Lanetli Lenora

Soruların Cevapları #14

Prenses vampirin omzuna dokundu vampir öfkeyle arkasına döndü gözleri ateş püskürüyordu, prensesle gözleri buluşunca köşeye çekilmesi gerektiğini anladı sinirle Conroy'un yakasını bıraktı.

Vampir: Yalan cevap verirsen dilini kopartacağım!
Prenses Lenora: Gerçekleri duymak istiyorum Conroy.
Conroy: Kan emici sülüğünü benden uzak tut yeter.
Prenses Lenora: Eğer hata yapmazsan uzak duracak ama söz dinlemezsen tek bir sözümle derini kemiklerinden ayıracak.
Vampir: Bunu hemen zevkle yapabilirim.
Prenses Lenora: Dürüst ol. Beni neden lanetlenmeni istediler?
Conroy: Nedenini bilmiyorum.
Prenses Lenora: Ölmek mi istiyorsun?
Conroy: Nedenini bilmiyorum dedim ya ne istiyorsun?
Prenses Lenora: Cevap!
Conroy: Bu da bir cevap.
Prenses Lenora: Ash.

Vampir saniyeler içinde eski yerine tekrar döndü ve bir çırpıda yakasından tuttu diğer eliyle de boğazına ilişti boğazını sıkmaya başladı o kadar sıktı ki Conroy morarmaya başladı nefessiz kalmak üzereyken konuştu.

Conroy: Du-du-durdur şu-nu ko-nu-şacağım tamam...
Prenses Lenora: Ash yeter! Lütfen dur.

Vampir Conroy'u bir çöp gibi köşeye fırlattı, prenses zindanda köşede yatan Conroy'a doğru eğildi.

Prenses Lenora: Tekrar soracağım, beni lanetlemeni neden istediler?
Conroy: Aydınlık tarafa bir varis geldiği zaman düşman taraflar bu olaydan rahatsız oldu çünkü o varis hem kızdı hemde geleceği parlaktı bu herkes için kötü bir durumdu çünkü böylece krallık tek bir kral tarafından yönetilecekti prenses büyümeden ya ölmeliydi ya da ruhu değişip karanlık olmalıydı sizi öldürmek işe yarayabilirdi ancak karanlık tarafa çekmek daha çok işe yarardı Prens Douglas ile evlenip karanlık tarafın kraliçesi olacaktınız ve krallık Kral Douglas tarafından yönetilecek ve aileniz sürgün edilecekti ne yazık ki siz sürgün edildiniz.
Prenses Lenora: Beni lanetlemeni Kral Grant mı istedi?
Conroy: Evet ve biri daha vardı yanılmıyorsam adı Richardson.
Prenses Lenora: Richardson mu? Victor'un babası mı?
Conroy: Evet Victor adında bir oğlu vardı, sizin yakın arkadaşınız.

Vampir istemsizce "Sevgilisiydi." dedi farkına vardığında geç olmuştu ama söylediği yanlış bir şeyde değildi.

Prenses Lenora: Bu lanet nasıl bozulur?
Conroy: Bozulmaz.
Prenses Lenora: Neden?
Conroy: Kendi ruhunuz bambaşka bir boyutta ve siz karanlık ruhuna sahipsiniz ama yine de ona hâlâ yenik düşmemişsiniz.
Prenses Lenora: Ne zaman yenik düşeceğim?
Conroy: Bu sizin elinizde.
Prenses Lenora: Senden başka bu konu hakkında bilgi alabileceğim bir büyücü var mı?
Conroy: Evet, Harley.
Prenses Lenora: O nerede?
Conroy: Harley'i bulamazsınız ama o sizi bulur.
Prenses Lenora: Peki ya nasıl?
Conroy: Ormanın sesini dinleyin, ayak sesleri duyacaksınız ritimi hissedin gölgeniz iki tane olduğu zaman bilin ki Harley yakınınızdadır ve eğer her gördüğünüz iki tane oluyorsa Harley yanınızdadır.
Prenses Lenora: Bilgi için teşekkürler Conroy, Ash o artık tamamen senindir.
Conroy: Du-dur ne? Her soruna cevap verdim.
Prenses Lenora: İşim bittikten sonra yaşayacağının garantisini vermedim, bu beni lanetlemenin cezası, afiyet olsun Ash tadını çıkart.

Vampirin kırmızı gözleri tekrar parladı zindanın kapısını bir çırpıda açtı ve Conroy'un üzerine atladı bundan keyif alıyor gibiydi, yarım saat sonra vampir Bont ve prensesin yanına geldi.

Prenses Lenora: Dudağının kenarında biraz kan kalmış.
Vampir: Alabildim mi?
Prenses Lenora: Hayır daha, daha kötü yaptın dur bekle ben alırım.

Prenses baş parmağıyla vampirin dudağının kenarından akan kanı sildi o sırada göz göze geldiler ama prenses hemen kafasını parmağındaki kana çevirdi, parmağını yaladı.

Prenses Lenora: Kanının tadında bile ihanet tadı var.
Vampir: Harley'i bulmayı planladığı için mi ölmesine izin verdin?
Prenses Lenora: Evet ve hayır.
Vampir: Anlamadım.
Prenses Lenora: Evet çünkü elimizde büyük bir balık var, hayır çünkü zaten ölecekti ben sayende hızlandırdım.

Vampir ve Bont birbirlerine baktı, Bont gülümsedi çünkü ikisinin arasındaki elektirik bir kasabayı aydınlatabilecek gücteydi ama her ikisi de bunun farkında değildi.

Prenses Lenora: Bont?
Bont: Emredin.
Prenses Lenora: Harley'i tanıyor musun?
Bont: Evet.
Prenses Lenora: Conroy haklı mı peki?
Bont: Evet, Harley onu aradığınızı anladığında sizi bulacaktır.
Prenses Lenora: O zaman gidip bizi bulmasını sağlayalım.

Prenses ve vampir kulübeden çıktıkları sırada Bont onlara şans diledi, prenses Conroy'un dediklerini düşündü "Ormanın sesini dinleyin, ayak sesleri duyacaksınız ritimi hissedin gölgeniz iki tane olduğu zaman bilin ki Harley yakınınızdadır ve eğer her gördüğünüz iki tane oluyorsa Harley yanınızdadır."

Prenses Lenora: Sence ormanın sesini dinleyin derken neyi kastetmek istedi?
Vampir: Rüzgar olabilir uğultusu ve hışırtısı, bir sesi ancak rüzgar eserken anlarsın.
Prenses Lenora: Peki ya ritim? Ritimi hissetmek.
Vampir: Ormanda duyduğumuz sesler bir ritim oluşturur, iyi dinlersen ritmi duyabilirsin.
Prenses Lenora:  Gölgemizin iki tane olması ve daha sonra gördüklerimizin  de iki tane olması.
Vampir: Belli ki Harley ilizyonist bu konuda kendini geliştirmiş.

Vampir rüzgarı hissetmeye çalışıyordu, prenses ise rüzgarla dans eden saçlarını izledi ve hissettiği tek şey vampirin onun üzerinde yarattığı aşktı.