I Love You And Me / JenSoo

Love (26)-(M)

Sevgilimin kolları arasında uyurken hiç olamadığım kadar huzurluydum. Bodrumdan ayrıldıktan sonra evime uğrayıp ardından Jennie'nin evine gelmiştim. Bebeğime olayları söylediğimde ve onda kalmak için soru sorduğumda hiç düşünmeden kabul etmiş ve onun yanında yatmamı istemişti. Yaraları hâlâ vardı fakat onların hepsini iyileştirecektim. Irene burada olduğu sürece hayatı ona dar edecektim. Bana istediği şeyi yapabilirdi fakat Jennie'ye dokunarak damlayı taşırmayı başarmıştı.

"Jennie..." Ona döndüğümde uyumadığını görmek şaşırmama sebep oldu. Normal gözlerle beni izliyordu ve patlak dudağı bugün daha iyiydi. Yüzü ve vücudu gittikçe iyiye gidiyordu.

Beni kendine çekti, kollarını belime doladı. Elimi saçlarına çekip şevkatle okşamaya başladım. "Bebeğim," Dedim. Onunla böyle olmayalı tam yirmi gün olmuştu herkes için az süre olsada benim için bir ömürdü. Eskiden yabancı gördüğüm bu hisleri bana alıştırmıştı. O bana her şeyin ilkini yaşatmıştı.

Ne diyeceğimi bilemedim. Üzgündüm onun için. "Bir daha yanımdan ayrılmayacaksın." Ona biraz daha yaklaştım. O sesini çıkarmadan sadece beni izliyordu. "Ne olursa olsun bana söyleyeceksin. O gerizekalılarda yanına dahi yaklaşamayacak." Alnına küçük bir öpücük koyup geri çekildim. Şuan dudaklarımızın arasında bir nefeslik boşluk vardı. "Zarar görmeni istemiyorum. Lütfen." Ben konuşmaya devam edecektim ki o güzel dudaklarıyla dudaklarımı kapatınca bütün kelimelerimi ağzıma tıkmış oldu bu sefer.

Patlak yerini acıtmayayım diye onu sakin ve yavaşça öperken o beklediğim gibi durmuyor ve daha da ileri gidiyordu. Yaralı olmasaydı her türlü yapardık fakat kanaması dinmiş olan yaralarına bastırırsam tekrardan hastanelik olurdu ve ben kafayı yerdim.

Ama bu kız... Durmuyor... Dayanamayacağım.... Bekle, eli aşağılara doğru gidiyor?

Yaraları tekrar kanarsa bizzat ben ilgilenirim. İki güne geçmez biter o yaralar.

Onu altıma alıp üstüne çıktığımda bu hoşuna gitmiş olacak ki dudakları kıvrıldı ve bu seferde üst dudağımı emmeye başladı. Eli tişörtümün içine girerken benim elim çoktan aşağıda yerini almıştı. Şimdi gözlerini gözlerime dikmiş, beni yemek istermişcesine bana bakıyordu. Bu bakışlar beni daha da gevşetirken hiç zorlanmadan bol pijamasını çıkarıp odanın herhangi bir yerine attım. Üstümüzde yorgan olduğu için bacaklarını göremiyordum fakat vücudunun her yerini ezberlediğim için karanlık olsa bile bacaklarını ustalıkla okşuyordum.

İç çamaşırını da çıkardığımda, elime değen ıslaklıkla daha da tatmin oldum. O sadece bana odaklanmış ellerimi bedeninde hissederken, ben ise en iyisini yapmaya çalışıyordum. İşaret parmağım yavaşça onun içine girerken bakışları değişti, gözleri irice açıldı. Ama sesini çıkarmadı da, sadece titrek bir nefes verdi. Ani refleksle parmağımı sertçe oynatırken bu sefer inlemeye başladı, elini omzuma atarak beni kendine bastırdı.

Her ne kadar dikişlerini açmak istemesem de o bunları çoktan unutmuş hareketleriyle beni beceriyordu. İki gün önce yaralarla dolu yüzü şimdi daha iyiydi ve yüzündeki ışık tekrardan yerini almıştı. Benim sevgilim seks sırasındayken aşırı seksi oluyordu.

Orta parmağımda diğer parmağımın yanında yerini almış, onunla beraber içinde gel gitlere devam ediyordu. Gözleri zevkle kapanırken kafasını geriye attığında güzel boynunu benim için sunmuştu. Yavaşça boynunu öperken çene kısmında kalmış ve sertçe içine girdiğimde yüzü kasılmıştı. Uzun zamandır seks yapmasakta aldığı zevk ikimize de yeterdi.

Parmaklarımla gelgitlere devam ederken, diğer elim onun dolgun göğüslerine gitti. Sağ göğsünü yavaşça yoğururken aklıma sevgili olmadığımız zaman konuştuklarımız geldi. Diğer sekslerimizde değil bu seksimizde aklıma gelmişti. Kaşlarımı çatıp onun boynuna odaklandım.