BÖLÜM 3 "KALPTEKİ NEŞTER"

144 15 123
                                    



Merhaba Güz Sayhası Ailesi👋
Yine biz geldik güzel bir bölümle, elimden geldiğince bölümleri daha güzel yazmaya çalışıyorum
Umarım bu bölümü bazı sinir bozucu karakterlere rağmen seversiniz.

Güzel şeyler olacak ben buna hep inanıyorum❤️

Güz Sayhası için 🥀🤍 emojisini ihmal etmeyelim güzel okuyucularım

Yorum ve oy kullanmayıda unutmayalım

İYİ OKUMALAR❤️






GÜZ SAYHASI - BÖLÜM 3

"KALPTEKİ NEŞTER"

[ Köy - 2014]

Sevmek kadar sevilmekte önemliydi bazı insanlar için. Çünkü ikiside bir kalbin olduğunu gösteriyordu insanoğluna. Sevmek, insanın kalbinde uçuşan bir kelebek misaliydi, seven insanında aynı zamanda sevilmek duygusunuda dile getiriş şekliydi.

Kimi susarak yapardı bunu, zarar vermeden  kimse bilmeden, kendi dünyasında yaşardı her şeyi.

Kimi yakarak, bağırarak yapardı bunu, herkes bilsin, herkes duysun diye. Saklamazdı içinde yaşadığı sevdayı.

Genç kız susan taraftaydı, aslında seviyordu fakat kendi içinde kimse bilmeden, kimseye zarar vermeden seviyordu.

Baran ise yakarak seven taraftaydı. Çünkü kalbi, sevdaya mağlup olmuştu. Saklamak yerine herkes bilsin istiyordu yüreğinde filizlenen sevdayı.

İki sevdalı kalbin önünde kim durabilirdi ki?Fakat genç kızın korkuları vardı. Terk edilmekten korkuyordu, sevdiği adamın ellerinin, kendi elleri arasından kayıp gideceğinden korkuyor ve sevdaya tam bir adım atamıyordu.

Yaraları vardı genç kızın ve bu yaralardan savrulmak istemiyordu.

....

Günler avını yakalamaya çalışan bir aslanın koşusu gibi hızla geçiyordu. Kışın vermiş olduğu bir soğukluk tüm köyü sarmalamıştı.

Baran öğretmen, İstanbul'daki yaşantısına ters düşen bir yerde öğretmenlik yaparken biraz zorlanıyordu fakat ortama ve insanlarına alışmıştı artık. Özellikle çocukların sevgi dolu gözlerinde kayboluyordu, derslerini can kulağıyla dinleyen çocuklar.

Bir yandanda Feride'yi düşünüyordu. Onunla konuşmak, ona olan duygularını dile getirip mutlu bir yuvanın temellerini atmak istiyordu.

Okulda dersini bitiren Baran öğretmen, eşyalarını toplayıp okulun kapısını kilitledi ve daha sonra eve doğru yürümeye başla. Kar, bu yıl bir hayli sert geçecek gibi gözüküyordu. Çünkü İstanbul'un havasından çıkan bir insan, bu soğuk havaya alışması için sabırlı olmalıydı. Ara sokakları olan evlerin arasından geçerken, duman bacalardan tütüyordu ve bu duygu onun içini ısıtıyordu. Lojmana gittiğinde ilk işi sobayı yakmak olacak ve ardından çayını demleyip kar tanelerinin keyfini çıkaracaktı.

Adımları çamurlu ve karlı yollarda yavaşça ilerlerken, arkasından birisinin geldiğini hissetti. Biraz sonra durup, ardına baktığı sırada yüzüne kar topunun gelmesiyle neye uğradığını şaşırmıştı.

GÜZ SAYHASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin