İki Gün Sonra
İki gün boyunca eve gitmeyip Jennie ile ilgilendiğim için yorgundum ve göz altlarım şişmişti, umurumda değildi. Jennie için her şeye katlanırdım ve katlandım da. Gerekirse boğsalar beni yine de Jennie için dayanırdım.
"Ya Lisa salak olduğunu düşünüyorum biliyor musun?" Nayeon telefonda Lisa ile hararetli konuşma yapması gözümden kaçmazken bir yandanda yatağında uyuyan Jennie'nin başını okşuyordum. Jane'de odasında uyuyordu ve Nayeon onlarla ilgilenmek için gelmişti fakat ilgilenmek yerine hep Lisa ile konuşuyordu. "Ya şikayet etsene. Ben ne alaka oğlum? Kızım manyak mısın neden özür diledin? Ya karışmıyorum. Ne bok yaparsan yap." Nayeon sinirle telefonu kapatıp koltuğa attığında Jennie'nin yanından yataktan kalkıp kaşlarımı çatarak yanına geldim. "Ne oldu gene?"
"İki sokak ötede ki dedikocu bir kadın oturuyor." Dedi bana dönerek. Devam et der gibi başımı oynattım. "Kadın aşırı takıntılı. Lisa caddeden geçerken kızın kafasına toz gelmiş, bir bakmış yukarıya kadın balkondan halı silkeliyor Lisa'nın oradan geçtiğini bildiği halde. Lisa kadına beni görmediniz mi diye sormuş, kadınla orada laf kavgasına girmiş. Kadın ona üstüne suyu dökünce Lisa çıldırmış gitmiş evini basmış. Daha sabah yaşandı bunlar mal gibi de evini bastığı için gitmiş kadından özür dilemiş. O sokakta ki bakkalın kahvesi güzel olduğu için Lisa'nın oraya gitmesini istedim ama sanki halıyı ben silkelemişim gibi bana kızdı şerefsiz. Neden o bakkala gitmesini istemişim neden onu göndermişim falan filan. Lan birde kendisi istedi ya." Gülerek Nayeon'un kafasına vurdum.
"Cidden salaksın. Lisa'dan böyle bir şey istemen hata zaten. Kız nereye giderse başına bir şey açıyor." Nayeon dudaklarını büzdü ve bir şeyler mırıldandı. "Of, keşke ben gitseydim. Olay polise kadar geldi ama şükür ki kadın haksız çıktı. Gene ben halledeceğim." Diğer odadan Jane'in sesleri gelince Nayeon ona bakmak için hızlıca odadan çıktı. Ben Jennie ile o da Jane ile ilgileniyordu.
Yavaşça yatağa oturup Jennie'nin yüzünü izlemeye başladığımda eli benim elimin üstüne gitti. Galiba kabus görüyordu ki elimi sıkmaya başladı. Yanında olduğumu belirtmek için bende onun elini sıktım.
Ne kadar çok seviyordum onu bilmiyordum fakat onsuz yapamayacağım kesindi. Çok güzeldi bu kız. Hiç kimsenin sözünü dinlemeyen ben onun kölesi oluyordum.
Kaç dakika geçtiğini bilmiyorum fakat baya zaman geçtiğini biliyorum. Telefonum sessizde olduğu için arrayannları duymamıştım fakat telefonu elime aldığımda çok fazla arama ve mesaj olduğu için şaşırmıştım.
Amk Gayleri
Jungkook: ulan
Lan
Ireneyi nasıl durduracaz abi
Okulda da rahat durmuyor
Herkese bir yalan söylüyorSehun: bana kalsa onu döve döve öldürürdüm de
Dua etsin jisoo var
Karışamıyorum kızaDahyun: aynısı işte
Kızın jisooya yapmadığı bir şey kalmadı
Jisoo kendince hallediyor fakat bizi olaya sokmuyor
Jisoo yeter artık
Biz sana yardım etmeye çalışıyoruz
Neden anlamıyorsunJisoo: eğer suho bu olaya girerse
Ondan kurtuluruz
Irene'in nasıl bir kurnaz olduğunu unutmayın
O kızı iyice tanımıyorsunuz
Ben halledeceğimLisa: lan halledemiyorsun
Kız gene başımızda patlıyor
Kız bizi bırakmıyor yaJisoo: halledeceğim
*Görüldü*
Onu bitireceğim
*Görüldü*
Kendi ellerimle
*Görüldü*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Love You And Me / JenSoo
FanfictionTuvalete yanlışlıkla girip o mükemmel vücudu gören Jisoo, gözlerini o vücuttan alamadı. Hem vücuda hemde sahibine aşık olmuştu. /Duru