0.9

1.2K 82 57
                                    

Keyifli okumalar✧

                             ✷✷✷

" Gençler, dediğimi lütfen unutmayın. Bu bilgi sizler için çok önemli. Dersimizi burada sonlandırıyorum.  Bir sonraki derste görüşürüz. " diye konuşan kimya hocasıyla sınıfta kısa sürelik sessizlik hocanın sınıftan çıkmasıyla son buldu.  Herkes öğle arasına girmemizle rahatlamıştı bununla birlikte dilleri çözülmüştü.

Oturmaktan uyuşan bedenimi kaldırıp kızların yanına doğru gittim. Gamze kendi kendine söylenirken Deren de benim gibi Gamze'ye 'deli bu' bakışlarını atıyorduk.

" Öf be kızım! Ne söylendin?" diye söze giren Deren'e ayık uydurdum.

" Harbi ya! Hadi kalkta kantinden kahve alalım. "

Gamze beni onayladığını belli ederken yavaş yavaş kantine doğru gittik. Kızlar oturacak yer bulurken aklıma gelen şeyle bakışlarımı onlara çevirdim.

" Kızlar, cüzdanımı sınıfta unuttum. Ben onu almaya gideyim siz de oturacak yer bulun."

" Tamam kıvırcık ama acele et. " diyen Deren'i onaylayıp sınıfa doğru gittim. Sınıfa girdiğimde sıranın kenarında asılı duran çantamdan cüzdanımı alıp  hızlıca sınıftan çıktım. Sınıftan çıktıktan iki adım sonra kafamı sert bir şeye çarpmamla dengemi kaybedip yere düşmem bir oldu. Sinirle çarptığım çocuğa bakarken çocuğun bana bakışları benim aksine sakin ama tedirgindi.

" İyi misin?" diyip elini uzattı. Elini tutmayıp kendim kalkarken çarptığım çocuk dikkatlice beni izliyordu. Bakışlarım tekrar onu bulurken ellerimle üstünü düzeltiyordum.

" İyiyim. Bir şeyim yok. " diyip yanından uzaklaşacağım sırada kurduğu cümleyle olduğum yerde durdum.

" Çarptığım için kusura bakma Lara.  Daldığım için seni fark etmemişim."

Yüzümü ona çevirirken o hala bana bakıyordu.

" Adımı nereden biliyorsun?"

" Okuldakilerden duymuştum."

" Anladım. Senin adın ne?"

" Eren."

" Memnun oldum Eren."

" Ben de Lara. "

" Görüşürüz o zaman Eren. "

" Görüşelim Lara."

Son cümleyi sessiz bir şekilde kurmuştu. Büyük bir ihtimalle benim duymamam içindi ama duymuştum.

Değişik davranmıştı. Düştüğüm için sanki olduğumdan bir tık daha fazla tedirgin olmuştu. Aklıma gelen kişiyle kafam karışmıştı. Eren, anonim olamazdı. Olmazdı değil mi? 

Saçmalıyordum. Adını bilmediğim çocuk bu okuldandı ama benim onun yüz yüzeyken dikkatini çekmemi isteyeceğini düşünmüyorum. Yoksa niye mesaj yazardı ki?

Kantine geldiğimde gözlerim kısaca etrafta gezindikten sonra kızları bulmamla onları yanına gittim.

Kızların yanına oturduğumda Deren bana hiç hoş bir şekilde bakmıyordu. Acele et demişti ve ben yaklaşık bir on dakika sonra gelmiştim.

Gamze kahveleri almaya giderken ben  ise Deren'e neden geç kaldığımı açıklıyordum. Gamze ellerinde kahveler ile geldiğinde karşıma oturup sohbete dahil olmuştu.

                             ✨✨✨

Yorucu bir günün daha ardından eve gelmiştim. İçeri girdiğimde annemi salonda televizyon izlerken bulmuştum. Yanına oturup sıkıca sarıldım.

" Nasılmış benim biricik Neriman Sultan'ım?"

" Ne yapayım güzel kızım. Oturup televizyona bakıyorum."

Annemin cevabı üzerine ellerimi çözüp  başımı omzuna yasladım. Sesimizi duyan küçük bey hızla yanımıza gelmişti.

Rüzgar'ın hızla kucağıma atlamasıyla küçük bedenini kucağıma aldım. Yanaklarını öpüp gıdıklamaya başlayınca Rüzgar'dan gelen kahkaha sesleri evin içini doldurmuştu. Kendini annemin kollarına atan Rüzgar'la yüzümde kocaman bir sırıtış meydana geldi.

Ailemiz dördüncü ve son üyesi olan Rüzgar bu sene 6 yaşına girecekti. Benim gibi onunda hafiften uzun kıvırcık saçları vardı. Benim aksime onun saçları ve gözleri karamel rengideydi. Kendisi 6 yaşındaydı ama şimdiden boyu yaşıtlarına göre uzundu. Ve benim en sevdiğim özelliği çok tatlı ve neşeli konuşmasıydı.

Annemle ile Rüzgar'ı salonda bırakıp kendi odama geçtim. Okul üstümden kurtulup rahat bir şeyler giyerek çalışma masasının önüne geçtim. Bu aralar ders çalışma işini biraz salmıştım.  O yüzden az bile olsa soru çözmem lazımdı. Çantamdan kitaplarımı çıkarırken telefonundan bir bildirim sesi geldi. Masanın üstünde duran telefonumu alarak gelen bildirime baktım. Adını bilmediğim çocuktan gelmişti. Bildirime tıklayıp sohbete girdim.

Adını bilmediğim çocuk: Nasılmış benim güzeller güzeli su perim?

Mesajı okuduğumda yüzümde küçük bir tebessüm oluştu. Benim anneme sorduğum sorunun aynısı şimdi o bana soruyordu.

Siz: İyiyim. Sen nasılsın?

Adını bilmediğim çocuk:  Valla seninle konuştum daha iyi oldum.

Siz: Hımm.

Siz: Ee okul nasıl geçti?

Adını bilmediğim çocuk:  Hiç iyi değildi Lara.

Verdiği cevapla yüzümde oluşan tebessüm yavaş yavaş yok olmuştu.

Siz: Niye?

Siz: Bir sorun mu oldu?

Adını bilmediğim çocuk: Evet, Lara.

Siz: Peki ne oldu?

Adını bilmediğim çocuk: Kimdi o çocuk Lara?

Adını bilmediğim çocuk: Koridorda sana bakan, seninle konuşan çocuk kimdi?

Adını bilmediğim çocuk: Senin için değerli biri miydi?

Siz: Sadece bana yardım etti.

Adını bilmediğim çocuk:  O yüzden mi sana öyle baktı?

Siz: Nasıl baktı?

Adını bilmediğim çocuk:  Boşver.

Adını bilmediğim çocuk:  Neyse.

Adını bilmediğim çocuk: Sonra konuşuruz.

( Adını bilmediğim çocuk çevrimdışı)

。________________ ☆ _______________。

Bu Eren kim acaba? Bu çocuk ne bakışından bahsediyor? Eren hayırdır? Ne oluyor burada?

Neyse neyse. Sakinim. Sakiniz.

Zaten çocuğun hem kıskanıp hem de ponçik kalbi kırıldı. Ya ben sana kıyamam. Derdim ama teknik olarak kıydım.

Neyse neyse.

Evet. Bölüm hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim? Bir de ilerleyen bölümde görmek istediklerinizi. İsteklerinize göre yeni yazacağım bölümlerde - ki şu anki bölümlerden biraz ileride-  kullanabilirim.

Neyse neyse. Ben yine çok konuştum galiba. O zaman Behlül kaçar.

Sizde...

Oy kullanmayı ve yorum atmayı unutmayın:)))

Su Perisi | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin