Aşk-ı Medya

45- Nisan Ayı

Sabah uyanıp kahvaltımızı yapıp, işlerimize doğru gitmek için arabalarımıza bindik. Trafik çok yoğundu, yarım saati aşkın yoldaydım. İş yerinin otoparkına girdim Gökalp arabasının yanında bekliyordu. Arabadan indim, yanıma geldi.

"Bugün nasılsın balım?" diye sordu.

"İyiyim, teşekkür ederim meleğim." diyerek yanıtladım.

"İyi olduğuna sevindim, beni çok korkuttun."

"Korktun mu sen? Kıyamam." dedim ve yanağını okşadım. O da uzanıp yanağımdan öptü.

"Gidelim mi?" dedim. İçeri girdik, masalarımıza geçtik. Bir hafta boyunca ara ara görüştük, öğle yemeğine gittik. İş yerinde ki kızlara da sevgili olduğumuzu söyledim. Efsun ve Nehir buna çok sevindi, tahmin ettiklerini söylediler.

Nehir "Eslem çok teşekkür ederim canım, senin sayende Mert ile sevgiliyiz."

"Rica ederim canım, sen mutlu ol yeter." dedim gülümseyerek.

Hafta içinin son günüydü, cuma olmuştu. Pazar günü Çisem ve Efe'nin nişanı vardı. Daha üzerime giyecek bir şey almamıştım, bu akşam eve dönerken alışveriş merkezine gidip elbise almam gerekiyordu. Annem ile konuştuk.

"Bende geleyim mi hayatım?" dedi.

"Yok annecim daha önce beğenmiştik kızlarla onu gidip alacağım, biraz geç kalabilirim. Siz yemeğinizi yiyin." dedim. Arabama gelmiştim arkamdan Gökalp'in seslendiğini duydum.

"Nereye gidiyorsun balım?" diye sesleniyordu.

"Çisem'in nişanı için elbise beğenmiştim onu almaya gideceğim."

"Bende geleyim mi? Görmek isterim seçtiğin elbiseyi."

"Gelir misin?" diye sordum.

"Sen iste ölüme bile gelirim." dedi

"Kıyamam sana ben, teşekkür ederim bir tanem." dedim gülümseyerek.

Arabalarımıza binip geldiğimizde AVM otoparkına girdik, aşağıya indim. Gökalp elimden tuttu, yürüyen merdivenlerden beğendiğim elbisenin bulunduğu dükkana girdik. İki elbise beğenmiştim biri siyah biri yeşildi. Yeşil rengini seviyordum, üniversite balomda da yeşil elbise giymiştim. Gökalp bana ödülümü verdiği zamanı hatırlayacak mıydı acaba? O gün giydiğim elbisemin rengini ve beğendiğim elbiseleri elime aldım.

"Sence hangisi?" diye sordum. Eline alıp inceledi sonra "Ben siyah rengini seviyorum ama sana yakışmaz sonra derler arkadaşı evleniyor diye yas mı tutuyor, yoksa kendi evlenemiyor diye kıskançlıktan mı giymiş."
Dirseğimle göğsüne vurdum "Ben niye arkadaşımı kıskanayım sonuçta bende buldum evleneceğim adamı."

"Evleneceğin adam mı sen ciddi misin? O zaman bu gece gelip babandan isteyeyim seni."

"Olur gel de babam öldürsün seni."

"Niye ki sonuçta ciddi olduğumu anlasın"

"Evet anlamasına anlar ama bu işin yolu yordamı var senin ailen yok mu gelir istersiniz"

"Ciddi misin Eslem sen, ağzından ne güzel şeyler çıkıyor senin. Tamam ailemle konuşacağım" dedi, gözleri mutluluk fışkırıyordu.

"Tamam konuşursun peki hangisi o zaman?" dedim elbiseleri göstererek.

"Yeşil!" dedi "Yeşil sana yakışıyor ödül töreninde de yeşil giymiştin, sana ödülünü verdiğimde gözlerimi kamaştırmıştın. O gün muhteşem biri diye geçirdim içimden."