Aşk-ı Medya

37- İş

Sabah annem seslendi.

"Kahvaltı hazır canım" dedi.

"Geliyorum anneciğim" deyip hemen banyoya gittim, elimi yüzümü yıkayıp dar paçalı, yüksek bel pantolon ve şık bir gömlek giydim. Saçımı kuyruk topladım, hafif bir makyaj yaptım. Sonra kahvaltıya gittim.

Kahvaltımızı yapıp evden çıktık.

Babam "Gel aşkım seni bırakayım ben" dedi.

"Tamam babacığım" deyip arabaya bindim.

Babam "Nasıl aşkım alıştın mı işine?" dedi.

"Evet babacım alıştım arkadaşlarla da iyi anlaşıyoruz"

Geldiğimizde araba durdu, babamı öptüm ve birbirimize "Hayırlı işler" dedik. Arabadan indim. Biraz ilerledim arabasının kapısını kapatırken Gökalp Bey'i gördüm. Önemsemeden ilerledim. Tam giderken arkamdan seslendi .

"Günaydın Eslem hanım" dedi

Arkamı döndüm "Günaydın" dedim. O kadar yakışıklıydı ki gri bir takım elbise ve parfümü çok etkileyiciydi.
Gökalp Bey "Hafta sonu buluşup yemek yer bir birimizi daha iyi tanıma fırsatımız olur" dedi

"Tamam" dedim ve "aileme sorayım" diye bir espri yaptım.

Gökalp Bey gülerek "Evet haklısın ailenden izin alman önemli. Bende aileme sorayım muhteşem güzellikte bir kızla yemeğe çıkacağım diye" dedi.

Sadece gülümsedim ve kapıyı açıp içeri girdik."

Meraklı arkadaşım Efsun "Gökalp Bey'le ne konuşuyordunuz ?" diye sormadan edemedi.

"Günaydın dedi sadece başka bir şey konuşmadık canım" diyerek işten sıyrılmaya çalıştım.
Tam o sırada sert bir sesle "Herkes işinin başına dönsün" diye uyarıldık.

Melis hanım kısa siyah bir elbise giymişti. Saçları dalgalı, kırmızı bir ruj sürmüştü. Yüksek topuklu ayakkabıları vardı. Kadın çok güzeldi. Her erkeğin hayallerini süsleyen bir Afrodit gibiydi.

Böyle bir kadın varken Gökalp Bey neden benimle ilgileniyordu anlayamıyordum. İşimizin başına döndük çok yoğun bir gündü.

Toplantı odasına çağrıldık. Önemli bir reklam filmi üzerinde denemeler yapıyorduk. Melis hanım, Gökalp bey, hep birlikte çalışıyorduk. Bu sürede bir şey fark etmiştim. Gökalp Bey bana doğru hiç bakmıyordu. Tam o sırada içeri bir adam girdi. Üzerinde dar bir kot pantolon, beyaz bir gömlek vardı ve 1.70 boylarında kumral bir adamdı.

Gökalp Bey'e "Kuzen yine gömülmüşsün işe, hani bugün buluşacaktık. Yine unuttun değil mi?" diye esprili bir şekilde sordu.

Melis Hanım'a döndü "Nasılsın hayatım, bu adamı çok çalıştırıyorsun?" dedi ve gülüştüler .

Melis Hanım'ı ilk defa böyle gülerken görmüştüm. Birden gözleriyle beni bir süzdü.

"Bu güzel hanımefendi kim dedi?"

Melis hanım "Yeni elamanımız" diyordu ki Gökalp Bey'in suratı asıldı. Sert bir şekilde ofisine gidip onu beklemesini söyledi. Adam toplantı odasından çıktı.

Gökalp Bey "Yarın devam ederiz" deyip toplantıyı bitirdi.

Yerlerimize dönerken Efsun'a bu adamın kim olduğunu sordum.

"Mert bey Gökalp Bey'in kuzeni " dedi

"Nasıl böyle rahat bir şekilde toplantıya girebiliyor?" diye şaşkınlık içerisinde sordum.