"Sizden izin mi isteyeceğim!"
Şuan korumalarımla kavga ediyorum çünkü beni babama götürmüyorlar. Lisa'nın evinden ayrılır ayrılmaz evime gelip üstümü değiştirmiştim fakat şimdi gidemiyorum. Salak Jungkook'tan da haber alamıyoruz. Gerizekalı telefonunu kapatmış. Of ya.
"Efendim, Bay Myeon'un kesin talimatı var. Gidemezsiniz." Sinirle nefes verdim.
"Siz benle dalga mı geçiyorsunuz? Suho kaç gündür eve gelmiyor ve ben onun için endişeleniyorum. Abimi aramaya çıkamaz mıyım? Onu merak edemez miyim?" Korumalar başlarını eğdi.
"Efendim dediğimiz gibi, babanız sizi istiyor. Eğer onun karşısına çıkarsanız sizi bir daha bırakmaz."
"Umrumda değil. Beni ona götürün."
"Ama Efendim-"
"Eğer Suho gelemezse maaş alamazsınız çünkü ben çalışmıyorum. Parasız çalışırsınız." Korumalar birbirlerine bakmaya başladıklarında sırıttım.
"Peki Efendim. Sizi babanıza götüreceğiz fakat Bay Myeon'a bizim söylediğimizi söylemeyin, lütfen." Bavulumu korumama verip arabaya bindim.
"Eğer onu bulursam söylemeyeceğim."
6 Saat Sonra
Saat gece on iki oldu ve daha yeni geldik. Masan'a gelmeyeli uzun zaman olmuştu ve baya değişmiş. Arabadan indiğimde hissettiğim yabancılık yüzünden irkildim. Korumalar hızlıca etrafımı sardıklarında kaşlarımı çattım.
"Burası çok tehlikeli Efendim. Buradan geçen insanlar %40 ihtimali ile babanızın adamı olabilir. Babanızın nasıl bir insan olduğunu biliyorsunuz o yüzden dikkat etmeliyiz." Başımı sallayıp yürümeye başladığımda korumam beni durdurdu.
"Biraz bekleyin, Efendim. Şuan evinin yakınlarındayız. Biz size söyleyince yürüyün." Nedensizce 6 araba ile gelmiştik Masan'a. Yani, 22 korumam ile gelmiştim. Neden bu kadar fazla koruma ile geldin salak mısın dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü babam, aşırı zengin bir adam. O kadar zengin ki, bazı ülkelerde evleri ve şirketleri bile var. Çok fazla suç işlediği için korumalarımla geldim. Çünkü beni istiyor önceden dediğim gibi. Neden beni istediğini bilmiyorum ama iş ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Bende beni istediğini bile bile geldim buraya.
Abim Suho ile sürüne sürüne gelmiştik Seoul'a. Babam bizi iş için terk ettikten sonra abim bir şekilde bir yerlerden para bulup bizim için ev almıştı. Ondan öncede oyuncu olduğu için ondanda para kazanıyordu. Ama anlamadığım tek şey, babam beni neden istiyordu? Yoksa bir iş için miydi? Aslında onlardan ayrılmam o kadar iyi olmuştu ki, onları hiç özlememiştim. Annem ise Babamı öyle derin tanıyor ki tek bir cümlesiyle onu bitirebilir. Fakat onu canından çok sevdiği için yapmıyor. Babam onu seviyor mu? Sanmam. Bende sadece abimi kurtarmak için gelmiştim buraya çünkü mal abim babamı benden korumak için buraya gelmiş olabilirdi.
"Gidebiliriz Efendim." Korumalar hızlıca arkama geçtiklerinde yürümeye başladım. Telefonumu sessize almıştım çünkü hiç kimseyle uğraşamazdım.
Sonunda eve geldiğimizde baş korumam güvenliğin yanına gitti ve bir kaç dakika konuştular. Kapı açıldığı anda bahçeye giriş yaptım. Bahçeyi değiştirmiş, yeni çiçekler ektirmiş. Eskisi daha güzeldi sanki.
Bahçeye girdiğim sırada korumalarımda arkadan geliyordu. Evin kapısı açıldığı anda kaşlarımı çattım. Evin kapısı saray kapısından daha büyük o yüzden elektrikle açılıyordu. Kapı sonuna kadar açıldıktan sonra içeriden bir adam çıktı. Bu, bu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Love You And Me / JenSoo
FanfictionTuvalete yanlışlıkla girip o mükemmel vücudu gören Jisoo, gözlerini o vücuttan alamadı. Hem vücuda hemde sahibine aşık olmuştu. /Duru