29

4.2K 210 30
                                    


   Selam geç bir saatte bölüm attığımın farkındayım. Nasılsınız? umarım iyisinizdir. Ülke genelince hepinize geçmiş olsun. Bunları da atlatacağız umarım. İyi okumalar

...................................................................................

"Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar."

Evet yanılmıyorsunuz şuan kendi kınamdaydım.

Beni zorla oturtmuş etrafımda dönerek ağlatmaya çalışıyorlardı.

Etrafta ki yanık ten çorap kokusuyla nasıl ciddileşip ağlayacaksam artık.

Bir anda örtüyü açıp ağlayıp ağlamadığımı kontrol eden Erva ile göz göze geldim.

_" Kız sen niye ağlamadın, ağla bakayım , ağla da gelsin altınlar."

_" Ne  altını?"

_" Sen tabi yurtdışında okudun adetlere uzak kaldın."

_"Şimdi gelin ağlar biri gelir gelinin elini açmaya çalışır, Gelin elini açmaz kaynanayı çağırırlar oda gelip avucuna altın koyar."

_" Bunu niye başta demiyorsun, bekle hemen ağlarım şimdi."

Bir anda drama Queen rolüme bürünüp ağlamaya başladım.

Ağladığımı gören Erva yalandan elimi amaya çalıştığında dalgınlığıma gelip açtım.

_" Kızım kapatsana elini , ben senin bu kadar evlenmek istediğini bilseydim 5 yaşındaki yeğenimi ayarlardım kız sana , zaten çocuk caz evleneceğini duyunca Selena'da ki kıvılcım gibi nefesini tutmuş vermiyor ."

Azarlamasıyla birlikte elimi sımsıkı kapattım.

_" KAYNANA GELİN NAZ YAPTI ELİNİ AÇMIYOR."

Erva bağırır bağırmaz Nülifer annem masadan kalktı ve yanıma geldi.

Elimi açmaya çalıştığında Erva'ya baktım.

Bu eli ne zaman açmam gerekiyordu.

Sanırım kapalı tutmalıydım.

Elimi açmadığımı gören  Erva arkama geçip bir anda çimdik attı.

Hissettiğim acıyla  beraber ağzımdan acı dolu bir inleme ile elimi açı vermiştim.

Elime baktığımda kocaman  cumhuriyet altını bana göz kırpıyordu.

Ben bunu şimdi satar parasıyla bir güzel karnımı doyururdum.

Midemi doyurmak şart tabi ki.

Kınam yakıldıktan sonra masama geçip oturdum.

Sahneye baktığımda az önce benim ağlamamı bekleyen teyzeler şimdi göbek atıyordu.

Ağlatmaktan zevk alıyorlar sanırım.

Vakit geçtikçe birbirini tekrar ediyordu olan şeyler.

Hunharca yarın yokmuşçasına göbek atan teyzelerden, sandalye üstlerinde uyuya kalan çocuklardan, tuzlu kurabiye tıkınan yengelerden.

Her şey sıradandı.

O sırada salonun kapısından giren koca beyi görmemle zaman donup kalmıştı.

Üstünde jilet gibi bir takım elbise vardı.

Saçları özenle tarandığını belli edercesine her tel aynı yöne bakıyordu.

Arkasından davul ve zurnayı görmemle şaşırdım.

Demek gösteri yapacaktı.

Birden pistin tam ortasına geldi ve kollarını iki yana açtı.

Diğerleri de aynısını yaptığında davul ve zurnanın sesi duyuldu.

Heybetli bedeniyle yere eğilip önce elini yere, sonra diz kapağına ve anlına vurdu.

Bunları gözlerimin içine bakarak yapıyordu.

Anlına vurduktan sonra elini göğsünün soluna koymuştu.

Bunu sadece ben görmüştüm.

Bir kere daha ne kadar şanslı bir kadın olduğumu anladım.

Sanırım kalpten gidiyordum.

Veya ben öyle sanıyordum.

Kaderimde böyle ölmek varsa ömrümün sonuna kadar razıydım.

En çok ona razıydım zaten.

.......................................................................................

Her eve bir Atahan lütfen.

Bir sonraki bölüm final sonra tuzlu kahve kitabına geçiyoruz.

Orada da desteklerinizi bekliyorum.

Profilimden takip etmeyi unutmayın  oradan yeni bölümler hakkında haberdar olabilirsiniz.

Seviliyorsunuz♥

Üsteğmen Bey |Texting (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin