Aşk-ı Karışık

25.Bölüm-Homofobik

Caner: Yani siz şimdi birlikte misiniz?
Ender: Evet Canerciğim, birlikteyiz...
Yıldız: Ender sen ne dediğinin gerçekten farkında mısın şuan?
Ender: Evet dedim ya Yıldız, nesini anlamıyorsun?

Herkes hâlâ şaşkın gözlerle bir birlerine bakıyorlardır. Kimse n'olduğunu, nasıl olduğunu anlamıyordur.

Asuman: Ben anlamadım, kadın kadına sevgili oluna biliyor mu? Tövbe estağfurullah.
Yıldız: Yani bizim ülkede çok açıklanmasa da evet anneciğim oluyor ama yani bu ikisinden beklemezdim.
Şahika: Niye? Bu yalnış bir şey mi?
Yıldız: Yok yok yalnış anlamayın. Yani şuan burada ki kişilerden, tabii annem hariç, kimse homofobik değil. Öyle insanlar mıyız biz?

Yıldız Emirle Canere kaş göz hareketiyle, onu onaylamalarını ister.

Emir: Evet evet ben de değilim, benim öyle bir arkadaşım da var zaten.
Caner: Yani ablacığım benim düşüncelerimi biliyorsun, ben de öyle biri değilim. Senin mutluluğun daha önce benim için.
Ender: İyi, sevindim buna. Asuman hanımın düşünceleri de pek önemli değil zaten bizim için. Sadece size açıklamak istedik.

Yıldız Yıldızsu'yu kanepeye oturtup, yavaşça el ele tutuşmuş ikiliye yaklaşır.

Yıldız: Hayır yani bizim en çok şaşırdığımız şey sizin birlikte olmanız değil, sizin birlikte olmanız.

Herkes kaşlarını çatarak, anlamaz gözlerle kadına bakar.

Ender: Ne diyorsun Yıldız hiçbir şey anlamadım.
Yıldız: Sizin kadınlardan da hoşlanmanız değil de, ikinizin birlikte olması tuhaf. Hayır yani siz düne kadar düşman değil miydiniz? Ne ara bir birinizden hoşlanmaya başladınız?
Ender: Orası uzun hikaye, o da bize kalsın. Neyse açıklamamızı yaptık, artık herkes kendi evine.
Yıldız: İyi teprik ederim bari hah.

İki kadınla Caner evden ayrılırken, diğerleri kalmıştı. Herkes yerine oturarak bu durumu tartışmaya başlar. Asuman hâlâ neyin nasıl olduğunu anlamaz şekilde sorular soruyordur.
~
Şahika: Ben artık gideyim, geç oldu.
Ender: Kalsaydın yemek yerdik.
Şahika: Yok bu kadarı bana yetti, yeterince doydum ben. Ayrıca çokta yorgunum yarın görüşürüz.

Ender peki anlamında kafasını sallarken, Şahika ona sarılıp yanağından öper. Caner'se bu durum karşısında gözlerini devirir.

Şahika: İyi geceler, hoşçakal.
Ender: Sana da, dikkat et!

Kadın arabasına binip, Endere bakarak oradan uzaklaşır. Caner'se şüpheli gözlerini biricik ablasına diker.

Caner: Siz gerçekten beraber misiniz?
Ender: Evet dedik ya Caner, ne konuşuyoruz sabahtan beri?

Ender sokak kapısından bahçeye girerek, eve ilerler. Caner'de onu takip ederek konuşmaya devam eder.

Caner: Hani olma ihtimaliniz yok gibiydi?
Ender: O evliykendi canım. Şuan özgür bir kadın olduğum için, herkesle, istediğim şekilde, istediğim yer de birlikte olurum.
Caner: Gerçekten seviyorsun bu kadını yani öyle mi?

Çalışanın kapıyı açmasıyla içeri geçerler.

Ender: Elbette seviyorum, sevmesem niye beraber olayım ki? Ben Şahika'yı seviyorum ve biz çok mutlu olacağız.

Çantayı kadının elinden alan çalışan, duyduğu şeyle tuhaf tuhaf Endere bakar. Ender de bunu fark edecek ki, gözünü kısarak o da çalışana bakar.

Ender: Tuhaf mı geldi duydukların? Alışırsın, öyle bakmayı da kes, işinin başına!

Son söylediklerini bağırarak söylediği için, kadın yerinden sıçrayarak mutfağa yönelir. Anlaşılan duyduklarını diğer çalışan arkadaşlara anlatacaktı. İki kardeşse bunu umursamayarak, merdivenlerle salona çıkmaya başlarlar.