Bu kadar erken bölüm atmayı planlamıyordum ama bölüm bekleyen birkaç kişi olunca o kadar mutlu oldum ki hemen yazdım. Sizi seviyorum aşklarım. Keyifli okumalar.
''Sence boyu kaç olsun?'' diye sordum, parmaklarım bilgisayarımın klavyesinin üzerindeyken.
''Hm...'' düşünmeye başladı. ''1.78 olabilir?'' sol kaşı 'olur mu sence' der gibi havaya kalktı.
''Tamam öyle olsun.'' Yeni yazdığım kitabımın ana karakterinin özellikleri kısmına boyunun 1.78 olduğunu yazdım.
''Aslında bu sefer böyle güçlü bir kadın karakter yazmak istiyorum. Ama nasıl yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yok.''
''O halde ben sana nasıl yapmaman gerektiğini söyleyebilirim.'' dedi. Devamını duymak için bakışlarımı bilgisayar ekranından yüzüne çevirdim. Kucağında oturduğumdan kafamı neredeyse 180 derece döndürmek zorunda kalmıştım. ''Yani işte senin de okuduğun, izlediğin şeyler. İlla güçlü kadın karakter yaratmak için eline silah falan vermene gerek yok diyorum. İlla bir şirketi yönetmesine, adam öldürmesine gerek yok. Hatta böyle güçlü göstermeye çalıştıkları kadın karakter özelliklerinin aynısına sahip olan erkek karakterleri de güçlü kılıyor. Sence eli silah tutan, adam öldüren veya şirket yöneten bir erkek karakter senin gözünde güçlü bir erkek mi?''
''Hayır, asla.''
''Bence bu özelliklere sahip bir kadın olunca da güçlü olmuyor. Böyle bir yanlış algı var ne yazık ki.''
Kafamı hızla aşağı yukarı salladım. ''Kesinlikle, katılıyorum.'' Ama başka ne söylesem bilemediğim için sustum.
''Bence güçlü insan yaşadığı zorlukları kabullenip tüm olanlara rağmen hayatını devam ettirebilendir. İntikamla falan uğraşmadan. Kendi zayıflıklarını ve korkularını kabullenmiş ve bunların üzerine gidebilen insan güçlü bir karaktere sahiptir. Böyle bir karakter yaratabilirsin.''
Gülümsedim. ''Teşekkür ederim. Gün boyu böyle bir karakter tasarlamaya çalışacağım o halde. Söylediklerin aklımda.''
''Senin neyin var?''
''Anlamadım?''
Baş ve işaret parmağıyla çenemi kavradı ve yüzüne bakmamı sağladı.
''Eva'nın doğum gününden beri çok mutsuzsun. Amanda'yla mı alakalı?''
Aslında hem Amanda'yla alakalıydı hem de Eva'nın doğum günüyle. Benim çocukken hiç öyle bir doğum günü partim olmamıştı. Aslında hiç doğum günümü kutlamamışlardı. Hiç hediye almamıştım. Ki bu çocukken benim en büyük hayallerimden biriydi. İzlediğim dizi filmlerdeki gibi bir doğum günü partisi. Partiyi geçtim bana bir pasta bile kesmezlerdi. Pastayı da geçtim doğum günümü hatırlamazlardı bile. Ben doğum günüm yaklaştı diye günler öncesinden geri sayım yaparken bile. Bunu tabii ki de Chris'e söyleme gibi bir planım yoktu. Amanda'yı da söylemeyecektim. Beni aşağılamıştı ama çokta büyütülecek bir şey yapmamıştı. Sadece düşük özgüvenim yüzünden bu kadar çok etkilenmiştim. Çünkü bende Amanda'ya biraz hak veriyordum. Kısaca yaram olduğu için gocunmuştum.
Zaten Amanda'ya olan sinirim biraz dinmişti. Kitabımdaki kötü ve okuyan herkesin nefret edeceğine emin olduğum karakterime Amanda'nın özelliklerini yazmıştım. Bu benim sevmediğim insanlardan hıncımı çıkarma şeklimdi.
''Hayır, gerçekten ben iyiyim.''
Çenemi biraz sıktı. ''Değilsin, Rosella. Görebiliyorum. Sana ne söylediğini anlat bana.'' Sesi o kadar şevkatliydi ki içim ısındı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Çirkin (+18)
Storie d'amore''Onunla seks yapacağım. Bu ne anlama geliyor biliyor musun? Sonunda düzgün seks sahneleri yazabileceğim! Hem de tüm detaylarıyla!'' Telefonda konuşurken oradan oraya zıplıyordum. Heyecanla etrafımda dönerken onu odanın kapısına yaslanmış, kollarını...