"Hyunjin ve Felix şahısları uyanın hadi!" Jisung'un odada çemkirmesiyle gözlerimi açıp başımı hareket ettirmeden etrafta gezdirdim. Hyunjin kollarının birini sırtıma birinide belime sarmış uyuyordu.
Bu gün bayramdı ve akşam evlerimize geri dönecektik bu yüzden bu günü dolu dolu yaşamak istiyorum.
"Hey, alo?" Dedi Jisung tekrar. Oflayıp yerimde doğruldum.
"Uyandık işte." Deyip saçlarımı karıştırdım.
"Kullandığın eklere dikkat et tatlım bi sen uyandın diğer mal hâlâ uyuyor. Onu da uyandır aşağı gelin kahvaltı edeceğiz." Benim bir şey söylememe izin vermeden kapıyı sertçe kapatıp odadan çıktı.
Göz devirip oturduğum yerden Hyunjin'i dürtmeye başladım.
"Hyunjin..."
"Hm?" Uykulu ve kalın sesiyle mırıldandı.
"Hadi kalk bizi kahvaltıya bekliyorlarmış." Dememle Hyunjin gözlerini açtı ama açtığı gibi geri kapattı.
"Hey, aç gözlerini!" Deyip güldüm ve saçlarını karıştırdım.
"Çok uykum var." Gözleri kapalı kapalı konuşuyordu hâlâ.
"Alırım uykunu şimdi, hadi kalk." Ben gülerek konuşurken o ise yüzünde yan bir sırıtış ekleyip gözlerini açtı.
"Alır mısın gerçekten?" Hâlâ pis pis sırıtıyordu.
"Hayır, sadece seni uyandırmak içindi." Deyip hızla yataktan indim ve odadan çıkıp banyoya ilerledim. Arkamdan bana seslendiğini duyabiliyordum.
"Lee Felix!"
---
Şimdi hepimiz çiftliğin etrafına toplanmış et kesmeye çalışanlara bakıyorduk.
"Kaslı oğlan gel bakayım." Jisung'un dedesi konuşunca Changbin hafif göz devirdi ve ilerledi.
"Ne yapacağım?" Diye sordu usulca.
"Tut bacaklarını." Dedi Jisung'un dedesi ve gözleriyle hayvanın bacaklarını gösterdi. Changbin ise dediğini yaptı. Jisung'un dedesi bu sefer gözlerini Hyunjin'e çevirdi. Hyunjin ise kafasını 'olmaz' anlamında sağa sola salladı.
"Olur yavrum olur. Gel sende."
"Felix yardım et." Diye fısıldadı Hyunjin. Ufak bir kıkırtı sonrası kolundan tutup hayvanın önüne doğru ittim onu.
"Hadi, hadi!" Dedim gülerek. Hyunjin ise yan bir bakış atıp adamın yanına geçip eğildi.
"Peki ben ne yapacağım?"
"Keseceksin."
"Nee?!"
---
Çoktan akşam üzeri olmuştu ve et kesip yenmişti bile. Ufak bir göl kenarına gelip yere oturmuştuk Hyunjin ile.
"Felix," Dedi Hyunjin kafasını omzuma yaslarken.
"Efendim?"
"Sevgini geç fark ettiğim için üzgünüm." Dedi elindeki poşetle oynayarak. Aptal çocuk çekirdek getirmiş.
"Hyunjin... Bu hiç sorun değil, inan bana. Ben seni karşılık beklemeden sevdim zaten. Şu dakikadan sonrası umrumda değil. Sadece seninle olduğum için mutluyum." Deyip yukarıdan ona baktım. Kafasını hafif kaldırıp dudaklarıma bir öpücük kondurdu.
"Seni çok seviyorum."
"Aşığım. YA HYUNJIN ŞUNU YEME!" Çekirdek çitliyordu.
"Ama çok iyi sarıyor."
"Sararım şimdi ben seni."
"Gerçekten mi?"
"Hayır."
"Hep beni ümitlendiriyorsun sonra hayır diyorsun." Dedi ağzına tekrar çekirdek götürürken.
"Amaç bu zaten." Elimi poşete atıp bir avuç çekirdek aldım.
"Çok kötüsün Yongbokie."
"Öyle mi?"
"Evet."
"Ok."
"YA YONGBOK!"
---
"Dikkatle gidin çocuklar." Artık ayrılmanın zamanı gelmişti ve Jisung'un babaannesi ve dedesi bizi yolcu ediyorlardı.
"Kaslı çocuk ve sarı oğlan, teşekkürler." Deyip güldü adam.
"Ne demek, ne demek ahaha." Diye sahtece konuştu Hyunjin. Onun sahtece hareketine karşı kolumla dürttüm.
"Ama-"
"Sus." Deyip susturdum ve yüzüme tekrar samimi olan bir gülümseme yerleştirdim.
"Hoşçakalın!" Dediler bir ağızdan bizde arabaya doğru ilerledik. Yine kucak kucağa gidecektik anlaşılan.
Arabanın yanına yaklaşınca bagaja eşyaları koyup çifte el salladık ve arabaya yerleştik.
"Gel bakalım." Deyip bacaklarını araladı Hyunjin.
"Geliyim." Deyip kucağına oturdum ve kapıyı kapattım. Chan Hyung geçti sürücü koltuğuna ve arabayı çalıştırıp ana yola doğru sürmeye başladı.
Boynumda hissettiğim sıcak nefeslerle ayağımla Hyunjin'i dürttüm ve sessizce fısıldadım.
"Tanrı aşkına yapma şunu!"
"Sen yaparken eğlenceliydi ama?"
---
ay final oldu sonunda şükür
BİLİYORUM BU BÖLÜM BOK GİBİYDİ AMA ELİMDEN BAŞKA BİR ŞEY GELMEDİ
üzgünüm daha iyi bir iş çıkarabilirdim ama olmadı zaten acemilikle yazdığım bir ficti bu ve hiç hoşuma gitmiyor
umarım bu bölümün kötü olmasına rağmen sevmişsinizdir
diğer kitaplarıma bakmayı unutmayın!!
sizi seviyorum ve her şey için teşekkür ederim, hoşçakalın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ponpon kızlar, hyunlix
FanfictionLee Felix, okulun basketbol takımındaki herkesin göz bebeği olan Hwang Hyunjin'e bakayım derken yanlışlıkla kendini Ponpon Kızlar ekibinde bulur. - seungin, 2chan, minsung. - tamamlandı. by, samslixie.