Sabah biraz geç kalkan kadın, yavaş adımlarla geceliğiyle aşağı iner. Arkası kendisine dönük, kahvaltılıkları yerleştiren kişiyi görünce gözleri fal taşı gibi açılır. Kendini toparlayarak yavaşça yaklaşmaya başlar.
Şahika: Bakıyorum da bu eve girmeyi alışkanlık haline getirdin.
Duyduğu sesle kafasını arkaya çevirir ve gülümseyerek tekrar önüne dönüp işine devam eder.
Ender: İkinci bir anahtar çıkardım. Küstüğümüz zaman affetirmek için evine gireceğim bundan sonra.
Şahika: Peki ya benim seni affettirmem gerekirse?
Ender: Sana da benim evin yedek anahtarını veririm, ondan kolay ne var.Kadın sağ dudağını yana kıvırır ve yerine geçip oturur. Ender de aynı şekilde hiçbir şey demeden, her şeyi hallettikten sonra o da oturur. Şahika karşısında ki kadının yüzüne dahi bakmadan kahvaltısını etmeye başlayınca, konuşmayı başlatan kişinin kendisi olması gerektiğini anlar Ender.
Ender: Şahika bana hâlâ kızgın olduğunu görebiliyorum. Ama..
Şahika: Kızgın değil! Kırgınım.
Ender: Anladım, peki. Seni kırdığımın farkındayım. Ama inan ki içten söylemedim onları.
Şahika: İnsan kavga anında içindekileri söyler Ender, sen de öyle yaptın. Gerçi seni yargılayamıyorum çünkü haklısın. Belki de Sametin seni sevdiği kadar bile sevemiyorum ben.
Ender: Öyle bir şey yok. Dedim ya kızgınlıkla söyledim, bir anlamı yoktu.
Şahika: Ender sen her kızdığında eskileri açacaksan bizim işimiz zor!Kadın çatık kaşlarla son sözünden sonra, kahvaltısını etmeye devam eder. Ender'se işin zorluğunu anladığı gibi, çözülmesi için içindekileri anlatması gerektiğini de anlar.
Ender: Haklısın. Sana hâlâ biraz kızgınım ama inan eskide kaldı her şey. Unuttum gitti ve bu kızgınlıkta zamanla geçecek. Bak, ben bu duygulara alışık değilim. Yani anlarsın ya, bizim birlikteliğimiz farklı geliyor. Sadece cinsiyet yönünden değil, yaşadığımız şeyler yüzünden de. Buna alışmaya çalışıyorum sen de beni anla. Söz veriyorum bundan sonra tartıştığımız da, eski meseleleri açmayacağım.
Masanın üzerinden Şahika'nın eline uzanıp tutar. Okşadığı ellerle beraber gözlerinin içine bakar. Aldığı onay gülümsemesiyle elini çeker ve kahvaltısına odaklanır.
Ender: Madem beni affettin, kutlamak için akşam ertelediğimiz yemeğimizi gideriz.
Şahika: Ben affettiğimi söylemedim ama.
Ender: Ben gözlerinden anladım merak etme.
Şahika: Ender çok tatlısın ama bence biraz daha erteleyelim. Yani şirketin durumu malûm, Doğan yüzünden batık haldeyiz. İstifa eden çalışanlar da var, bence bu işi çözmek için bir şeyler yapmalıyız.
Ender: Ben o işi hallederim merak etme, yeni yatırımcı alırız n'olacak.
Şahika: Ender ne zaman yatırımcı almaya kalksak şirketin başına bir iş geliyor, bence kendimiz halledelim.
Ender: Tamam sakin ol, akşam yemekte konuşuruz bunları.İkili kahvaltılarını ederken, Şahika bu yatırımcı işinin hiç iyi olmayacağı hakkında düşünüyordu. Sonuçta ne zaman şirkete yabancı biri gelse, ipler kopuyor ve birilerine zarar değiyordu...
~
Kumru: Yani ev de her şey biz en son buluştuğumuz gibi öyle mi?
Caner: Evet dedim ya Kumru, n'oluyor sana? Niye iki de bir ablamı ve Şahika'yı soruyorsun?
Kumru: Ya yok öylesine, yani bizi ne zaman ablana söyleyeceksin açıkçası bunu merak ediyorum.
Caner: Şuan durumlar karışık, ablam çok kızar bu yüzden saklamam gerekiyor bir süre.
Kumru: Tamam canım sen nasıl istersen, kendini ne zaman hazır hissedersen o zaman söyle. Benim için acelesi yok, ablan kızmasın sonra.
Caner: Ya sen ne kadar iyi bir insansın, o'ysa ablam neler düşünüyor senin hakkında. İyi ki birlikteyiz, akşam yemeğe gidelim mi ne dersin?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Karışık
Fanfic-Ben Doğanla evliyim bunun farkındasın değil mi? -Ee yani ne olmuş?! -Ne demek ne olmuş? Başkasıyla evli olan bir kadının, seninle birlikte olmasını mı istiyorsun? -Yapma Ender...Sen Halit Argunla evliyken onu Doktor Sinanla aldatmış kadınsın... San...