🔐8

99 13 28
                                    

İyi okumalar💜💙
.
.
Medya hikayede geçen ev♡

Medya hikayede geçen ev♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeon Jungkook...

Hayatımı bir kez daha mahvetmeye yemin mi etmişti?

Belkide.

Onun tarafından darbe almak canımı hiç olmadığı kadar sıkmıştı ve ben bu duruma tepkisiz kalmadım.

Yerde öylece duran bedenim kaldırılmayı beklerken tam olarak tahmin ettiğim gibi bedenimi alıp peşinde sürüklemeye başlamıştı. Kısa sürede ara sokaklara girdiğimizde o ve ben dışında kimse kalmadığını görerek kolumu hızla kendime çektim ve karnına sert bir tekme attım.

"Demek ona çalışmak böyle bir şey ha?"

Yerden kalktığı gibi üzerime saldırmak üzere harekete geçtiğinde yüzüne bir yumruk vurarak bana yaklaşmasını engelledim. "Tabii, seni övmeden duramamıştır o. Eric'in beceremediğini sen yaparsın, onu bana getir bla bla bla..."

Bana saldırdığım hareketle karşılık vermek üzereyken bir kez daha göğsüne sert bir tekme atarak bedenini yere düşürdüm ve bu sefer yerden kalkamamıştı. "Bu kadar kolay mı kandırılıyordun? Yoksa ona karşı da rol yapmaya devam mı ediyorsun?"

Yanına yaklaşırken birden ayağa kalkıp eklem yerimden bedenimi aşağı çekerek yere düşürmüş ve üzerime çıkmıştı. Bileklerimi tutmak üzereyken başımdaki şapkayı hızla çıkarıp yüzüne sert bir kafa atarak bedenini yana itekledim ve üzerine çıkarak defalarca yumruk attım yüzüne.

Öylesine öfkeli hissediyordum ki kana bulanmış yüzü bile içimi soğutmuyordu. Defalarca vururken kendimi durdurmak istesemde sanki ellerim durmuyordu. Fakat kollarımın aniden tutulmasıyla bedenim hızla geri çekilmişti. Kokusundan tanıdığım Hyunwoo beni kısa sürede ara sokaktan çıkartarak arabaya bindirmiş ve hızla oradan uzaklaşmıştık.

Yaptığım şeyi yeni yeni idrak ederken gözlerim titreyen ellerime inmişti. "Sen iyi misin? Yaralandın mı?" Hyunwoo endişeli bir tonla hem yüzüme hemde yola bakmaya çalışıyordu. Bense idrak ettiğim şeyi kabullenmeye çalışıyordum. Gerçekten durmadan onu yumruklayıp öldürecek miydim? Hayir saçmalıyordum.

"O iyi tamam mı? Korkma."

"Durdurmasaydın... öldürecektim onu."

"Saçmalama Lauren. Bunu hiçbir zaman amaçlamadın-"

"A-Arabayı durdurur musun?"

Yaşadığım şoku hiçbir şekilde atlatamamıştım. Israr etmeden arabayı durdurmasıyla kendimi hızla dışarı attım. Yüzüme çarpan rüzgar bedenimi tamamen titretirken ellerimin acısını ancak hissetmiştim.

Ona karşı mı duyuyordum bu öfkeyi? Yoksa onu yetiştiren o pisliğe mi? İleri gittiğimi düşündükçe kendime kızıyordum. Belkide ona geri dönmeliydim. Iyi olup olmadığına bakmalıydım.

Borderline |jjk|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin