Aşk-ı Karışık

9.Bölüm-"Aldırın"

Doğan: Sen...
Ender: Evet. Hamileyim!
~
Samet: Buna inanamıyorum ya, Allah kahretsin!

Adam ceketini sert bir şekilde koltuğa fırlatırken, kadınsa onu sakinleştirmekle meşguldü.

Şahika: Lütfen biraz sakin olur musun?
Samet: Nasıl sakin olayım Şahika?! Kadın "hamileyim" dedi resmen!
Şahika: Bunda bu kadar abartılacak bir şey yok. Tamam ben de beklemiyordum, hele bu saatten sonra ama olmuş işte.
Samet: Ya sen nasıl bu kadar sakinsin? Bir de tebrik ettin onları!

Şahika sakin bir şekilde koltuğa oturur.

Şahika: Umurumda değilde ondan.
Samet: Şahika delirdin mi sen?! Eğer böyle bir şey varsa, biz istediğimizi asla elde edemeyiz!
Şahika: Senin isteğin kardeşinin Doğan'dan ayrılması değil mi? İşte bu sayede belki olur.
Samet: Saçmalama Şahika! Yıldız hamileyken bırakmadı, şimdi mi bırakacak?
Şahika: Ama arasında farklar var. Yıldızla o zamanlar ayrıydılar, artı Julia Doğanın Yıldızı sevmediğini biliyordu.
Samet: Sevmediğini nereden biliyorsun?
Şahika: Hıh.

Kadın ayağa kalkarak, adamın önüne gelir.

Şahika: Sence seven bir insan, gözünün içine baka baka aldatır mı? Aldattıktan sonra söylenen "seni seviyorum, pişmanım" laflarının hepsi yalandır. Çünkü eğer sevseydi, aldatırkende sevdiği aklına gelirdi. Ve Julia bunun sevgi olmadığını biliyor. Hatta Doğanın kendisini bile sevmediğinin farkında, sadece kabullenemiyor. Şimdi anladın mı?

Şahika çantasını alarak yukarı çıkar. Adamsa yüzünü boydan boya cam olan pencereye çevirir. Ve kendi kendine konuşmaya başlar.

Samet: Ah Ender keşke, keşke her şey farklı olsaydı. Keşke bu gece bana o sözleri söylemeseydin.

Flashback:

Adam kadını kenarda, güleryüz bir biçimde sohbet ederken bulur ve ona doğru adımlamaya başlar.

Ender: Teşekkürler. Ben de öğrendiğimde çok şaşırdım.
Samet: Ender, konuşa bilir miyiz?

Kadın adamı sinirli bir halde görünce, misafiri "teşekkürler" diyerek yolcu eder. Adam kadının tam karşısına geçer ve kimsenin duyamayacağı bir ses tonuyla konuşmaya başlar.

Samet: Sen ne yaptığını sanıyorsun?
Ender: Ne yapmışım?
Samet: Ben sana o adam tekin değil, seni aldatıyor diyorum. Sense doğum günü partisi düzenleyip, üstüne üstlük herkesin içinde"hamileyim" diyorsun.
Ender: Ee hamileyim çünkü. Ne yapsaydım söylemese miydim? Gizli bilgi falan mı bu?

Samet gözlerini kapar ve bir kaç saniye sonra açar.

Samet: Ender bak. Bu adam iyi biri değil. Öyle görünüyor olabilir ama değil. Eğer gerçekten hamileysen, senin de çocuğununda başı dertte, bunu bil!
Ender: Yıldızsu da onun çocuğu. Ama mutlu mesut yaşayıp gidiyor, hiçbir derdi yok. Neden endişeleneyim ki?
Samet: Adam seni aldatıyor diyorum, neden anlamak istemiyorsun?!
Ender: Neden sana inanayım? Sen kimsin ki?

Samet Enderin kurduğu cümleyle duraksar ve içten içe, karnının yandığını hisseder. Enderse herzaman ki acımasızlığıyla, konuşmaya devam eder:

Ender: Sen benim hiçbir şeyimsin! Doğan olmasaydı tanışamazdık bile. Şimdi karşıma geçip, nasıl sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi bana nasihatler vere biliyorsun? Bu benim hayatım ve ben hayatımı böyle yaşamak istiyorum. Kocamada güveniyorum!