5.0

594 56 206
                                    

Nasılsınız benim güzel okuyucularımm?

Özlettiniz kendinizi<3

Neyse, zaten beklettim bu yüzden uzatmıyorum. Bölüme geçelim artıkk

Keyifli okumalar✧

                             ✷✷✷

"Ayşe Abla bana bir karışık tost verir misin?" dedim kafamı uzattığım camdan Ayşe Ablaya bakarak.

"Tabii kızım." diye kafasını salladı Ayşe Abla.

Öğle teneffüsüne çıkmıştık. Sabahtan beri bir şey yemediğim için de doğal olarak karnım acıkınca ben de hemen kantinin yolunu tutmuştum. Önce aç karnı doyurmak lazım değil mi?

Ben tostumu beklerken yan tarafta İrem ile konuşan Gamze'ye baktım. Artık ne konuşuyorlarsa bayağı sohbete dalmışlardı.

Gözüm kantinin girişinde sohbet eden ikilideyken kantine giren şahısla nefesimi sıkıntıyla verip önüme döndüm. Başlıyordu benim mesai.

"Ooo! Kimleri görüyor bu gözler?" diye konuşan kalabalığı geçerek yanıma gelen Cem'di.

"Ya değil mi? Aynısı ben de kendime söyledim az önce. " dedim bıkkın bir ses tonuyla. Yok anam! Çocuk bu aralar yapıştı bana. Ne zaman sınıftan dışarı çıksam dibimde bitiyordu. Zaten kovmaya da gitmiyor. Öyle uğraştırıp duruyordu beni.

"Yani sınıfından çıkıp seni görmek büyük bir mucize. Kafanı çıkarmaz oldun sınıftan." dedi gülümseyerek Cem ve ardından dudak büzerek "Ama bak sen böyle yapınca ben alınıyorum." dedi.

Cem'in bu dedikleri karşısında göz devirmeden edemedim. Ona doğru dönüp sen ciddi misin adlı bakışlarımla "Yani onca şey söylüyorum, alınmıyorsun ama bu hareketime alınıyorsun. Öyle mi? Yani ben doğru mu anladım?" diye sordum.

Cem, ergen triplerine girerek "Ne var kızım? Alınamaz mıyım?" dedi diklenerek.

"Iyy! Sakın bir daha bana o kelime ile hitap etme! Ergen misin sen?" dedim.

"Lara, al kuzum tostumu." diyen Ayşe Ablaya dönerek gülümsedim ve tostumu aldım. Ve Gamze'nin yanına gidecekken önümde duran Cem'e ters ters baktım.

"Niye öyle bakıyorsun acaba?" dedi Cem pişkin pişkin sırıtarak.

"Yani senin bu zeka ile bu günlere kadar gelmen... Büyük başarı. " dedim. Cem bana anlamaz gözlerle bakarken ona doğru bakıp derin bir nefes aldım.

"Cem, hani benim önümdesin ya, hani ben geçemiyorum ya o yüzden çekilsen mi diyorum. " dedim mala anlatır gibi.

"Haklısın." diyip yanıma geçti. Bu sefer ben ona anlamaz gözlerle bakmaya başladım. Bana doğru dönüp gülümseyerek "Karşında olmak yerine yanında olmayı tercih ederim." dedi ve göz kırptı.

Ona alayla gülüp "Ya öyle mi? Oysa ben, benim yanımda olmamayı tercih ettiğini hatırlıyorum." dedim ters bir sesle.

Cem dediğim şeye bozulup tam ağzını açıp bir şey diyeceği esnada elimi kaldırıp onu susturdum. Sahte bir gülümseme ile "Sus Cem. Konuşma. Bu konu hakkında konuşma hakkın yok senin." dedim.

Cem kolunu omzuma atarak "Tamam, sustum." dedi.

Ona gözümü devirip bakışlarını karşıma çevirdim. İrem ve Gamze orada değildi bu yüzden onları göremedim ama kantinin girişinde duran Barış ve yanındaki Umut'u gördüm.

Umut'un sert bakışları Cem'in üstündeydi. Çene hatları büyük ihtimalle sıktığı için iyice belirginleşmişti. Onun bakışları beni bulmadan Cem'in omuzumdaki koluma gitti ve ardından başını yan tarafa çevirdi. Yarım ağız gülümsediğini gördüm.

Su Perisi | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin