Kanlı Ay #16

0 0 0
                                    

Bont kapıyı açtığında gözyaşları içinde olan prensesi gördü onun arkasında havada kanlar içinde vampir vardı en arkada ise Harley gülüyordu, Bont hepsini içeriye aldı ve vampiri büyük geniş bir masaya yatırdılar.

Bont: Bu nasıl oldu?
Prenses Lenora: B-b-be-ni-m...
Harley: Üzgünüm efendim ama konuşmanızı beklersem öleceğim, prensesin kalbini sökmek isterken onu yaraladım.
Bont: Prensesin kalbini neden sökmeye çalıştın!?
Harley: Laneti bozabilmek için bir yol denemek istedi prenses ama olan bu vampire oldu ne acı ne acı.
Bont: Ne!?
Harley: Onu kurtaracak mısın yoksa ölüme mi terk edeceksin?

Bont şaşkınlıkla kan kaybeden vampire baktı, vampiri nasıl kurtaracağını bilmiyordu yarası neredeyse koca bir oyuktu, bu yara nasıl kapanabilirdi ki? Harley köşeye çekilip olanları gülerek izliyordu, prenses ise vampirin elini tutuyordu, Bont ise elinden geleni yapıp büyülerle ve iksirlerle yarayı iyileştirmeye çalışıyordu.

Bont: İnsan kanı lazım.
Harley: Prenses insan.
Prenses Lenora:Ne-ne kadar gerekli?
Bont: Çok fazla bu yüzden sizi kullanamayız bedeniniz güçsüz düşer ve bu sefer siz hayatınızı kaybedersiniz.
Prenses Lenora: U-umrumda değil tamam mı! O-onu kurtarmalıyım. Be-benim yüzümden bu halde.

Bont hiç istemeyerek şırınga hazırladı, prenses kolunu açtı ve Bont'a uzattı, Bont şırınga yardımıyla prensesin kanını dört büyük tüpün içine doldurdu, prensesin gözlerinin önü karardı, düşüp bilincini kaybetti.

Bont: Böyle olacağını biliyordum. Harley onu diğer odaya götürüp yatırır mısın? Ben hemen geleceğim.
Harley: Hay hay efendim.
Bont: Ash beni duymuyorsun belki ama bilmeni istediğim bir şey var, prensesin her zamankinden daha fazla ihtiyacı var sana.

Bont prensesin kanını vampire içirdi ilk iki tüpü vampire içirdi ve daha sonrasında prensesin yanına gitti.

Bont: Nabzı iyi ama bilinci kapalı.
Harley: Ne acı ne acı intihara teşebbüs.
Bont: Ash onun için çok önemli olmalı ama kendisi bile bunun farkında değildi.
Harley: Küllerinden bir aşk mı doğuyor?
Bont: Göreceğiz. Bu gece kanlı ay var Harley.
Harley: Vampir için son şans.
Bont: Uyanması için son şans.

Bont prensesi kendine getirecek şifalı otlari ezerek kan aldığı koluna sürdü daha sonrasında vampire bakmak için odadan çıktı.

Bont: Harley!
Harley: Emredin.
Bont: Vampir!

Bont boş masaya bakıyordu, Harley gözlerini boş masaya çevirdiğini güldü.

Bont: Komik olan ne?
Harley: İlizyonist olmak çok eğlenceli.

Harley elini havada gezdirdi masa görüntüsü bir anda dağıldı ve vampir masanın üzerinde hâlâ hareketsiz yatıyordu, Harley güldü Bont ise rahatlamış gözüküyordu, son iki tüp kanı da ampire içerikten sonra biraz başında oturmaya karar verdi, bir süre sonra vampirin yarası kapanmaya başladı, dişleri her zamankinden daha sivriydi, bedeni titriyordu, Bont bir şeylerin ters gittiğini fark etti.

Bont: Bir sorun var. Harley prensesin odasını kilitle.
Harley: Hay hay efendim.

Vampirin tırnakları bile uzamıştı, yarası tamamen kapandığı zaman vampir gözlerini açtı kan kırmızı gözleri parladı, dişlerini gösterdi ve vahşi bir hayvandan daha vahşi bir hâl aldı.

Vampir: İnsan kanı!
Bont: Ash?

Vampir Bont'u dinlemiyordu, neredeyse akşam olmuştu kanlı ayın olmasına birkaç saat kalmıştı, Bont'un endişeleri arttı Harley yanında prensesle birlikte gelince Bont şaşkına döndü, vampir bir insan görünce üstüne doğru koştu oysaki o bir insan değil kafesti, Harley ilizyon yeteneği ile kafesi prenses gibi göstermişti, Bont'un yüreğine su serpildi.

Bont: Kanlı ay için birkaç saat kaldı, kanlı ay bitene kadar Ash burda kalmalı ve prensesi görmemeli.
Harley: Efendim hâlâ uyuyor.
Bont: Kendini toplamak için zamana ihtiyacı var.
Vampir: İnsan kanı.
Harley: Şakacı vampir efendim, benden daha komiksiniz.
Bont: O şaka yapmıyor.
Harley: Ne acı ne acı oysaki kapasitesi vardı.
Bont: Haha sen çok yaşa Harley.
Harley: Bu yüzden ömrümü uzatacak büyüler yapıyorum.

Aradan uzun bir zaman geçti kanlı ay neredeyse başlamak üzereydi, diğer odadan ses gelmeye başladı, prenses uyanmış olmalıydı ki kapıya vuruyordu.

Prenses Lenora: BONT! BOONTT! NEDEN BURADA KİLİTLİYİM? BONT!
Bont: Onu şuan çıkartamayız.
Harley: Ama anahtar içeride.
Bont: Ne?
Harley: Anahtar efendilerimizin yanında.
Bont: Harley!

Prenses odanın içinde gezerken duvar kenarında duran bir şey gördü, anahtar yerdeydi o sırada kapının arkasında bir ses duydu, Bont'un sesiydi.

Bont: Prenses lütfen çıkmayın dışarı.
Prenses Lenora: Neden?
Harley: Vampir efendileri sizin tadınızı sevmiş gibi duruyor.
Prenses Lenora: Ne?
Bont: Harley! Kanlı ay var bu gece ve Ash sizi görmemeli, sizin varlığınızı hissettiği için şuan çılgına dönmüş durumda kanlı ay bitene kadar orada kalmanız gerekiyor.
Prenses Lenora: Bu çılgınlık.
Harley: Size yoldaşlık edebilirim efendim.

Prenses kapıyı anahtarla açtı, Bont prensesi karşısında görünce endişelendi ve diğer odada bir gürültü koptu, vampir içinde olduğu kafesi düşürmüş ve kırmıştı içinden çıkarken sağını solunu kesmişti kan yere damlıyordu ama umrunda durmuyordu.

Bont: Beni neden dinlemediniz?
Prenses Lenora: Saçmaladığını düşündüm.
Harley: Böyle bir konu da saçmalayan tek kişi ben olmalıyım.
Prenses Lenora: Şimdi ne ol...

Prenses sözünü bitiremeden kanlar içinde olan vampiri gördü Bont ve Harley'in arkasında duruyordu korkunç bir görünüme sahipti dişleri ay ışığında parladı, saniyeler içinde Bont ve Harley'in arkasında duruyordu.

Prenses Lenora: Ash?
Bont: O şuan Ash değil.
Harley: Üzgünüm efendim ama sizi kurban etmeliyim, ölmek için henüz çok gencim.
Prenses Lenora: Ne!?

Vampir iki eliyle hem Bont'u hemde Harley'i ayrı köşelere fırlattı, Bont duvara çarptı Harley ise kitaplığa çarptı ve kafasına düşen kalın kitapla bilincini kaybetti.

Bont: ASH HAYIR!

Vampir prensesi sıkıca tutup boynuna ilişti, dişlerini boynuna geçirdiğinde prenses şaşkınlıkla teslim olmuş gibi duruyordu, Bont zor da olsa ayağa kalktı ve vampirin üzerine atladı.

Bont: Lütfen kendinizi kaybetmeyin.

Prenses yere düşmüştü vampir ise Bont'u üstünden atmaya çalışıyordu, Harley hâlâ baygındı, Bont vampiri tutması için bir büyü yaptı ve olduğu yerde kıpırdıyamadan kaldı, prensesin hareketsiz bedenine koştu, nabzını kontrol etti ve nabız yoktu.

Lanetli LenoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin