Bölüm 2: Lanet Kâinat

640 46 21
                                    

!Geçmiş!

Yıl 21--

"Desuay dayanamıyorum!"

Savaş anında hamile bir kadın; etrafında ölüm,yaralanma, tehdit dönerken kendisi savunmasız haldeydi. Elini karnında tutmuş, sancılar içinde kıvranıyordu. Acı içinde inliyor, bağırıyordu.

Yuvası yıkılmıştı, halkı kül olmuştu. Çaresizdi ve sırf halkı için gücünü kullanmak istedi ama hesaba katmadığı an gerçekleşti, karnındaki bebeği doğumundan daha erken geldi ve sancıları başlamıştı. Çaresizce eşi Desuay'a bağırıyordu ve onu arıyordu. Bacağına ve koluna yediği darbelerden dolayı yürüyemez haldeydi. Onları bu hâle getiren hava insanlarıydı ve bu sefer hava insabları kazanmıştı çünkü bir klan neredeyse yok edilmişti. Kadın aci içinde eşine tekrar bağırdı ve çaresiz bir şekilde kendini yere serbest bıraktı.

Adam silahını sırtına atmış hemen karısının yanına koşmuştu. Eli karısının karnına gittiğinde hareketliliğin farkına vardı. "Bebek geliyor, Kutsal Eywa bebek geliyor!"

Adam endişeler içinde ne yapacağını bilmiyordu. Klanında savaş oluyordu ve kendisi liderken neredeyse kaybedeceklerini biliyordu. Topluluğu, halkı yok oluyordu. Karısı Helyati, kolunu tutmuş ve acı içinde bağırmıştı. "Desuay lütfen, eve gitmek istiyorum." Ağlamaklı sesi Desuay'ın içine işlemişken daha da çaresiz hissetti kendini.

"Gideceğiz bebeğim, evimize gideceğiz." Desuay hızla ayağa kalktı ve kızına bağırdı, "Artemis! İkranları çağır, gidiyoruz." Artemis hızla "Hemen efendim." Diyerek ikranları çağırmak için sesini haykırdı.

Desuay yere eğilip karısını yerden kaldırdı ve ona destek verdi. İkranlar geldiğinde kucağına çekti ve hızla uçuşa geçti. En yakınındaki bir klana gidip yardım istemeliydi. Ve Metkayina dan başka yakın bir klan yoktu.

Havalandı ve hemen yolunu tuttu, ara ara arkaya bakıp kızını kontrol ediyordu. Kızı ise savaş alanına baktı ve ağlayarak babasının yanında uçmaya devam etti. Savaşı kaybetmişlerdi.

"Artemis ağlama, ağlamayı hemen kes!" Artemis babasını duymuyor gibiydi. Dolmuş gözlerini babasına çevirdiğinde sadece hiçlik içinde baktı. Babası hayal kırıklığı ve çaresizliği ile önüne geri döndü. Helyati'nin acısına yardım etmek istiyordu ama ne yapacağını bilmiyordu sadece "Sakin ol, derin nefes al." Diyebiliyordu. Klana yaklaştığı zaman bir anda karısının acı inleyişi durdu. Desuay hemen karısını sarstı ama bayılmıştı. Daha da endişelendi ve kızının arkadan "Anne!" Diye bağırışını duydu.

Klana doğru hızla iniş yaparken neredeyse düşecekti ama bu umurunda olmadı yeter ki karısına, kızına bir şey olmasın.

Klana iniş yaparken bir ses duydu, bu haberci çalgı sesiydi. İkranı ile iniş yaptığında karısını dikkatlice kucağına alıp yere indirdi. Toplanmış halka bakarken yardım dilenmeye başladı. "Lütfen yardım edin! Karım hamile ve baygın."

Sesi titriyordu ama asla ağlamıyordu. Çünkü bilir, ağlamak güçsüz gösterir.

Klandaki halk alal alece liderlerine haber verdi ve Metkayina lideri Tonowari, onun karısı Ronal ile koşarak geldi. Desuay karısının omuzlarını tutmuş, çaresizce bekliyordu. Ronal geldiğinde hızla klandakilerden sağlık minaresine haber vermesini söyledi.

"Tonowari onu götürelim, hadi hızlı!" Dikkatle Helyati'yi yerden kaldırdılar ve sağlık minaresine götürdüler. Mindere yatırdılar ve Ronal "Çıkın dışarı!" Diye bağırdı. Tonowari Desuay'ı tutup dışarıya çıkardı. Artemis ise minareye girmeye çalışıyordu, daha 6 yaşındaydı.

Avatar: Kâinat Sa'venaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin