34.Bölüm-FİNAL

203 13 82
                                    

Kadın sabah hazırlanıp evden çıkarken ve şirkete doğru yoldayken bile yüzünde ki sırıtma devam ediyordu. Yıllar sonra hissettiği tuhaf hisler içerisindeydi ve nedensiz mutluluğa sahip dahi olsa, yine de içinde bir korku vardı. Galiba bozulmasından korkuyordu...

Şirkete girip odasına ilerlerken, önünü kesen adamla yüzüne tekrar bir gülümseme yayılır.

Samet: Günaydın Ender hanım.
Ender: Size de günaydın Samet bey.
Samet: Akşam ki yemek sözünüz hâlâ geçerli mi?

Kadın verdiğini hatırladığı sözle dün geceyi anımsar. Sametin sözlerinden sonra adamı içeri alıp beraber yemek yemişlerdi. Kahve sırasında yalnız kalınca Samet yarın yemeğe davet etmiş, Ender de düşünmeden onay vermişti. Bunun üzerine adamın sorması hoşuna gitmişti.

Ender: Tabii ki, sözüm söz.
Samet: O zaman hoşnutlukla işimin başına döne bilirim.

Adam kadının önünden çekilerek odasına geri girer. Kadın da adamın bu tavırlarına sırıtarak odasına ilerler.
~
Akşam eve gelip hazırlandığında kendisi bile heyecanına anlam veremez. Vücuduna tam oturan dar micro, çift askılı, gece mavisi elbisesiyle aynada kendisini süzer. Herzaman yaptığı kelebek makyajı ve açıp dalgalandırdığı saçıyla muhteşem görünüyordu. Kenardan her şeyi tamamlayan ayakkabısını giyip, çantasını da aldıktan sonra aşağı iner.

Salonun balkonunda kendisine arkası dönük, telefonla uğraşan kardeşini görünce ona yaklaşır. Ama Caner geldiğini farketmeden gülerek telefona bakmaya devam eder. Ender kardeşinin telefonuna bakmak için eğilince gördüğü şeyle kaşlarını çatar. Bir an da elinden aldığı telefonla, kardeşinin irkilmesi aynı an da gerçekleşir.

Caner: Abla n'apıyorsun? Ver şu telefonu.
Ender: Sen bu kızla hâlâ görüşüyor musun? Ne bu fotoğraf?
Caner: Ya yok öyle bir şey çalıştığı yerden fotoğraf atmış işte.
Ender: Görüşmüyorsan niye mesajlaşıyorsun?!
Caner: Aaa ama abla ben otuzu geçtim, çocuk muyum ya?
Ender: Benim için çocuksun. Senin iyiliğini düşünüyorum ben.

Ender mesajları okumadan telefonu kardeşine geri verir. Caner de derin bir "oh" çekerek konuyu derhal değiştirir.

Caner: Sen nereye böyle şıkır şıkır?

Ender sorulan soruyla çapkınca sırıtır.

Ender: Sametle yemeğe gidiyoruz.
Caner: Vay, demek bir şans vermeye karar verdin adama.
Ender: Yani benim için uğraşıyor Caner. Ben de bana bu kadar değer veren birine karşı karşılıksız kalamıyorum doğrusu.
Caner: Abla bu sadece değer karşılığı değil değil mi? Adamı üzme yani.
Ender: Yok merak etme, benim de içimde duygular var.

Caner duyduğuyla gözlerini bereltir.

Caner: Ne? Abla ciddi misin? Ee niye bu kadar bekletiyorsun adamı o zaman?
Ender: Ona söyleyemedim ama evet bir süredir bir şeyler hissediyorum. Hatta Şahikayla olmasaydık, şuan aşık bile olabilirdim. Ama bilmiyorum Caner, işlerin çok hızlı ilerlemesini istemiyorum. Ne zaman hızlı gitsem bir şeyler oluyor çünkü. Bu sefer temkinli olacağım.
Caner: Haklısın ablacığım. Ee o zaman bekletme adamı hadi!
Ender: Tamam çıktım babay. Bana bak, o kıza yazıp durma!
Caner: Off abla tamam ya.

Ender çıkar çıkmaz Caner geri yerine oturur ve ablasının sözünü dinlemeden sırıtarak mesajlaşmaya devam eder.
~
Kadın arabasını valeye teslim ettikten sonra hızlı adımlarla restorana girer. Etrafa göz gezdirip görmeği beklediği yüzü arar. Sonunda rastladığı suratla, kendisini büyük bir hayranlıkla izleyen adamı farkeder. Tatlı gülümsemesini takınarak masaya ilerler ve adamın çektiği sandalyeye oturur.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 02, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşk-ı Karışık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin