Aşk-ı Karışık

2.Bölüm-"Ayrıl"

Ender sinirli bir şekilde eve girdi. Telefonuyla ilgilenen Caner ablasının yine söylendiğini duyunca, telefonu sol köşesine bırakarak ayağa kalktı.

Ender: Bıktım yemin ederim!
Caner: Noluyo be?
Ender: Ne olacak Caner? Olaysız bir günümüz mü var?

Caner göz devirerek iç çekti.

Caner: Yine noldu ablacığım hı? Yıldızla mı kapıştınız?
Ender: Ona gerek kalmadı Canerciğim. Eski kocası bir güzel verdi ağızımın payını.
Caner: Aa..aa Doğan ne alaka be? Noldu?

Ender olanları anlatınca Caner yine göz devirerek ablasına cevap verdi:

Caner: Bu muydu yani abla? Adam seni odasına almadı diye kavka mı çıkardın ilk günden?
Ender: Ne yapsaydım Caner, bana söyler misin?! Bir de utanmadan "daha ilk günden gerçek yüzünü gösterdin" dedi bana ya. İnana biliyor musun?!
Caner: Yani evet, senin gerçek yüzünü biraz erken görmüş.
Ender: Canner! Seni harlayayım mı?!

Caner korkarak bir adım geri attı, ama sözlerini de esirgemedi.

Caner: Hiç bana öyle bakma ablacığım. Hiç bakma, senin hatan.
Ender: Ha şimdi suçlu ben oldum yani öyle mi?
Caner: Ablacığım sen bu adamla niye evlendin? İntikam için değil mi? Herhalde adama aşık falan değilsin.
Ender: Belki aşığım Caner, nereden biliyorsun?
Caner: Yapma abla Allah aşkına ya! Senin aşık olduğun tek bir kişi vardı. Onu da deli edib huzurlar diyarı Londra'ya gönderdin. Ben senin aşık halini bilirim. Sen Doğana aşık falan değilsin.

Ender ilk ve 'şimdilik' son aşkı olan kişiyi hatırlayınca bir hüzünlenmişti. Ama hemen kendini toparladı.

Ender: Açma şu konuyu diyorum Caner!
Caner: Neyse tamam, konumuz o değil zaten. Sen eğer Doğanla gücü için evlendiysen, saçma sapan şeyler için ona kızmayı bırak, çok büyük bir yalnış yapsa bile suyuna gitmek zorundasın.
Ender: Niye?
Caner: Aa ne demek niye? Abla sen ne zaman evlensen zekan bir düşüş yaşıyor farkında mısın?
Ender: Canner!
Caner: Öff tamam be. Demem o ki senin aşık kadınlar gibi kocana trip atma lüksün yok. Bir 'boşanalım' derse, sokakta kalırız.
Ender: Yok öyle bir dünya. Hem ayrıca ben artık CEO oldum.
Caner: Ay yesinler. Sanki Doğan seni şirketten gönderemeyecek. Hisselerin varken sen orada duramadın, ne konuşuyorsun hâlâ?

Ender Canere döndü ve çatık kaşlarla cevap verdi:

Ender: Niye herkes bugün beni sinirlendirmek için iş birliği içinde? Doğanın yaptığı doğru mu yani? Zaten onun yüzünden arkadaşına rezil oldum.
Caner: Hakikaten o adam niye seninle konuşmak istedi ki? Çok saçma bence.
Ender: Bilemiyorum ama bence o adamın Doğanla farklı bir ilgisi var.
Caner: Nasıl yani?
Ender: Bu sabah bize çiçek gönderdi, Doğana söylediğimde baya bir endişelendi. Ee bugünde o odadayken odasına kimsenin girmesine izin vermedi. Var bir şeyler ama bakalım çözeceğiz.
Caner: Aman çözelim durmayalım. Mazallah 2 gün kafamızı dinleriz entrika bize darılır.

Caner koltuğa yan bir şekilde oturur ve telefonunu tekrar eline alır. Başını kaldırmadan:

Caner: Neyse ablacığım sen dediğimi yap. Doğan gelince patavatsızlığın yüzünden özür dile.

Ender gözlerini yavaş yavaş Canere doğru kaydırır. Caner üzerinde ki sinirli gözleri farkederek başını kaldırır ve konuşmaya devam eder:

Caner: Yani aranız bozulmasın diye söylüyorum ablacığım. Ayrıca bu bizim iyiliğimiz için.
Ender: Neyse tamam. Akşam gelince konuşurum. Sen de kız arkadaşınla rahatça sohbet et.
Caner: Abla Kumruyla konuşmuyorum. Emirle sohbet ediyoruz
Ender: Aman zaten 23 saat birliktesiniz geri kalan 1 saatide mesajlaşarak mı geçiriyorsunuz? Ne arkadaşlıkmış.