24.Bölüm-Yeni Birliktelik

235 13 42
                                    

Herkes tek bir yere toplaşmış, simsiyah kıyafetleri ve güneş gözlükleriyle ayakta duruyorlardı. Aralarından sadece tek bir kişi, tabuta sarılmış ağlıyordu. Hem de öyle haykırarak ağlıyordu ki, herkesin kulağı bu sesten yavaş yavaş rahatsız olmaya başlamıştı. Ama tabii yapacak hiçbir şey yoktu, içinde ki acının çıkması için, bu haykırışlar gerekliydi. Tabii ne kadar çıka bilirse. Kadın bir kaç adım sola kayarak, gözleri dolu olan ama gözlükten anlaşılmayan diğer kadının yanına gelir ve fısıltıyla konuşmaya özen gösterir.

Ender: Şuan Doğanın cenazesinde olduğumuza inanamıyorum.
Yıldız: Gerçekten ben de. Juliaya bak sen ya, katil çıktı resmen.
Ender: Bir de öldürdüğü an eve polis çağırıp kendini tutuklatmak nedir yani? Tuhaf bir kadın olduğunu kanıtladı.
Yıldız: Neyse kurtulduk sonunda ikisinden de. Ama ben asıl şuna üzülüyorum. İki çocuğumda babasız kaldı...
Ender: Yıldız lütfen bu konunun yeri burası değil.

Ender elini kadının omzuna koyarak, onu sakinleştirmeye çalışır. Ama nafile, sonuçta çocuğunun babası ölmüştü ve kadının bu hali çok normaldi. Cenaze töreni bittikten sonra, üç kadın da Enderin evin de buluşurlar.

Şahika: Yalnız bir şey söyleyeyim mi? "Nasıl bilirdiniz" dediği kısımda "kötü bilirdik" dememek için kendimi zor tuttum.
Yıldız: Şahika bir dur ya, sırası mı şimdi?

Kadın gözleri kırmızı bir halde koltuğa oturur ve sol elini alnına yaslar.

Şahika: Ay kimler öldü, kimler dirildi. Bu kadar çok takmayın canım.
Ender: Tabii senin için bunlar normal olduğu için.
Şahika: Hayatım ben kendim öldürüyorum, tabii ki normal gelecek bana.

Ender Yıldız'ın yanına oturur ve elini tekrar omuzuna koyar. Yıldız'sa daha fazla dayanamaz ve ayağa kalkar.

Yıldız: Ben çocuklarımın yanına gitmek istiyorum.
Ender: Tamam ama yalnız gitme, Caner!
Yıldız: Ender yan taraf zaten, bir kaç adımlık yol.
Ender: Olsun olsun yine de yalnız olma, Caner!
Caner: Efendim abla.
Ender: Yıldıza evine kadar eşlik eder misin? Yalnız gitmesin bu halde.
Caner: Tabii, gel Yıldızcığım.

Caner Yıldızı kolundan tutarak evden çıkar. Ender'se derin bir nefes alır. Kadın gördükleri karşısında sessiz kalamaz ve lafa girer.

Şahika: Bu kadar merhametli olmana şaşırdım.

Ender kafasını kadına doğru çevirir.

Ender: Niye ben merhametsiz miyim?
Şahika: Yani seni tanıdığım kadarıyla biraz.
Ender: Yani evet öyle gibiyim ama bu durum farklı. Kızın üçüncü kez çocukları babasız kaldı, buna üzülüyorum haliyle.
Şahika: Belki de bu onun için bir işaretdir.
Ender: Nasıl yani? Bu nasıl bir işaret olabilir ki?
Şahika: Belki de çocuklarına baba bulmak yerine, onlara kendi ayakları üstünde duran bir anne olması gerekir. Zengin koca peşinde koşacağına, güçlü bir kadın olması gerekir.

Kadın gözlerini yere diker sonray'sa kaldırır ve tekrar kadına bakar.

Ender: Belki de haklısındır.
Şahika: Sen bana geçen akşam yemekte bir şey söyleyecektin, neydi o?
Ender: O mu? Boş ver ya sonra söylerim.
Şahika: Ya söyle işte, aklımda kaldı hem.
Ender: Ya şuan durum pek müsait değil gibi. Sonra söylerim.

Kadın kafasını onaylar biçimde sallar.

Şahika: Peki, madem öyle diyorsun öyle olsun. Ben gideyim artık hoşçakal.
Ender: Kalsan kahveye.

Aşk-ı Karışık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin