Su Perisi | Texting

3.5

Keyifli okumalar✧

                          ✷✷✷

"Ya kızım ne naz yaptın ya? Sen istemiyor muydun? Hem bak belki adını bilmediğim çocuk da orada olur. Zaten gelirse kim olduğu belli olur. Depresyonda olan birini farketme olasılığımız yüksek. " dedi Deren.

"Biliyorum biliyorum ama şu anda hiç içimden gelmiyor. " dedim.

" Biraz kafanı dağıtmaya ihtiyacın var kıvırcık. " dedi Gamze. Elinde tuttuğu siyah beyaz kazağımı göstererek " Bak üstüne bunu giy, altına da o siyah pantolonunu giyersin. Al sana fıstık gibi kombin." dedi. Elindeki kazağı yatağımın üstüne bıraktı ve dolaptan siyah pantolonumu aldı. Onu da kazağın yanına bırakıp " Bunları giy. Biz de seni salonda bekliyor olacağız." dedi ve Deren ile birlikte odanın kapısını kapatıp çıktılar.

Yanımda duran kıyafetlere hiç istemeyerek baktım. Hiç havamda değildim. Yani ne olurdu başka bir zaman çıksaydık? Asıl sorun aslında bu değildi. Asıl sorun onun da orada olabilme ihtimaliydi. Bu ihtimal ne kadar yüksekti bilmiyorum ama o ihtimalin olması bile benim gerilmeme yetiyordu.

Gamze'nin benim için ayarladığı kıyafetleri alıp üstümü değiştirdim. Giyinme dolabımın kapağındaki aynanın karşısına geçip kendime baktım. Üstümdekiler gayet hoş durmuştu. Söylene söylene de olsa yaptığım saçlarımı açık bırakmıştım bu da daha güzel görünmemi sağlamıştı. Fakat yüzüm... Soluk, bitkindi. Çalışma masasının üstünde duran maskara, kapatıcı ve allık üçlüsüne baktım. Gamze benim için bırakmıştı. Yüzümün biraz solgun gözüktüğünü ve istersem bunları kullanabileceğimi söylemişti. Normalde pek makyajla aram olmasa bile bugün onları kullanmak istiyordum.

Önce elime kapatıcı ve yanında duran ama benim yeni fark ettiğim küçük süngeri aldım. Mosmor olmuş göz altlarıma, ağladığım için kızarmış olan göz kapaklarıma ve sıkıntıdan çıkmış olan sivilcenin üstüne sürdüm. Sonra da süngerle onları dağıttım.

Kapatıcı ve süngeri bırakıp elime maskarayı aldım. Kipiklerime güzelce sürdükten sonra onu da geri bıraktım. Daha sonra elime allığı alıp solgun duran yüzüme renk verdim. Ve son olarakta hafif bir ruj sürdüm.

Tekrar aynanın karşısına geçtiğimde gördüğüm kızı beğenmiştim. En azından ilk o bitkin halime nazaran şu anda daha güzeldim. Son kez kendime bakıp montumu elime alarak salona geçtim. Kızlar benim geldiğimi görünce ayaklandılar. Deren montunu giyerken Gamze baştan aşağı beni süzdü.

" İşte bak ben sana ne dedim? Bak çok güzel olmuşsun. " dedi Gamze.

Ellerimle ona doğru öpücük atıp "Sayenizde Gamze Hanım. " dedim. Gamze dediğime gülerken Deren bize doğru dönüp " Hadi çıkalım. Poyraz da gelmiş. Kapının önündeymiş. " dedi.

Gamze üstüne montunu geçirdi ve kapıya doğru yöneldik. Gamze bir anda durup Deren'e doğru döndü. " Bir saniye ya! Abim geleceğini bana haber verecekti. Niye sana verdi ki?" diye sordu Gamze.

Deren hafif bir şaşkınlık ve panik ile "Ne bileyim ben? İnince sorarsın. " dedi. Gamze Deren'in tepkisine hafif bir şaşırsa da belli etmedi.

Aşağıya, kapının önüne, inince bize arkası dönük olan Poyraz'ı gördük. Bizim geldiğimizde bize doğru döndü ve bakışlarını tek tek üstümüzde gezdirdi. Kendisi her zaman olduğu gibi üstünde deri ceketi vardı.

" Çok şıksınız hanımlar. " dedi Poyraz.

Gamze Poyraz'ın yanına gidip kolunu girdi. " Teşekkürler abicim. Sen de çok yakışıklı olmuşsun. " dedi Gamze.