1.Bölüm-İlk karşılaşma

1.2K 33 183
                                    

Öncelikle bu hikayenin hem ismini hem de Nejat İşler'in canlandıracağı karakterin ismini seçerek bana yardımcı olan itsbieste teşekkür ediyorum. Kapakta ki iki fotoğrafta ona aid. Ben sadece kolaj yaptım.
Hikayenin gidişatıyla ilgili bir kaç fikrim var ama sizin kafama yatan isteklerinize göre de ilerleyecek. Yazarken gözlerim bozuldu resmen. Bol bol yorumlarınızı eksik etmeyin canlarım. İyi okumalar

~
Ender bir ellerinden akan kana baktı, bir de yerde diğer elinin üstünde kanlar içinde yatan Şahikaya. Gözleri donuk ve suluydu. Korkuyordu. Bir şeyler demek istiyordu ama diyecek hiçbir şeyi yoktu. Olsa bile ağızından çıkaramayacak kadar kötü bir haldeydi. Tam bir şey diyecekken Şahika ondan önce zorlukla konuştu

Şahika: Ender... Üz-Üzgünüm. Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?

Ender ağlayarak cevap verdi

Ender: Biliyorum Şahika biliyorum.
Şahika: Bugüne kadar sana yaptıklarım için affet beni... Hepsi seni sevdiğim içindi. Kendini koru olur mu? Bana yaptıklarını sana da yapmasınlar
Ender: Yapamazlar! Dayan nolur...

Şahıka güçlükle ve acı içinde güldü

Şahıka: Bana da yapamazlardı Ender ama yaptılar... Maalesef bizden daha kötüleride var. Yaptıklarını dinin arkasına saklayacak kadar kötüleri...
Ender: Hepsi cezasını çekecek. Nolur dayan, nolur bırakma beni...

Şahika yine gülümsedi

Şahika: Ihh... Bunu senden duymayı beklemezdim.

Ender gözlerini onun gözlerinden ayırmıyordu

Şahıka: Ender... Bize sahib çık. Ölmüş olsam bile çık... Birlikte geçirdiğimiz bu ilk ve son geceye sahib çık. Unutma olur mu?... Zaten artık istesende unutamazsın... Benim gibi biri bile bu dünyanın acı kanunlarına yenildiyse, o zavallı insanlar ne yapacak bilemiyorum... Bu dünya benim renklerimi taşıyacak kadar güçlü değil...
Ender: Böyle konuşmayı kes artık! Sana hiçbir şey olmayacak. Bizim gecemiz böyle bitemez... Ambulans birazdan burada olacak.

Şahika son kalan gücüyle sağ elini Enderin sol yanağına koydu ve hafifce yanağını okşadı

Şahika: Ender...
Ender:
Şahika: Seni çok seviyorum.

Son söylediği cümlesiyle eli yere düştü ve gözleri kapandı. Ender bunu görür görmez gözleri fal taşı gibi açıldı ve sol elini Şahikanın sağ yanağına koyarak silkeledi. Uyanmadığını görerek önce sessizce daha sonra bağırarak konuşmaya başladı

Ender: Hayır... Hayır olamaz... Şahika... Şahika aç gözlerini. Nolursun aç.

Biraz durdu ve daha sonra tekrar hıçkırarak ağlamaya başladı

Ender: Affet beni... O sevgiden anlamayan insanların elinden kurtaramadım seni. Benim yüzümden oldu... Affet... Ben de seni çok seviyorum...

Daha sonra kadının söylediği o cümle kafasında yankılandı

"Bu dünya benim renklerimi taşıyacak kadar güçlü değil"

~
Bir kaç ay önce

Ender yüzüne gelen güneş ışığıyla gözlerini açtı. Hafif gözünü ovuşturarak sol yanına baktı. Adamı yanında çıplak bir şekilde yatarken görmesiyle gülümsedi. Ama bu gülümse ne aşktan ne de sevgiden oluşan masumane bir gülümseme değildi. Ender Çelebi'nin dillere destan zafer gülümsemesiydi.

Aşk-ı Karışık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin