"Dahyun o viskiyi götünde patlatırım siktirtme belanı!"
Dahyun suçlu bir çocuk gibi viskiyi masaya koyup ellerini havaya kaldırdığında gözlerimi devirip bavulumu dolabın yanına koydum. İlk gelen tabii ki de bendim çünkü erken çıkmıştım. Dahyun'da ilk ben geldiğim ve evde tek biz olduğumuz için viski fantezisini bana göstermek istedi fakat ben sinirle o viskiyi balkondan dökmüştüm. Ve onun bir sürü viskisi vardı, yine başarılı olamamıştım.
Her ne kadar erken gelip Dahyun'a bunu ödetmek istesemde o çok erken kalkmıştı. Uyanık kız, ne yapacağımı da iyi biliyor.
"Birazdan Jungkook burada olur, arabadan story atıyor cübbe." Gülerek kol çantamdan telefonumu çıkardım ve çantamı da bavulumun üstüne koyup Dahyun ile aşağıya indim. Evleri büyüktü ve Dahyun tek kalmamız için bütün hizmetçileri evden göndermişti. Aslında böylesi daha iyiydi. Ben hitmetçilere güvenmiyordum çünkü ailemize şikayet eder diye düşünürüm.
Telefonumdan Jungkook'un storysine bakarken gülmeden edemedim. Direksiyonu öyle sıkı tutmuştu ki el damarları fazlasıyla gözükmüştü. Kendisi iki yıldır araba kullansa bile hâlâ alışamamıştı böyle şeylere.
Kaç kez kaza yapıp son model arabalarını hurdaya çevirmişti gerizekalı. Bunu da hurdaya çevirirse ailesini artık iflas edecekti bunun yüzünden.
Dahyun ile birkaç dakika sohbet ettikten sonra kapı çaldı. Jungkook'un geldiğini düşündüğümde Dahyun çoktan kapıyı açmış birisiyle konuşuyordu.
"Bu hâlin ne senin?" Dahyun'un endişeli ve gülünçlü sesi kulaklarımı doldurduğunda yerimden kalkıp kapının önüne geldim. Gördüğüm şeyle kaşlarımı çatıp gülmeye başladım. Jungkook'un her yeri çamur olmuştu.
"Gülme ya!" Jungkook kapıya tutunup dengesini sağlamaya çalıştığında ben daha da güldüm. Dahyun ise gülmesini bitirip Jungkook'un kolunu tutarak eve geçirdiğinde bende kendimi durdurmaya çalışıyordum.
"Arabayı mı çarptın? Bok çuvalına dönmüşsün!" Tekrardan kahkaha attığımda Jungkook sinirle inledi Dahyun da çaresizce eliyle alnına vurdu.
"Arabayı çarpmadım salak sadece arabadan inerken çamuru fark etmemişim. Ya lütfen Sehun'a ya da Felix'e yazın benim için kıyafet getirsinler. Ben bunlarla nasıl duracağım?" Dahyun eliyle telefonu işaret ettiğinde hızlıca telefonu elime aldım ve Sehun'u aradım. Diğerleriyle de konuşmuştum onlar yoldalardı fakat Sehun daha yeni hazırlanıyordu. Şaşırmadım.
Dahyun mutfakta bir şeyler hazırlarken yaklaşık yarım saat sonra Jungkook banyodan çıkmıştı ama sadece altında havlu ve omzunun üstünde saçlarını kurutmak için havlu vardı. O haliyle salona geldi ve ayakta saçlarını kurulamaya başladı.
Gözlerim ona döndüğünde bir süre vücudunu süzdüm. Kasları belirginleşmişti galiba spora devam ediyordu. O da bakışlarımı fark ettiğinde omzunda ki havluyla saçlarını kurulamayı bıraktı.
"Yavşaksın derken doğru diyorduk." Güldüm ve ona doğru biraz eğildim. "Herkese yavşarım ama sen benim için farklısın, dombıldorum."
Jungkook gözlerini devirip merdivenlere yöneldiğinde birden altındaki havlu belinden çıkarak yere düştü. Ben dehşet içinde Jungkook'a bakmaya başladım. Lan, bunu götü neden bu kadar büyük?
"Hayatımda, hiç bu kadar büyük götlü erkek görmedim." Jungkook utançla havluyu hızlıca yerden alıp götünü kapatarak oradan uzaklaştığında hâlâ şaşkındım. Acaba botoks mu yaptırmıştı? Benimkiler bile bu kadar büyük değildi! Bu düşüncelerden ayrılmak için başımı salladığımda tekrardan kaşlarımı çattım. Ben, az önce, Jungkook'un, poposunu mu, görmüştüm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Love You And Me / JenSoo
FanfictionTuvalete yanlışlıkla girip o mükemmel vücudu gören Jisoo, gözlerini o vücuttan alamadı. Hem vücuda hemde sahibine aşık olmuştu. /Duru