21. Bölüm: Utanç mı Şans mı?

174 22 17
                                    

Ege~Firuze

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ege~Firuze

Baharları kıskandıran yeşil gözlerin
Ayaz da bile içimi ısıtan sözlerin...
Sana dokunma ihtiyacı ile sızlayan ellerim,
Bir bilsen seni nasıl özledim...

Seni görmeyeli tam bir yıl oldu bugün. Ciğerlerim kokuna hasret tam bir yıldır. Nefes almak nedir unuttum.

Kulaklarım yumuşak sesine hasret bir yıldır. Tüm sesleri susturdum, seni duymayı bekliyorum bir yıldır.

Lal oldu dilim, tam bir yıldır sana konuşmaya hasret. Ağzım en sıkı ipliklerle dikili, yalnızca sana konuşmak için söküleceği günü bekliyor. Konuşmak nedir unuttum.

Sımsıkı yumdum gözlerimi, hayata veda etmişim gibi. Bir yıldır bahar gözlerinde hayat bulmayı bekliyorum. Görmek nedir unuttum.

Sen ne haldesin, kızgın mısın bana? Unuttun mu beni, istediğim gibi? Bir neden bile sunmadan, veda etmeden öylece çekip gittim diye hiç mi affetmezsin beni?

Unutmak, unutulmak için gittim. Ama ne unutmak istiyorum ne de unutulmak...

Mezara gömdüğüm duygularımın gün yüzüne çıkmasından korktum. O duyguların sana zarar vermesinden ölesiye korktum. Bunu bilseydin hak verir miydin bana? Yoksa korkak mı derdin?

Bana hiçbir zaman hak verme Firuze, beni hiçbir zaman affetme ki dayanamayıp sana gelmek istesem de gelemeyeyim. Gelmek için her şeyi feda eder gelirim çünkü. Sen hariç...

Sen bu yolda feda edemeyeceğim tek şeysin. Bu yüzden sakın gelmeme izin verme Firuze...

Sensiz bir kış gecesi...

_____________________________________

Kalemi masaya bırakıp gözümden düşmekte olan bir yaşı sildim. Kafamı yukarı kaldırıp nefes almaya çalıştıkça nefesim keskin bir kılıç olup kalbime saplanıyordu.

Sensizlik içimi deşiyor her nefes alışımda. Kalbim paramparça, sana kavuşamadığım günler boyunca nefes aldıkça.

Her şey duygularımın gün yüzüne çıkması ve mantığımı giderek ezmeye başlamasıyla başlamıştı. Önce minik kuşumu üzmüş, onu paramparça etmiştim. Dört yaşında küçücük bir kız çocuğunu kaldıramayacağı gerçeklerin altında ezmeye mahkum etmiştim.

Düşündükçe delirdim; delirdikçe ağladım, yalvardım. En sonunda vicdanım öyle çok konuşur oldu ki susması için uzaklaşmayı seçtim.

En Özel Halinle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin