Güzel Çirkin (+18)

Bölüm 19-Okul-

Satır arası yorum bırakmayı ve kova burcu erkolarından uzak durmayı unutmayınnnnnnnnnnn

Yarım saatlik yolculuğun ardından okuluma gelmiş ve dondurduğum kaydımı açtırmıştım. Bu ani kararımı ilk destekleyen kişi tabii ki Christopher'dı. Zaten ondan başka da söyleyebileceğim kimse yoktu ya.

Kaydımı yenilettiğim gibi derse girmiştim. Öğretmenin gelmesini beklerken Miles'a mesaj attım.

Gönderilen Miles💗: Okuldayım ve birazdan dersim başlayacak. Ders sonu görüşelim. (Bu kaşar Christopher'ı bile kalpli kaydetmedi beee Christopher ve ben bunları hak etmedik.)

Miles, okula döneceğimi biliyordu. Bana, okula geldiğimde ona haber vermemi çünkü beni kendi arkadaşlarıyla tanıştıracağını söylemişti. Buna sevinmiştim ama biraz kırılmıştım da. Çünkü bunu hiç arkadaşım olmadığından arkadaş edinmem için yapıyordu.

Merak ediyorum, acaba bugün diğer aptallarla karşılaşacak mıydım? Kuyumu kazmak için fırsat kollayan orospu çocuklarıyla yani.

Sınıf kapısından en az Christopher kadar heybetli biri girdi. Yaka kartından öğretmenimiz olduğunu anlamıştım. Kaydımı dondurmadan önce mimarlık düşüncesi tarihi öğretmenimizle çok iyi geçinirdim hatta kaydımı açtırdıktan sonra ilk onun dersine gireceğim için sevinmiştim ama ne yazık ki öğretmenimiz emekliliğe ayrılmıştı. Yeni öğretmenimizin genç ve sadece benden birkaç yaş büyük biri olduğunu duymuştum.

Sınıf kapısını ardından kapattıktan sonra masasına doğru ilerlerken göz göze geldik. Oturduğum yerde donakaldım. Bu adam Christopher'a çok benziyordu. Yüzleri neredeyse aynıydı. Christopher'ın yüzünün yarasız hali gibiydi.

Önümden geçip masasına ilerken onu gözlerimle takip etmeye devam ettim. Vücut tipleri bile aynıydı. Geniş omuzlar, uzun bacaklar, dik popo... İkisini yan yana görmesem bile boylarının aynı olduğundan emindim. Tek fark Christopher ondan daha kaslıydı.

Masaya oturduktan sonra kafasını kaldırdı ve göz göze geldik. Artık ona nasıl bakıyorsam kaşları çatıldı.

Çatılan kaşları yavaşça havaya kalkarken, ''Sen yeni misin?'' diye sordu.

Ağzımı açtım ama hemen konuşamadım. Hızla kendimi toplarken, ''Evet.'' diyebilmiştim.

Elindeki kağıt parçasını havaya kaldırırken, ''Bu yüzden yeni bir liste verdiler demek,'' dedi. ''Adın neymiş bakalım,'' Bakışları kağıda inerken duraksadı, ''Rosella,'' dedi gözleri biraz yana kayınca bakışlarında anlayamadığım bir ifadenin geçtiğini gördüm. ''Moretti?'' daha çok soru sorarmış gibi söylemişti bunu.

Bakışları hızla beni bulurken tepkisine anlam aramaya çalışıyordum. Christopher'a bu kadar benzemesi ve soyadıma verdiği tepki... Bu normal değildi. Moretti soyadının tanınmasından olduğunu düşünmüyordum. Eğer Christopher'a bu kadar benzemeseydi kesinlikle bunu düşünürdüm.

Aklıma bir şey geliyordu ama bu kadar saçma bir şey gerçekte olamazdı. Hayır, Rosella kendine gel yazdığın kitapların evrenlerinin birinde değilsin.

Ağzımı açmış cevap verecekken arkadan bir ses geldi. Tanıdık bir ses.

''Kendisi Christopher Moretti'nin karısı.'' bunu iğrenirmiş gibi söylemişti. Özellikle 'karısı' kısmında.

Arkamı dönüp sesin sahibine baktığımda şaşırmamıştım. Mila. Michiel'in eski sevgilisi şu an en yakın arkadaşıydı. Michiel'in bana ilgisi- güya ilgisi- olduğu için benden nefret ederdi. Amanda'dan bile daha kaşar biri varsa bu da Mila'ydı.