Kuro - 15 -

147 15 14
                                    

Herkese yeni bir haftadan selamlar!

Nasılsınız? Umarım günleriniz iyi geçiyordur.

Yeni bölüm için heyecanlı mıyız?

(Eveeeeeeet)

O halde sizi daha fazla bekletmeden yeni bölüme geçelim!

--------------------------------------------------------------

Jungkook

Taehyungie Hyung ile özel olan yerimizdeki o koca mor ağacın altında oturmuş bekliyordum.

Buraya geleli çok olmamıştı ama yeni de gelmemiştim.

Normalde ben her geldiğimde Taehyungie Hyung burada olur ve beni o kocaman gülümsemesiyle karşılardı.

Buna o kadar çok alışmıştım ki şimdi kendimi biraz da olsa yalnız hissediyordum.

Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapadım.

Ne zaman geleceğini düşünürken iki gün önce Namjoon Hyung'ın Yoongi Hyung'a söyledikleri istemsizce aklıma gelmişti.

Ya ben de Taehyungie Hyung'ı uzun süre göremezsem? O zaman ne yapacaktım?

Küçüklüğümden beri yanımda olup beni destekleyen adamın bir anda gidip uzun süre dönmemesi... Hayır bunu düşünmek bile istemiyorum.

Ama şimdiden iki gün olmuştu.

Ben bunları düşünürken hafif bir rüzgar esti.

Saçlarım nazik bir şekilde dans etmeye başladığında o koca mor ağacın yaprakları da konfeti misali havada süzülmeye başlamıştı.

Etrafı güzel bir koku sarmıştı.

Bu beni biraz da olsa kötü düşüncelerimden uzaklaştırırken alnımda oluşan sıcaklığa şaşırmıştım.

Bütün alnım değil sadece tek bir noktada oluşan bu sıcaklığın kaynağı oldukça yumuşak bir şeydi.

Yavaşça gözlerimi açtığımda alnıma öpücük konduran bir adet Taehyungie Hyung görmüştüm.

"HYUNG!"

Hemen kollarımı boynuna doladığımda o da vakit kaybetmeden karşılık vermişti.

"Buradayım Jungkook.."

Birbirimize sıkıca sarılıyorduk.

"Seni bir daha göremeyeceğimi sandım hyung.."

"O da nereden çıktı? Ben her zaman yanında olacağım Kookie."

Kalbim deli gibi atıyordu. Karanlık düşünceler yerini yavaşça toz pembe hayallere bırakıyordu.

"Görevin çok zor muydu?"

"Hmm.. Sanırım birazcık ama hiçbir şey seni görmeme engel olamaz küçük Jeon!"

Daha sonra beni gıdıklamaya başladığında kahkahalarımı tutamadım.

Onu göremediğim şu iki gün içerisindeki asık suratımı düzeltmesi saliselerini almıştı.

"Ben yokken neler yaptın bakalım?"

"Seni düşündüm hyung..."

Arada bir sessizlik oluşmuştu.

Bunu söylememem mi gerekiyordu?

"D-Demek istediğim senin için çok endişelendim hyung! İki gündür yoktun ve.."

"Sorun yok Jungkook.. Ne demek istediğini anlıyorum."

Oneiro | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin