Şahika: Ne demiştin sen? "emirleri ben veririm!" öyle değil mi? Ama farkındaysan az önce istemeden de olsa benim emrime uydun.
Samet: Hoşgeldiniz yılanlar kraliçesi, oturmaz mısınız?Samet solunda ki koltuğu işaret eder ve Şahika da oturur.
Şahika: Evin güzelmiş bu arada. Mafyasın ama modern bir mafyasın.
Samet: Teşekkür ederim. Sen de bir katile göre çok şıksın, herzaman ki gibi.Şahika gülümser ve sözlerine devam eder:
Şahika: Ee anlat bakalım. Neler oluyor?
Samet: Neler oluyor derken? Şahika biz sadece iş ortağıyız, arkadaş değiliz. Yani bu durumda seninle özel hayatımı paylaşmak zorunda değilim.
Şahika: Ama bu da işe giriyor. Telefonda söylediğin şey neydi? Ne demek 'intikam için değil' ?Samet başını yere eğer ve gülümser. Şahika onun bu halini görünce kaşlarını çatar ve ciddi bir şekilde:
Şahika: Ondan hoşlanmıyorsun değil mi?
Samet başını sola ona doğru çevirir ve bir kaç saniye sessiz kalır.
Samet: Sadece onun üzülmesini istemiyorum.
Şahika: Üzülmez! Bu bir iş ve aynı zamanda da bir intikam. Ayrıca... Onun üzülmesine herkesten önce ben izin vermem.Samet Şahikanın ne demek istediğini anlayamıyordu.
Samet: İzin vermem derken? Sen onun düşmanı değil misin? Yıllarca abinden ayırmak için her şeyi yapmadın mı? Niye umurunda ki onun üzülüb, üzülmemesi.
Şahika: Yani öylede... Neyse yaŞahika el çantasını alır ve ayağa kalkar.
Şahika: Benim odam nerede? Valizlerimi yerleştireyim.
Samet şaşkınlık içerisinde ona baka kalır. Bir kaç saniye sonraysa kendine gelerek ayağa kalkar.
Samet: Bura da mı kalacaksın?
Şahika: Ee herhalde. Herkes beni ölü sanıyor, ee bu yüzden otelde falanda kalamam. Kısacası bir süre misafirinim.Samet biraz düşünmeye başlar.
Şahika: Ayy merak etme kiramı öderim. Kimseye borç takmam ben.
Samet: Saçmalama, şaşırdım sadece. Ev büyük, istediğin bir odaya yerleş.
Şahika: Tamamdır. Ha bu arada, kahveye davet ettin mi?
Samet: Yani söyledim ama davet etmedim. Ayrıca şuan sen buradasın nasıl olacak?
Şahika: Sametciğim kocaman ev, beni nerede bulacaklar Allah aşkına. Ben odam da olurum sen de işini görürsün.
Samet: Tamam o zaman ben yarın sabah Enderi arar, akşama davet ederim.Şahika bunu duyunca yüzü yine düşer ve ikiletmeden:
Şahika: Tamam. Sana iyi geceler!
Şahika eşyalarını da alır ve yukarı çıkar. Sametse kadının Ender lafını duyunca, niye böyle tepkiler verdiğini anlayamaz.
Samet: Bu ev de kaldığı sürede beni zehirlemese bari. Acaba kapıma koruma mı diksem ne yapsam?
~
Ender terasta denize bakarak kahvesini yudumlarken, kapının sesiyle kafasını arkaya çevirir. Gelen Canerdir ve per perişandır.Ezgi: Efendim bir şey ister misiniz?
Caner: Huzur isterim Ezgi, sen de varsa ver. Ah.Caner kendini koltuğa atar, Enderse başıyla Ezgiye git işareti yapar. Ezgi gittikten sonra, kardeşinin yanına oturur.
Ender: Caner bu ne hâl?
Caner: Nolacak sence ha? Senin işini halledeyim derken az daha mafyalara yem oluyordum! Son an da kurtardım kendimi ahh.
Ender: Belin mi acıyor? Noldu?
Caner: Kaçarken yere çakıldığım için olabilir mi ablacığım?!
Ender: Ah canım kardeşim benim ya? Ee anlat ne öğrendin?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Karışık
Fanfic-Ben Doğanla evliyim bunun farkındasın değil mi? -Ee yani ne olmuş?! -Ne demek ne olmuş? Başkasıyla evli olan bir kadının, seninle birlikte olmasını mı istiyorsun? -Yapma Ender...Sen Halit Argunla evliyken onu Doktor Sinanla aldatmış kadınsın... San...