Bont'un Sihirli Bavulu #25

0 0 0
                                    

Prenses gülümsedi ama vampir bunu görmedi ikisi birden bavulun içine adım attılar bavul hemen onları içine çekti aşağıya inerken prenses vampire sarılıyordu.

Bont: Gelmenize sevindim.
Prenses Lenora: Hâlâ tiksindirici.
Harley: Ne acı ne acı.
Bont: Güvenli bir yere gitmeliyiz.

Bont bavulun ön taraflarına doğru ilerledi vampir ve prenses etraflarındaki eşyalarla oldukları yerde kaldılar, kısa süre içerisinde bavul hareket etmeye başladı çok hızlı kullanılan bir araba gibi ilerliyordu bu sarsıntı da prenses vampirin göğüsüne düştü.

Prenses Lenora: Be-be-n özür dilerim, istiyerek olmadı.
Vampir: Biliyorum, önemli değil, siz iyi misiniz?
Prenses Lenora: E-evet, ta-tamam.

Prenses hemen vampirden uzaklaştı, vampir bunu fark edince prensese yaklaştı, sesini olabildiğince alçak tuttu ve prensese doğru eğildi.

Vampir: Benim bilmediğim bir sorunumuz mu var? Majesteleri.

Anında prenses kırmızı bir boya kutusuna düşmüş gibi kızardı, konuşmak istedi dudaklarını araladı ama sesi kara bir çukurda saklanıyordu, vampir bunu fırsat bilerek onu dudaklarından öptü araları düzelmişti, vampir eskisi kadar kırgın değildi, Bont yanlarına doğru geliyordu yüzünde sıcak bir gülümseme vardı.

Bont: Aranızın düzelmesine sevindim.
Prenses Lenora: Bende...
Vampir: Nereye gidiyoruz?
Bont: Güvenli bir yer olan Oculto adasına.
Prenses Lenora: O-ocul- ne?
Vampir: Oculto ispanyolca bir kelime saklı, gizli, gizlenmiş gibi anlamlara gelebiliyor.

Bont gülümseyerek onları izliyordu, prenses vampire hayranlıkla baktı, Harley uzaktan sevinçle bağırarak geldi.

Harley: EFENDİLER, EFENDİLERR!
Bont: İşte Harley geliyor.

Herkes gözlerini devirdi bu küçük ucube bir çocuk gibi davranıyordu oysa ki yaşı binlilerine vurmuştu.

Prenses Lenora: Seni bu kadar heyecanlandıran ne Harley?
Harley: Efendim! Bir defter, bir defter buldum.
Vampir: Ne hoş, gidip kendince eğlen hadi.
Harley: Eğlenmeye vakit yok vampir efendileri.
Prenses Lenora: Tuhaf Harley ilk defa böyle söylüyor, sen gerçek Harley misin?
Harley: Defterde efendilerimizin adı geçiyor ve bir çeşit olaylardan bahsediliyor.

Bont Harley'in elindeki defteri aldı ve sayfalarını karıştırdı, sayfalar boştu.

Bont: Bu senin şakalarından birisi mi? Defter tamamen boş!
Harley: Ne acı ne acı!
Prenses Lenora: Bu hiç hoş değil.

Harley bir şeyleri anlamış gibi duruyordu, vampir defteri aldı ve kokladı, sayfalarını koklamaya başladığı sırada Bont ve prenses ona şaşkınlıkla bakıyordu.

Prenses Lenora: Napıyorsun?
Vampir: Bu defter kan kokuyor kanla yazılmış ve de büyü kullanılmış, biz gibiler defteri boş görüyoruz ama Harley gibi olan ilizyonist büyücüler büyük ihtimalle yazıları görüyor.
Bont: Bu defter bavulda ne geziyor?
Harley: Defterde anlatılıyor, 'Ormanın kalbi dükkanına boş bir defter olarak götürüp satacağım ve kimse bu defteri bulamayacak prensesin kıyameti sessiz gelecek.'
Prenses Lenora: Prensesin kıyameti?
Vampir: Kehanet, kanlı ay bunlardan bahsediyor.
Bont: Oh! Hayır! Yıllarca bu defter benimlemiydi?

Harley cok bilge birisi gibi duruyordu anlatmak istedikleri vardı belliydi.

Prenses Lenora: Başka ne yazıyor Harley?
Harley: Efendiler 'vizyonlar görmeye başlayacak bayıldığı zaman başka bir boyuttaki hâli bu dünya da uyanacak ve bazı olayları hatırlayamayacak iki ayrı dünya da yaşadığını düşünecek.'
Vampir: Başka boyuttan gelen prensesin dünyasında ben yok muyum?
Bont: Her boyut birbirinden farklıdır her kaderin birbirinden farklı olduğu gibi demekki o boyutta ikiniz hâlâ tanışmadınız.
Prenses Lenora: Boşu boşuna trip yedim desenize.

Herkes güldü ama vampir içten içe üzülüyordu ya sadece bu boyutta prenses ile tanışıyorsa ve sadece bu boyutta ona delilercesine aşıksa bu üzücü bir hâl almıştı.

Bont: Başka önemli ne yazıyordu?
Harley: 'Vizyonlar ve boyutlar arasındaki kargaşa bittiği zaman prensesin kıyameti başlayacak, prenses insan benliğini geride bırakıp başka varlıklara dönüşecek henüz neye benzeyecek bilmiyorum ama bana kalırsa kan iblisi olacak o kıyametten kimse sağ çıkamayacak.'
Bont: Kan iblisi!
Prenses Lenora: Bana ne olacak?
Vampir: Boynuzları ve yarasaların kanatlarına benzer kanatların çıkacak, kan iblisi vampire benzeyen bir varlık, ben sizi ısırdığım zamandan bu zamana kadar çok vakit geçti ama tam anlamıyla vampir olmadınız.
Bont: Ama bazı vampir özellikleri yine de mevcut hisleriniz ve hareket hızınız değişti bir vampir kadar güçlü ve çeviksiniz.
Prenses Lenora: Rüyalarım birer vizyon mu?
Bont: Evet.

Harley şaşkın suratları izliyordu elindeki defterden okumaya devam etmenin zamanı olduğunu düşündü.

Harley: 'Krallık kana bulanacak prensesi kimse durduramayacak, bu evren ve bu dünya prensesin hükmettiği bir zindan olacak, yerler yarılıp diğer boyutlar birleşecek birden fazla iblis özgür kalacak ve kıyametimiz kanla yıkanacak, bunlar yaşanmadan prenses öldürülmeli! Geç olmadan ondan ve kıyametinden kurtulmalıyız! Bunu ben yapacağım!'

Prenses hayatının tehlikeli de olduğunu fark etti bu güne kadar şans eseri yaşamıştı.

Vampir: Şimdi ne yapacağız?
Bont: Bu defterin sahibi uzun bir zaman önce gelmişti şuan yaşadığını sanmıyorum.
Vampir: Nasıl biri olduğunu bilmiyoruz ya vampirse ya da büyücü belki de kurt adamlardan biridir.

Bont kuşkuyla bakmaya başladı vampir haklıydı normal bir insan bu bilgilere kolay kolay ulaşamazdı, ölümsüz biri bu bilgilere sahipti, Harley defterin sayfalarını karıştırırken yere bir fotoğraf düştü.

Prenses Lenora: Defterin arasından bir şey düştü!

Bont yere eğilip fotoğrafı aldı,  fotoğraf prensese bir yerden tanıdık geldi adamın gözleri sanki tanıdığı bildiği birine benziyordu ve sanki bu fotoğrafın aynısını başka bir yerde görmüştü, fotoğrafta bir adam ve bir kadın vardı ormanda çekilmiş bir fotoğraftı, Bont arkasını çevirdi ve yabancı bir yazı vardı 'Laetissimi dies hac photographica signabuntur, te amabo charissime, usque ad extremum vitae momentum servabo.' prenses gözlerini kısarak etrafı izliyordu yazının anlamını düşünüyordu.

Vampir: Sanırım evliydiler.
Prenses Lenora: Yazı da ne diyor?
Vampir: 'En mutlu günlerim bu fotoğrafla mühürlenecek, seni çok seviyorum canım, ömrümün son dakikasına kadar saklayacağım.'  yazıyor.
Bont: Sorunumuz yazı değil, bu fotoğraftakiler kim?
Prenses Lenora: Bana bir yerden tanıdık geliyor.
Vampir: Kim olduklarını biliyor musunuz?
Prenses Lenora: Hayır, hatırlamıyorum.

Lanetli LenoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin