Ortadoğu ve Balkanların en tehlikeli iki ajanının üstün zekalı kızları ile otizm hastası bir çocuğun hikayesi.
Kasırga ve Kıyı Ortadoğu ve Balkanların en korkulan iki ajanıydı. Ülkedeki kriz sebebiyle bir araya gelen bu iki ajanın da zirveyi paylaş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bir fotoğraf ancak bu kadar hikayeye uygun olabilirdiii.)
[Bu fotoğraf karakterleri kafanızda oturtmanıza yardımcı olur diye düşündüm.]
O zaman bu satıra Cesur için bir 'kırmızı' bırakalım mı? 🌹
Cesur hepinize keyifli okumalar diliyor...
🎶Eminem-Mockingbird
❗❗ Bana fikirlerinizi belirten yorumlar yazarsanız sevinirim çünkü takdir edersiniz ki düşüncelerinizi merak ediyorum. Üstelik yaptığınız yorumlar benim için çok kıymetli. Çok mutlu oluyorum sizin yorumlarınızı okurken. Paragraflara ya da sahnelere fikrinizi belirten yorumlar yazarsanız çok mutlu olurumm.
Sınır: 3️⃣0️⃣
***
Cesur'un ağzından...
Çok gürültülü.
Küçücük olmasına rağmen bu kadar yüksek ses çıkarabilmeyi nasıl başarıyordu.
Planım ilk başta işe yaramış olsa da zekasından şüphe ettiğim doktor gelip iğneden korkan çocuğa "Serumun bitti mi bakalım? Daha iyi misin? Şimdi sana bir iğne yapacağım ve hiç bir şeyin kalmayacak." demişti.
Dila doktor daha cümlesini bitirmeden çığlık atar diye beklemiştim ama ondan ses gelmeyince ona doğru dönmüştüm. Karşımda buz kesmiş bir Dila bulmayı beklemiyordum.
Serum takılı olduğunu fark etmediği için önce bir şaşkınlıkla kollarına baktı. Daha sonra ona elinde bir iğne ile yaklaşan doktoru gördüğünde ne yapacağını anlayıp ellerimi kulaklarıma kapatmıştım.
Ellerime rağmen Dila öyle bir çığlık atmıştı ki tüm tesisin duyduğuna emindim. Hatta babam da duymuş olacak ki hızlıca odadan içeri girdi. "Dila? Ne oldu kızım, iyi misin?"
Dila yataktan kalkarak babamagitmekiçinhamleyapacaktıkibabam hızla yanına geldi ve onu geri oturttu. "Yusuf amca yardım et bana, ben delinmek istemiyorum! Turp gibiyim hem ben gerçekten." dediğinde ellerim kulaklarımda ona bakarken kendini neden turpa benzettiğini anlamaya çalışıyordum.
Bence güneşe benziyordu. Turp nereden çıkmıştı Allah aşkına?
Ben kafam karışmış bir şekilde onlara bakarken babam Dilayı kucağına alıp sırtını onun yattığı yatağın başlığına dayadı. "Bebeğim, bir tanem, güzel kızım bak hem kan kaybettin hem de kafana bir darbe aldın. Üstelik korktuğun için çarpıntın da vardı bak serum sayesinde biraz daha toparladın."
