Her Şey Anını Bekler #24

0 0 0
                                    

Yavaş yavaş ilerlediler prenses düşünceli duruyordu Bont ona yaklaşarak baba gibi sıcak bir tavırla elini omzuna koyup gülümsedi.

Bont: Her şey yolunda mı?
Prenses Lenora: E-evet, sayılır.
Bont: Canını sıkan şeyi bana anlatabilirsin.
Prenses Lenora: Kehanetin gerçekleştiği bir rüya gördüm.
Bont: Ne zaman?
Prenses Lenora: Odis'in yanına giderken.
Bont: Sandığımdan daha yakın.
Prenses Lenora: Bont gerçekten Ash unutulacak bir anı mı? Onu unutmak istemiyorum, onu öldürmek istemiyorum, kehanet gerçekleşsin istemiyorum.
Bont: Buna cevap verebileceğimi sanmıyorum prenses, onu zamanla göreceğiz, her şey anını bekler.
Prenses Lenora: Onu çok kırıyorum, iyi biri değilim sanırım.
Bont: İnanın bana Ash böyle düşünmüyor çünkü o sizi seviyor, hemde tahmin ettiğinizden fazla.
Prenses Lenora: Ölmüş bir kalp nasıl sevebilir?
Bont: Bir kalbin sevmesi için illa canlı mı olması gerekiyor? Ölü kalplerin yeşerip canlanmaya hakkı yok mu?

Prensesin gözleri vampirin üzerinde durdu, başını eğmiş elleri cebinde ve tek başına en önden ilerliyordu, incilmişti prenses onu saniyelik de olsa hatırlayamamıştı ve bu çok acı vermişti, Tanrı'ya isyan etse de hâlâ umudu vardı.

Prenses Bont'a teşekkür edercesine baktı konuşmak iyi gelmişti, hızlı adımlarla önde yürüyen vampire yetişti Harley ve Bont hemen arkalarındaydı ama konuştuklarını duyabilecek kadar değillerdi.

Prenses Lenora: Hey!
Vampir: Merhaba.
Prenses Lenora: Naber?
Vampir: Hâlâ ölüyüm, siz?

Prenses elini göğsüne koyup kalbini dinledi hızlı bir ritim hakimdi.

Prenses Lenora: Canlıyım.
Vampir: Bu sevindirici.
Prenses Lenora: Özür dilerim.
Vampir: Ne için?
Prenses Lenora: Seni hatırlayamadığım için... Ba-bana ne oldu bilmiyorum, özür dilerim.
Vampir: Aslında hiç sorun değil, eninde sonunda bu olacak, Tanrı beni yalnız kalmam için yarattı.
Prenses Lenora: Kimse yalnız kalmak için yaratılmadı, bu dünya da diğer yarımızı bulalım diye yaratıldık.
Vampir: Hayallerle yaşamak kolay olsa gerek.

Vampir bir buz dağı gibi soğuktu, prenses buna daha ne kadar dayanabilirdi bilmiyordu.

Prenses Lenora: Aslına bakarsan evet en azından orada mutluyuz.
Vampir: Mutluyuz? Bont ve kendinizden mi bahsediyorsunuz?
Prenses Lenora: Hayır! İkimizden bahsediyorum, ikimizden!

Vampir kafasını kaldırıp prensese ilk defa baktı, yüzünde hiçlik vardı.

Prenses Lenora: Neden ifadesiz duruyorsun?
Vampir: Nasıl durmam gerekiyor ki başka?
Prenses Lenora: Ash seni seviyorum!
Vampir: Bunu yapmanıza gerek yok, kendinizi kandırmayın, ölü bir kalbi sevemezsiniz.
Prenses Lenora: Ölü olsa bile onun da yeşermeye hakkı var.
Vampir: Bunlar hiç sizin sözlerinize benzemiyor, Bont mu söylemenizi istedi sizden, endişe etmeyin sizi satmam sizin için ölene kadar en iyi şekilde savaşacağım.
Prenses Lenora: Hayır! Ben ciddiyim, seni seviyorum hemde bunu yapabilecek kadar.

Prenses vampirin önüne geçip durmasını sağladı, onun dudaklarına ilişmek için parmak uçlarında durdu, vampir şaşırdı prenses onu dudağından öpüyordu, birkaç dakika sonra vampir dayanamayıp karşılık verdi prensesin ince beline kollarını sardı onu kendine çekti, Bont ve Harley olayları izliyorlardı şaşkınlardı.

Birkaç dakika sonra vampir prensesi kendinden uzaklaştırdı, prenses ve diğerleri şaşırdı.

Prenses Lenora: Yanlış bir şey mi yaptım?
Vampir: Hayır, yanlış yapan benim.
Prenses Lenora: Yanlış bir şey yapmadın.
Vampir: Karşılık vermemeliydim.

Lanetli LenoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin