İkranım beni gökyüzüne ulaştırdı. Hırçın rüzgar delip geçiyordu sanki. Denizin dalgası iliklerime kadar çarpıyordu sanki.
Gözlerim denize baktı. Duman, ateş, kir, kan... Her bir şey vardı. Yuvam kirlenmişti.
Hassas düşünmek istemedim, gemiye yaklaştığımızda Neteyam mızrakları tuttu.
"Babamı bulacağım, sen mızrağı al." Sırtıma mızrakları sabitledi. İkranım denize doğru yaklaştığında ilk Neteyam atlayacaktı.
"Neteyam, dikkat et ve lütfen ölmene izin verme." Neteyam atlamadan önce yanağımı okşadı.
"Sende dikkat et, Plorena." Kalbim titredi, hâlâ etkisinde olduğu için diğer adımı söyleyemiyordu.
Neteyam denize doğru atladı, onun atlayışını izledim. İkranım geminin tepesine doğru götürdü beni. Gemi ters yatıyordu.
"Artemis'e uç Larin." Bağımı ayırdım ve geminin tepesine atladım, demirlere tutunarak yere doğru indim. İkranım tepemden uçarak gitti.
"Hadi bakalım." Saçımı kulağımın arkasına aldım ve kayarak bir yere daha geçtim. Etrafta birçok hava insanı vardı ve hepsi ölülerdi.
"Ulu Anne..." Gözlerim korku ile titrerken Neytiri'nin sesini duydum. Bağırıyordu.
Nerede olduğuna bakmak için biraz daha ilerledim. Yerde yatan bir hava insanını daha öldürmüş, gözleri dönmüş haldeydi. O korkunç gözüküyor, öfke ile hareket ediyordu.
Bir uzvunun arkasında Spider'ı gördüm, Neytiri'ye bakarken beni fark etmişti. O da Neytiri'nin korkunç halinden etkilenmişti.
Arka güverteden ses geldi. Neytiri hızla güverteye doğru gitti, Spider da arkasından.
Bir mızrağımı elime aldım, kenardan geçerek güverteye doğru yaklaştım.
"Kiri...!" Kiri'nin boğazına bıçak dayanmıştı, Albay onu tutuyordu. Ellerim korkuyla ağzıma gitti, sesimi bastırdım.
Jake'in arkasında Tuk ve Tuk'u tutan Neteyam vardı. Albay konuşmaya başladı.
"Anlaşmamızı değiştirmeye karar verdim, Onbaşı." Albay sırıttığında Jake tam ona atak yapacaktı ki Albay bıçağı daha derine tuttu.
Jake hemen geriledi, Albay cebinden kelepçe çıkardı.
"Şimdi kendini kelepçeliyorsun Jake ve kızının yeteneğini izle." Kiri hızla, "Baba hayır, öldür onu!" Diye bağırdı. Albay daha sert bıçağı çektiğinde mızrağımı tutarak çıkmak için hazırlandım.
"Kızın Kiri'yi ve onun yoldaşını araştırdım, hani şu Lanet kız var ya..."
Kulaklarım gerilirken Neteyam'ın hırlamasını duydum, Albay benden bahsediyordu.
"O kızın ve kendi kızının gücünü istiyorum, senlik bir şey yok artık. Sadece Kiri o Lanet'i çağıracak..." Kiri kendini kasıyordu, korkusunu hissediyordum.
"Bunu yapmayacağım!" Albay sinirle bıçağı tam çekerken Neytiri Spider'ın boğazına bıçak tutarak çıktı. Birbirlerine döndükleri sırada mızrağımı sıkıca tuttum ve Jake'in yanına geldim.
"Plorena." Şaşkınlıkla bana bakarken bileğindeki kelepçeyi kestim.
"Evet ben." Neteyam'a bakarken Albay'ın sesini duydum.
"Kiri, erken çağırdın kızı sanırım." O pis gülüşü bir an bile eksilmedi, sinirlerimi damarlarıma kadar hissediyordum.
"Hayır Albay, kendim geldim." Neteyam kolumu tuttu. Ona baktım, korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avatar: Kâinat Sa'vena
General FictionSlow Update! Neteyam Kurgusudur! ----> ༆Metkayina da bir bebek doğdu. Bu bebek diğer Na'vilere göre oldukça farklıydı ve bu bebeğe iki isim verildi. "Plorena! Aydınlık taraf. Sa'vena! Karanlık taraf." Diye ses çığırıldı. Bebek asla isminin anlamını...