Alize, ikiliye gülümseyerek bakıyordu. Orkun da Ilgın da bakışlarını birbirinden ayırmıyordu. "Hadi içeri girelim."dese de ikisinden de hareket gelmemişti.
Ilgın, sahneyi donuk gözlerle izliyordu. Orkun buradaydı. Ne aramış ne sormuştu ama işte gelmişti. İçindeki heyecanı bastırmaya uğraşıyor ama başaramıyordu. Sesi çıkmayacak diye korkuyordu. Alize içeri girmeden ikisine de son kez baktı.
"Siz geçin içeri oturun ben üstümü değiştireyim." dedi ve hemen üst kata çıktı.
Kapıda bir süre bakışan iki genç de ilk adımı atamıyordu. Aslında Orkun oraya kadar gelerek ilk adımı atmıştı. Ilgın da farkındaydı. Sıra kendisine gelmişti.
"O çiçekleri bana verecek misin? Yoksa solana kadar kucağında tutmayı mı düşünüyorsun?"
"Ne düşündüğümü bilsen kaçarsın!" Bunu gerçekten söylemiş miydi? Kafasını nereye vurmalıydı?
"Kaçacağım kadar kötü mü düşündüklerin?"
Ilgın onun hafif kızaran yüzünden en az kendisi kadar heyecanlı olduğunu ve düşünmeden konuştuğunu anlamıştı.
"Benim için çok güzel ama sen neler hissedersin bilmiyorum. Ayrıca burada böyle bakışmaya devam edersek birazdan güvenlik görevlilerine rezil olacağız."
"Neden?"
"Çünkü bu kadar yakın durup da seni öpmemek çok zor geliyor bana." İşte yine sesli yanıt vermişti.
"İçeride Alize var hiç öpemezsin."
"Yani öpmemi istiyor musun?"
"Soruyor musun?"
Sormuyordu, sormayacaktı bir daha... Sadece öpecekti. O da öyle yaptı.
Neredeyse bir haftadır ne aramış ne sormuştu ama daha fazla dayanamamıştı. İlk öğrendiği gün ajandasına not düştüğü doğum günü de bu ayrılığı bitirmek için iyi bir fırsattı. Ayrılık mı? Bir araya gelmişler miydi? Ne vardı aralarında? Konuşulmuş hiçbir şey! Ama bu gece değişecekti. O dudaklardan ayrılmayı başardığında konuşacaktı. Ama kapının önünde biri bitmeden diğeri başlayan öpücükler konuşmalarını engelliyordu. Ilgın durmuştu sonunda. Çünkü bir ses duymuştu. Alize alt kata iniyordu. Kendileri ise hala kapının dışında duruyordu... Durmuyor öpüşüyordu. Aralarında sıkışıp ezilen çiçeklerle ise tam bir suç kanıtıydı!
"İçeri girelim. Yengeme ayıp oluyor."
Alize, kapının dışında konuşan çiftin yakınlığından sorunların o gecelik çözüldüğünü anlamıştı. İkisi de yüzlerinde mutlu ifadelerle içeriye girerken utangaç bakışlar atıyordu.
"Siz oturun ben içecek bir şeyler hazırlayayım. Ne istersiniz?"
"Hiç yorulma. Ben biraz oturup kalkacağım. Sadece Ilgın'ın doğum gününü kutlamak için uğramıştım. Seni aracı kullandığım için kusuruma bakmazsın değil mi? Kapılarını ne sıfatla çalacağımı bilemedim. Hem nasıl karşılanacağımı da bilmiyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alize & Poyraz
RomansaÇocukluk aşkı, yaz aşkı, imkansız aşk... Alize, Poyraz'a aşık mı, hayran mı? Yoluna çıkabilecek mi? Kendisini gösterebilecek, ilgi çekebilecek mi? Yoksa çocuksu aşk, anılarında mı kalacak? Alize, aşk ile harmanlanmış bir maceraya hazır mı? Katil...