Ender: Ee anlat bakalım Şahika. Neler oluyor ve bizi neden böyle ıssız bir yere getirdin?
Şahika: Hayatım kimse bizi bulmasın diye tabii ki.
Yıldız: Bizi burada öldürme de.
Şahika: Merak etme Yıldızcığım. Artık pek kimseyi öldürmüyorum, sıkıcı olmaya başladı.
Yıldız: Hıı, biz de bunu yedik.Şahika elini kaldırarak, garsonu çağırır.
Şahika: Bence onun yerine bir tatlı ye de kendine gel Yıldızcığım. Bize bir menü getirir misiniz?
Yıldız: Aa yok, gerek yok. Ben senin sipariş ettiğin hiçbir şeyi yemem.
Şahika: Ih, peki madem. Ender sen de kesin istemezsin. O zaman ben bir Türk kahvesi alayım.Menüyü garsona uzatır ve garsonun uzaklaşmasını izler.
Ender: Espressoya au revoir mı dedin Şahikacığım, hayırdır?
Şahika: Hayatım burada Türk kahvesi dışında bir şey bulamazsın. Görmüyor musun mekanı? Hem bu yüzden sizi buraya getirdim.
Ender: Neyse, çok konuşmayı bırakta anlat bakalım. 4 yıl boyunca nasıl "öldüm" diye kandırdın bizi?Şahika arkasına yaslanır ve anlatmaya başlar.
Şahika: Aslında böyle bir niyetim yoktu ama yaşamak için ihtiyacım vardı.
Ender: Anlamadık?
Şahika: Peşimde bir kaç kişi vardı. Onlardan kurtulmak için, ölü numarası yapmam gerekiyordu.
Ender: Yeme bizi Şahika. Sen birileri sana zarar verecek diye, saklanacak biri değilsin.
Şahika: Bu öyle değil ama Ender! O kişiler akrabamdı...
Ender: Ne nasıl yani?
Şahika: Hem iş ilişkileri, hem de dini bütün insanlar oldukları için beni hor gördüler. Ayrıca sadece onlar olsaydı, belki akrabaları olduğum için, bana zarar vermekten çekinirlerdi. Ama maalesef bir kaç aile ve iş arkadaşlarıda bu konuyu öğrendi. Onlara layık biri olmadığımı ve güya onların adını lekelediğimi falan da filan söylediler işte.
Yıldız: Ha anladım. Senin katil olduğunu öğrendiler yani.
Şahika: Nç. Başka bir şey.
Ender: Ne peki?Şahika gözlerini kaldırır ve dolu gözlerle, Endere bakar. Sonra tekrar gözünü masaya diker.
Şahika: Söyleyemem... Çünkü sizin nasıl bir tepki vereceğinizi bilmiyorum. Sadece şunu bilin, benim için önemli bir şey ve kimseye zararı yok!
Yıldız: Seninle alakalı ve kimseye zararı yok. Hah hayatta inanmam.
Ender: Peki neden şimdi çıka geldin? Yoksa peşini bıraktılar mı?Şahika yutkunur ve kahvesine gözünü dikmeye devam eder.
Şahika: Hayır. Hatta yaşadığımı öğrenirlerse, daha da sinirlenirler. Ama artık gizli yaşamaktan bıktım. Hiçbiri umrumda değil!
Ender: Peki bizim seni takib ettiğimizi nasıl farkettin ki?
Yıldız: Ay nasıl edecek Endo ya? Tabii ki biz seninle tartışırken etmiştir.
Şahika: Non. Sizin beni takip edeceğinizi hesapa katarak çıkmıştım zaten evden.
Ender: Nasıl yani? Biliyor muydun?
Şahika: Enderciğim hadi ama. Benim senden daha zeki olduğumu biliyorsun. Kapı kolunu kırmak üzereydin neredeyse. Ha bu arada unutmadan, kolyemi geri ala bilir miyim? Benim için önemli bir kolye.Ender göz devirerek, çantasını açar ve kolyeyi Şahikaya uzatır. Şahikaysa bilerek Enderin eline dokunarak, kolyeyi alır.
Şahika: Teşekkür ederim ex yengeciğim.
Ender: Ee anlat bakalım. Sametle ne iş peki? Siz ikiniz neden bize karşı planlar kuruyorsunuz?
Şahika: Ay ne planı Ender ya. Sametin hiçbir şeyden haberi bile yoktu.
Ender: O yüzden mi onun evin de kalıyorsun?Şahika masada Endere doğru eğilir ve:
Şahika: Nişanlımın evin de kalmak için, senden izin mi almam gerekiyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Karışık
Fanfiction-Ben Doğanla evliyim bunun farkındasın değil mi? -Ee yani ne olmuş?! -Ne demek ne olmuş? Başkasıyla evli olan bir kadının, seninle birlikte olmasını mı istiyorsun? -Yapma Ender...Sen Halit Argunla evliyken onu Doktor Sinanla aldatmış kadınsın... San...