altı

4.3K 499 305
                                    

Chan:
Pist

Seungmin:
Kedi miyiz biz pist diyon pust

Chan:
Hmm seungmincim ondan diyom
Neyse hadi spor salonuna gelin

Hyunjin:
Ama chan hyung ya bi ogle aramiz var onda da antrenman yaptirmazsin

Minho:
Harbi

Chan:
Harbi degil barbie

Seungmin:
🤣🤣

Minho:
İmd

Chan:
Of hadi sallanmayin gelin

Hyunjin:
İyi be

Minho:
Tmm

Seungmin:
👍👍👍

Chan:
😏😏

---

Chan'ın öğle arasında spor salonuna çağırması üzerine kantinden çıkıp spor salonuna doğru ilerledim. Gerçekten doğru düzgün bir tane öğle aramız var onda da antrenman yaptırıyor. Asıl benim haber vermem lazım antrenman var diye. Nasıl olsa kaptan ben değil miyim?

Kantinden çıkıp yavaş, sallana sallana spor salonuna doğru gidiyordum. Ama aklımda ne antrenman yapmak var ne de dersler....

Aklım benim çillimde. Geçen beraber otururken farkettim. Kapatmış ama yine de çilleri görünüyordu.

Ben, Hwang Hyunjin; kimsenin -arkadaşlarım hariç ki buna artık Felix'te dahil- yüzüne bakmadım. Felix'e aşkım nasıl başladı? Biraz şey Seungmin sayesinde oldu gibi. Maçtan bir hafta önce Seungmin bana okul çıkışı bir şeyler yapmayı teklif etti ve bende kabul ettim. Nereden bilebilirdim hem iyi hem de kötü bir karar olacağını?

Jeongin'de bizimle gelecekmiş. O hamur suratlıyı pek sevmiyorum. Biz çıkışta Jeongin'i beklerken Jeongin tek değil, iki kişi geldiler. İşte o zaman gördüm Felix'i. Jeonginle birlikte gelmişti.

Sarı saçları ve önüne düşen perçemleri, minik burnu, kalp şeklindeki dudakları... Gerçekten Felix; en yetenekli bir ressamın çizemeyeceği kadar güzel olan bir sanat eseri.

İşte Felix'i böyle gördüm. Ama o beni görünce koşar adımlarla Jeongin'e elini sallayıp uzaklaştı. Beni mi istemiyor acaba? Diye geçirdim içimden. Fakat beni istemese niye benimle kantine gelip, bankta sohbet etsin ki, değil mi?

Felix'i daha sonra uzun uzun düşünürüm diyerekten adımlarımı hızlandırdım.

Spor salonunun karşısında Felix'i gördüm. Biriyle konuşuyordu. Kızla gülünce, kolunu onun omzuna attı. Tanrım neden ben değilim? Ama olsun en azından hiç tanışmayan Lee Felix ve Hwang Hyunjin bir şekilde arkadaş olmuşlardı. Bu biraz... Mutlu olmamı sağladı?

Dikkatlice gözlerimi oraya sabitlediğimde o kızın Nayeon olduğunu gördüm ve derin bir nefes verdim. Eğer Felix'in hoşlandığı kız veya sevgilisi olsaydı cidden üzülürdüm.

Biraz fazla bakmış olabilirim ki Nayeon beni gördü ve el salladı. Bende el sallayıp Felix'in beni görmesine izin vermeden spor salonuna girdim.

"Lan mal!! Ne kadardır seni bekliyoruz görmüyor musun? Zil çalacak şimdi!" Chan'ın bu dediğiyle gözlerimi devirip omuz silktim.

"Öf aman çalacaksa çalacak bende geri giderim." Deyip az önce geldiğim yer doğru gitmeye başladım. Zaten ben çıkar çıkmaz zil çaldı. Hızlı adımlarla merdivenlere doğru ilerlemeye başladım. Felix ortalıkta görünmüyordu sınıfına gitmiştir diye düşündüm ve kendi katıma geldiğimde merdivenlerin yanı başında olan sınıfın içine kaçamak bakışlar attım. Yeonjun değişik hareketler yapıyor, Felix ise onun bu hareketlerine gülüyordu. Onun gülümsemesini görünce yüzüme birtane gülücük kondurup sınıfın kapısından ayrılıp kendi sınıfıma doğru yürümeye başladım.

---

"Hadi Hyunjin!! Gelsen bir şey olmaz!"

"İstemiyorum, Seungmin." Deyip çantamı toparlamaya devam ettim. Seungmin son iki derstir beni ikna etmeye çalışıyordu. Kafeye gidecekmişiz. Ama bu gün çok yorgunum deyip geçiştiriyordum.

"Hadi ama!!"

"Seungmin, is-te-mi-yor-um!!!" Hızlı hızlı çantamı da alıp kapıya doğru gidecektim ki Seungmin'in dediği şeyle geri ona döndüm.

"Ama Felix'te gelecek."

"Felix ne alaka?"

"Jeongin arkadaşlarını bizimle tanıştırmak istiyor." Deyip yandan yandan sırıtmaya başladı bende bıkkınca bir nefes verdim ortaya.

"Tamam, geliyorum."

"Biliyordum senin böyle yola geleceğini." Deyip yanıma doğru geldi.

"Lan... Lan yoksa yalan mı söyledin?!"

"Yok be! İşim gücüm yok sana yalan mı uyduracağım. Felixlerle birlikte kafeye gideceğiz. Şurada kedi kafe varya okulun yakınlarında oraya."

"Haa tamam, tamam."

"E yürüsene!" Gözlerimi devirip sınıftan çıktım. Ve Seungmin ile birlikte aşağı yavaş yavaş inmeye başladık.

Okuldan çıktığımızda bizi banklarda bekleyen bizimkiler ve Felixlerle karşılaştık. Felix'in gözleri benimkiyle buluşunca ben ona gülümsedim ama direkt bakışlarını ben hariç her yerde gezdirdi.

Onların yanına yaklaştığımızda Minho konuştu bu sefer ve hepimiz onun dediğini onayladık.

"E hazırsanız gidelim."

---

Selaam

Kitaplara her gun 1'den fazla yb atmaya calisicam cunku tatil bitmeden angst ve baska kitabimi da cikartmak  istiyorum

Onlar icin tiktoka video atacagim
Tiktok hesabim: hyunlvu
Oradan bakabilirsiniiizz

Umarim bu bolumu de severek okumussunuzdur!!

Diger bolumde goruselim 💌

- Oy vermeyi ve yorum yapmayi unutmayin lutfen<3 -

ponpon kızlar, hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin