. Duydun mu beni? Onu istemiyorum." Sinirle geriye taradığım saçlarımla sakinleşmek için ondan uzaklaştım. O kızı buraya çağırmadan önce bize sormalıydı.
"Sen... kıskandın mı?" Duyduğum sözleriyle bir kez daha öfkeyle yüzüne döndüm. "Ah, demek gerçekten kıskandın." diyordu imalı tavırlarıyla. Daha fazla sakin kalamayarak üzerine doğru yürüdüm. Sözlerimi nasıl böyle çarpıtabilirdi? "Çocuk musun sen?" Kelimelerimde seçici olmak istesemde bunun olmaması için elinden geleni yapıyordu. "Plana dahil olduğun için şükretmelisin."
"Bu ne demek şimdi?"
"Seni plana dahil etmek istemiyordum demek. Bana yeterince dürüst olduğunu düşünüyor musun gerçekten? Hah, birde üstüne öpt-" Aniden belimden kavranmam ve ağzımın örtülmesiyle neye uğradığımı şaşırdım. Bedenimi hemen tuvaletin yanında kalan odaya çekerek kapıyı üzerine kapatıp elini ağzımdan çekmişti.
"Sessiz olmayı bilmiyor musun sen?"
"Neden? Hacker- ah pardon sevgilinin duyacağından mı korkuyorsun?" Omzumla bedenini itikleyerek kapıyı açmak üzereyken bileğimden kavramasıyla beni durdurmuştu. "Lauren neden bunu yapıyorsun? Sana gerçekten bir şeyler anlatmak zorunda değilken neden zorundaymışım gibi davranıyorsun?"
Yatıştırmaya çalıştığım öfkemi sözleriyle bir kez daha ortaya çıkardığında bileğimi hızla kendime çektim. "Bir şeyleri anlamak neden senin için bu kadar zor Bay Jeon? İstersem hayatına ait her şeyi bir saat içinde öğrenebilirim fakat bunu yapmak yerine sana soruyorum." Gerçekten anlamıyor muydu? Yoksa zor olan ben miydim? "Gözlerime bakarak yalan söylüyorsun, sana nasıl güvenebilirim? Benim için hayati olan bir plana dahil oldun. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Borderline |jjk|
Novela Juvenil"Karar." Hakimin sözlerine itaat eden kalabalık aynı anda ayağa kalktı. Genç kız, buğulu gözlerini silerek onlara ayak uydurup ayağa kalkarken artık ağlamaktan yorgun düşen bedenini ayakta tutmakta bir hayli zorlanıyordu. "Lauren Moon, Güney Kore C...