Aşk-ı Medya

43- Muhabbet

Odama geçtiğimde telefonuma mesajlar geliyordu. Meraklı arkadaşlarım "Eslem, Eslem" diye yazıyordu.

Eslem Geldim kızlar 

Çisem Nasıl geçti yemek hemen anlat 

Sema Evet Eslem anlat bakalım, çok merak ediyoruz 

Eslem Tamam kızlar anlatacağım, Gökalp evden gelip aldı asansörün önünde bekliyordu sonra lüks bir lokantaya gittik, saat beşe kadar muhabbet ettik çok kibar bir adam.

Selda O adam mı kibar? Kendini beğenmiş biri gibi duruyor 

Çisem Evet ya sert egolu bir adam sanıyorduk  

Sema Kendini fazla kaptırma çapkın gibi görünüyor, güzel ve süslü sözler söyleyen zengin pislikler var canım. 

Eslem Kızlar karşıdan öyle görünüyor olabilir ama öyle değil tanısanız sizde seversiniz. Şimdilik kimsenin bilmesini istemediğimi söyledim yani iş yerinde 

Çisem Bence de hızlı gitmeyin bak bize Efe ile kaç sene sonra sevgili olduk

Sema Evet Çisem açılamamıştın bir türlü 

Çisem Evet canım başka birini sevdiğini düşündüm yıllarca 

Selda  Eslem'i sevdiğini sanmıştın 

Eslem Tamam kızlar bu konuyu kapatmıştık lütfen yeniden açmayın 

Çisem Evet canım yanlış anlamıştım tekrar özür dilerim 

Eslem Tamam canım kapatalım mı? 

Selda Sonra ne oldu Eslem, sevgilimi oldunuz şimdi? 

Eslem Evet canım sert görünüşün altında çok esprili ve çok nazik bir adam var. Tabi acele yok onu iyice tanımam gerekiyor, sizinle tekrar bir araya getireceğim ama bu sefer sevgilim olarak. Bir hafta sonu ayarlarız. 

Sema Süper, bizde bir tanıyalım enişteyi sorularımızla sıkıştıralım azıcık.

Çisem sahi kızlar bu hafta olmaz Efe'nin ailesi istemeye gelecek bende sizi çağıracaktım yanımda olmanızı istiyorum. 

Eslem Çok sevindim arkadaşım tabi ki yanında oluruz 

Selda Sonunda kavuşuyorsun sevdiğine  

Sema Darısı bizim başımıza 

Çisem Evet kızlar darısı sizin başınıza bu hafta nasıl geçecek, çok heyecanlıyım 

Sema Ay canım bizde heyecanlandık değil mi kızlar? 

Eslem Evet 

Selda Evet 

Evet dedik ve hepimiz işe gideceğimiz için mesajları sonlandırdık. Yatmak için hazırlanıyordum ki yine mesaj geldi "Ay kızlar yatmadınız mı daha" dedim ve telefonu elime aldım.

GİZEMLİ Nasılsın güzelim? Beni soracak olursan çok üzgünüm. Bugün seni Gökalp ile gördüm, içim acıdı ve  benim yerimde onun olması canımı sıktı ama sana mutluluklar dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden. Canım acıyor, yine de seni mutlu görmek beni sevindiriyor olsa da elini tutan gözlerine bakan seni güldüren ben olmak isterdim. Ne kadar  uzak durmanı söylesem de kalbe söz geçmiyor bunu anladım. O adamla mutlu olacağına inanıyorsan öyle olsun ama şunu bil ki her zaman yanında ve yakınında olacağım güzelim.

Okuyunca içimde bir acı hissettim, beni böyle seven birine acı çektirmek beni de çok üzmüştü. Ben böyle biri değilim, kaç kez karşıma çıkmasını yazmıştım ama yapmadı. Burada ben miydim suçlu olan? Suçlu kendisiydi ama suçluluk duyan bendim, kendimi kötü hissettim. Toparlanıp mesaj atmak istedim. Gökalp ile yemekteyken beni gördüğünü yazmıştı, beynimi zorladım ve etrafımdaki adamları düşündüm ama kimseyi hatırlamıyordum çünkü gözüm Gökalp'ten başkasını görmüyordu ki. Sonra yazmaktan vazgeçtim, umutlanmasını istemedim ya da kötü bir şey yazıp kalbini daha fazla kırmak istemedim. Telefonumu kapatıp yatağıma uzandım, gözlerim yanmaya başladı yaşlar süzülüyordu. Hiç tanımadığım biri için gözyaşı döküyordum, bu adamın Gökalp olmasını o kadar çok isterdim ki.  Gökalp'te beni böyle seviyor ya da ben öyle hissediyordum. Gökalp'inde güzel bir kalbi vardı ve onu seviyordum hem de delice. Gizemlinin beni sevdiği gibi onunda beni sevdiğine emin olana kadar bunu ona söylemeyecektim. Başım ağarmaya başlamıştı, kalkıp ilacımı aldım ve içtim üzülünce ve gürültülü ortamlarda migrenim tutuyordu. Bu gecede gizemliye üzülmüştüm, şiddetlenmemesi için ilacımı  içtim sonra da  yatağa geri döndüm çünkü uyumak istiyordum. Bir zaman sonra gözlerim ağırlaştı, uykuya daldım. b