"Karar."
Hakimin sözlerine itaat eden kalabalık aynı anda ayağa kalktı. Genç kız, buğulu gözlerini silerek onlara ayak uydurup ayağa kalkarken artık ağlamaktan yorgun düşen bedenini ayakta tutmakta bir hayli zorlanıyordu.
"Lauren Moon, Güney Kore C...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pusula...
Bu sefer beni bulmana bu kadar çabuk izin vermeyeceğim Jeon Jungkook. Hayatımı zar zor toparlamışken bir hiç uğruna bir kez daha dağıtmayacaktım.
Öfkeyle soluyarak bulunduğum yerden hızla ayağa kalktım ve odadan dışarı çıktım. Üçer üçer indiğim merdivenleri tamamlayarak en alt kata inip hızla Hyunwoo'nun odasına girmiştim ve henüz uyumamış olmasıyla birlikte beni şaşkınlıkla karşılamıştı.
"Sen uyumadın mı?"
Cevap verebilecek bir durumda olup olmadığımı bilmiyordum bu yüzden sadece bana aldığından başka var mı diye kontrol etmeye çalıştım ama gözüme çarpan yeni bir eşya olmadığı için ona döndüm ve her ihtimale karşı bileğinden tutarak onu odadan alıp mutfağa çıkardım.
"Neler oluyor? İyi misin?"
"Bugün o eşyayı aldığın yerden başka bir şey aldın mı?"
Kolundan çekiştirdiğim için açılan omzunu hala şaşkın bakışlarla bana bakarak düzeltirken fevri şekilde davrandığımın farkına ancak vararak dudaklarımı birbirine bastırdım. "Evet, bir hoparlör almıştım ama söyler misin neler oluyor Lau-" İşittiğim sözleriyle birlikte adımı söylemek üzereyken son anda elimle dudaklarını örterek sus işareti yapmıştım. "O nerde?"
Eliyle merdivenleri işaret ettiğinde derin bir nefes vererek elimi kendime çektim yavaşça. "Pekâlâ bence bana neler olduğunu artık söylemelisin?" Söylemek için henüz erken olsada bunu daha fazla gizleyemezdim. " 'xxx.bencyaudrey.com'. Pusula Hyunwoo... o eşyalar sıradan değil."
O an kendi eliyle şaşkınlıkla aralanan dudaklarını örttüğünde sakin kalmak için derin nefesler alıp vererek düşünmeye çalıştım. Bana bir çekiç lazımdı ve o eşyaları ortadan kaldırmalıydım.
"Bana o hoparlörü getirir misin ve bir de çekiç."
Beni hızla onaylayıp aşağı inerken aklıma yer eden planı uygulamaya geçirmek için hızla yukarı çıkarak müzik aletini alıp minik Hyunwoo'yu da yerine yatırarak aşağı geri indim. Tam o sırada hoparlör ve çekiçle gelen Hyunwoo oldukça sessiz olmaya çalışıyordu. O an elime hoparlörü kullanması gerektiğine dair kısa bir yazı yazdım. Fakat bana ait olan müzik aletini son anda aklıma gelen başka bir yere koyma fikriyle elime alarak hızla aşağı indim ve orada ki banyoya bırakıp yeniden yukarı çıktım.
Dinleme cihazının bir tanesini parçalamak sandığımdan daha kolay olacaktı.
Şarkı kısa sürede çaldıktan sonra sanki aniden bağlantısı kesilmiş süsü vererek çekici elime alıp her ihtimale karşı salondaki tuvalete girdim ve var gücümle hoparlörü parçaladım.
Birkaç kere daha vurduktan sonra gördüğüm dinleme cihazının parçalandığına emin olarak çekicin ucuyla tamamen ezilmesi için biraz daha baskı yaptım ve elime alarak tuvaletten çıktım.
