Soy Ad - 25 -

114 14 13
                                    

Selams

Diyecek bir şeyim yok buyrun!

--------------------------------------------------------------

Jungkook

Biz Taehyung ile beraber bir süre daha eski zamanlardaki gibi vakit geçirirken aklımıza Jimin Hyunglar geldi ve onların yanına gitme kararı aldık.

Taehyung elimi tuttu ve beraber Raito'nun açtığı portaldan geçtik.

"TAEHYEUNG!"

Jimin Hyung Taehyung'ı gördüğü gibi boynuna atlamıştı.

Onları böyle görmek beni sevindirmişti.

Kafamı çevirip diğerlerine baktığımda Yoongi Hyung'ın da onları gülümseyerek izlediğini görmüştüm.

Biraz daha arkalarında Jin ve Namjoon Hyung'da aynı şekilde onları izliyorlardı.

Jin Hyung, Namjoon Hyung'ın dizlerine atmış mutlu mutlu bakıyordu.

Namjoon Hyung'ı ise uzun zamandır bu kadar heyecanlı ve iyi görmemiştim.

Ardından hep beraber oturup konumaya başladık.

Jin Hyung ile Namjoon Hyung'ın sonunda kavuştuklarını ve sevgili olduklarını öğrenmiştim.

Yoongi Hyung ve Jimin Hyung ise uzun süredir beraberlermiş.

Onların bu kadar mutlu olmaları beni de mutlu etmişti.

Biz Taehyung ile onların güzel anılarını dinlerken Taehyung'ın alttan alttan bana baktığını fark etmiştim.

Daha sonra arkadaki elimin üzerin elini koymuştu.

O elini koyduğu anda gözlerimiz birbirine kenetlenmişti.

Arkadaki bütün sesler kesilmişti. Şu andan itibaren sadece biz vardık.

Tek bir kelime çıkmıyordu ağzımızdan. Sadece birbirimize bakıyorduk.

Parmaklarının elimi kavradığını hissettiğimde kızardığımı hissediyordum.

Ama bakışlarımı çekmedim. Bu anın bozulmasını istemiyordum ve açıkçası ne olacağını da merak ediyordum.

Ama bakışmamızı bozan Taehyung olmuştu. Gözleri dudaklarıma kaymıştı.

Alt dudağımı ısırmadan edemedim. Onu saklamak istedim.

Ama bu onu daha da heyecanlandırmış gibiydi. Göğüsü hızlıca yükselip inmeye başlamıştı.

Ardından tekrar gözleri gözlerimi buldu.

Benim de nefeslerim hızlandığında hiçbir şey yaşamadan çok şey yaşadığımızı fark ettim.

Bir anda Jimin Hyung'ın sesiyle kendimize gelmiştik.

Anlık bir irkilmeyle hızlıca Jimin Hyung'a döndüm ve başımı öne eğdim. Fark etmelerini istemedim.

Ama çoktan fark etmişlerdi tabii.

Öyle ki ben önüme döndüğümde onlar kıkır kıkır gülüyorlardı.

Taehyung hâlâ bana bakıyordu.

"Taehyung?"

Jin Hyung'ın ona seslenmesiyle o da kendine gelmişti ve sertçe yutkunmuştu.

Herkes deli gibi gülüyordu.

Yoongi Hyung kahkahalarının arasında konuştu.

"Çocuğu gözlerinle yediğine inanamıyorum..."

Jimin Hyung ise onu dürterek yapmaması için uyardı.

Tanrım çok utanıyordum!

"Ne oldu burada böyle?"

Ah çok güzel, bir bu eksikti!

Efendi Jung gelmişti.

Jin Hyung gülüşlerine son vermeye çalışırken cevapladı.

"Hiçbir şey, sadece Jungkook'un tatlılığına gülüyorduk."

Efendi Jung saçlarımı okşadı ve gülümseyerek baktı.

Daha sonra çömelip yanıma oturdu.

"Her şey yoluna girmiş gibi duruyor."

"Şey... Sanırım.."

"Sevindim. Peki ne düşünüyorsun?"

"Ne hakkında?"

"Tabii ki de Taehyung hakkında. Hâlâ onun koruyucun olmasını istiyor musun?"

"Tabii ki! Sırf bu yüzden ondan vazgeçeceğimi nasıl düşünürsünüz!"

Yanaklarımı okşadı ve saçlarıma bir öpücük kondurdu.

"Seni çok taktir ediyorum Jungkook. Henüz çok gençsin ama oldukça olgun birisin. İyi ki Jin'i dinlemişim."

Bunları ondan duymak beni hem onurlandırmıştı hem de duygusallaştırmıştı.

"Bana inandığınız için teşekkür ederim efendi Jung."

"Bana öyle seslenmene gerek yok. Artık sen de bizden birisin."

"Nasıl hitap etmeliyim?"

"Benim adım Hoseok."

Gözleriyle diğerlerini işaret etti ve cümlesine devam etti.

"Buradaki herkes bana Hoseok der. Çoğu efendinin yanında ben buna pek önem vermiyorum onlar benim ailem."

"Ama size hep Jung diyorlar."

"O benim saygın adım. Senin soy adın gibi düşün."

"Bana her Jeon dediğinizde... Yani.."

"Evet. Sana çocuk olmana rağmen çok saygı duyuyorum Jungkook. Aslında seni bir çocuk olarak bile görmüyorum."

"B-Ben teşekkür ederim efendi Jung.."

"Ne demiştim sana?"

"Y-Yani Hoseok Hyung."

Kocaman gülümsemesiyle bana baktığında ben de ona kocaman gülümsedim.

Daha sonra herkese döndü.

"Millet, artık Jungkook'da bizden biri. Onun yanındayken rahat olabilirsiniz!"

Bunu duyan herkes alkışladı ve ıslık çaldı.

Çok utanmıştım.

Taehyung'a alttan alttan bakarken donup kaldığını görmüştüm.

Gözleri kocaman olmuş bana bakıyordu.

Sonra bir anda beni kendisine çekti ve sarıldı.

"Tanrım! Bu günün geleceğini kim düşünürdü ki?"

Çok sevinmişti.

Ben de kollarımı ona doladığımda uzunca bir süre böyle kaldık.

--------------------------------------------------------------

Bu bölüm kısa oldu biliyorum ama daha fazla ilerletebileceğim bir bölüm değildi ne yazık ki :(

Herkese iyi geceler!

Oneiro | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin