Acımasız , Soğuk , Ölümcül

668 34 5
                                    

"Of sırtım "
Hatırladığım kadarıyla en son oteldeydim. Şuan ise kırmızı bir koltukta yatıyordum. Ve karşımda Ufuk abiyle bir adam konuşuyordu. Ne olmuştu doğru dürüst hatırlamıyorum bile. Ama anladığım kadarıyla şuan Ufuk abi o adama önemli bilgiler veriyor ve benim uyuyor numarası yapmam lazım

-"Nasıl yaparsınız bunu ?"
-"Çok üzgünüm efendim. Bi anlığına unutmuşum."
-"Bu nasıl bir şey ya . Sen bunu saklayabilmek için para alıyorsun. Kovuldun defol!"
Ufuk abi kendi kendine konuşmaya başladı o adan gidince "of nasıl olur. Nasıl olur"

Uyandığımı belli etmek için hafifçe öksürdüm.
-"Ah günaydın Doruk nasılsın bakalım."
-"Neler oldu bana ? "
-"Niye kendin öğrenmiyorsun ?"
-"Hadi ama Ufuk abi . Psişik güçlerimi kullanmak canımı çok yakıyo . Burnumun kanayıp kriz geçirmemi mi istiyorsun."
-"Geçirdin zaten aptal"
-"Anlatıcak mısın ?"
-"Bak Doruk oteldeyken o gerçeği öğrenince kendince anne babanın gerçekte kim olduğunu öğrenmeye çalışmışsın fakat yapamamışsın , güçlerini kullanmadığın için bunlar iyice köreldi. Tabi sonra burnun kanamaya ve delirmeye başladın. Şu an ise burdasın. Asıl ailende bu güçlerin bir parçası ve onları bizim yardımımız olmadan göremeyeceksin. "
-"O zaman bana yardım ediceksiniz !"
-"Bana emir veremezsin !"
-"Bana ihtiyacınız var uzun zamandır sizi gözlemliyorum ayrıca güçlerim sizi daha yakından tanımama yardımcı oluyor. Ve biliyorum ki ben olmadan hiçbir şey yapamayacaksınız. Tek istediğim onlarla tanışmak ne olur "
Ufuk abi çok derin düşüncelere dalmıştı . "Çık odadan " dedi. "Çık , anlaşma kabul !"
Çıkıcamda nereye gidicem abi diye düşünürken ne kadar üşüdüğümü fark ettim. Evet zaten üzerimdede farklı kıyafetler vardı. Oldukça kalınlardı ama ben yinede üşüyordum. Dışarı çıktığında ise baya kutup gibi bir yere geldiğimizi gördüm. Bir kaç küçük ev vardı sonrası hep beyaz. Etrafta Osmandan başka kimse yoktu. Düşüncelerini dinledim sakince "İyi misin Doruk umarım iyidir. "
Ona hiçbir şey demeden yaklaştım ve sonunda "iyiyim " dedim. Gülümsedi . Ve kısık bir sesle "Görev başladı Doruk ."

Olayı anlamaya çalıştım diğerleri nerede bilmiyorum. Aslında Osmana da gerek yoktu kendi başıma halledebilirdim. Kulağıma bir kulaklık takılmıştı . Kafamdaki eskimo şapkası yüzünden belli olmuyordu. Nereye gidiceğimi biliyordum. İleride tıpkı dağ gibi görünen bir bina vardı . Oraya gitmeliydim fakat orada ne yapacağımı bilmiyorum tek bildiğim yolda asker üniforması giymiş adamları öldürmek. Acımasızca. Osmanı bırakıp yoluma tek devam ettim. Yanımda yardım için bir şey yoktu . Sadece savunma için bir kaç silah ve bir bıcak verilmişti. O kadar yürümüştüm ki bacaklarımı hissetmemeye başladım. Burnum donmuştu. Titriyordum bir yandanda bu görevi bitirdikten sonra gerçek ailemle tanışacağımı bilmek kalbimi ısıtıyordu. Direndim. Baya ilerlemiştim ve buraya gelene kadar 4 tane adam öldürmüştüm. Sadece bıcak kulanarak. Çünkü etrafta sivillerde vardı ve tabanca çok ses çıkarırdı. Adamları sessizce arkalarından giderek öldürdüm . Kimse fark etmedi.
Binaya gelmiştim. Toplamda 19 adam öldürerek. Oldukça fazla bir rakam . Binanın kapısına geldiğimde kulaklıktaki bir düğmeye bastım. Hemen beni duydular ve kulağıma ses gelmeye başladı.
"Binaya girmeden önce içerideki adamları güçlerinle tespit et. Kaç kişiler ?"
Abi ben üşenirim ya falan diyemeden yaptım yani . Mecbur. Vücudumun ısısı yükselmeye başladı. Tamam şuan tıpkı içerideymiş gibi onları görebiliyordum . Giriş katında kimse yoktu . Sadece bir kaç tahta vardı. Onun üstündeki katta bir adam bulunuyordu ve elindede tüfek vardı. Onun üstündeki katta ise her köşede birer adam olmak üzere dört adam bulunuyordu. O odada bir kapı vardı ve kapının arkasında ise kilolu sakallı bir adam oturuyordu baya kral gibi yayılmıştı . Bunları izlerken bir yandanda kısık bir şekilde bunu kulaklığa aktarıyordum . Hem kulaklık hem mikrofondu.
"Güzel Doruk çok iyi gidiyorsun. Şimdi o adamları etkisiz hale getirip gördüğün kilolu adamı öldürüceksin ama korumaları ölürken onun ruhunun bile duymaması lazım. Adamın adı : Sam . Sana güveniyoruz. Öldürdüğünde bize sinyal ver"
Tamamen psişik yeteneklerimi kullanıcaktım. Biraz canın yanıcaktı yani. Yine odaklandım , kapıyı kıramazdım e kimse kapıyı açmayacağına göre kendime kibarlık etmeliydim değil mi ? Kapıyla iletişim kurdum ve o kapının açıldığını hayal ettim bunu tüm ruhumla gördüm ve istedim. Zor bir işti ama yapmıştım kapı sessizce açıldı. İçeri girdim resmen parmak uçlarımla yürüyordum. Üs kata çıkmadan önce adamın nerdemolduğunu anlamaya çalıştım yer değiştirmiş olabilirdi. Yine onları gözümün önüne getirdim . Bir tehdit yoktu. Üst kattaki adamı silahla öldürmemeliydim. Onunla bir olduk tüm gücümi kullandım. Sonra onun boynundaki nefes borusunu hissettim . Nefes alış verişini. Şimdi onu durdurmam gerekiyor. Evet aynen böyle. Olmuştu adam yavaş yavaş boğuluyor gibi sesler çıkarmaya başladı sonra yere yığıldı bende yukarı çıktım . Şimdi işin en zor tarafıydı.
Nasıl yapmalıyım diye düşündüm. Sonra aklıma mükemmel bir fikir geldi. Önce Sam denen adamın kulaklarını kısa bir süreliğine tıkamalıydım. Sonra biraz cesaret toplayıp odadaki 4 adama dalmalıydım.
Öylede yaptım. Sam artık duymuyordu kapıyı açmaya çalıştım fakat açılmadı. Tekme atıp kapıyı kırdım. Ve elimdeki taramalıya benzeyen silahla hepsini indirdim. Eğitimi iyi aldığım için zorlanmadım. Sıra Sam'deydi.
Kulaklarının açılmaya başladığını hissediyordum. Havalı olsun diyemonunda kapısını kırıp içeri girdim. Bana doğru döndü.
"Selam"
Tek el silah sesi duyuldu. Tam alnından.
Neden bilmiyorum ama suçluluk duygum ağır basıyordu şuan . Nedensiz bir şekilde bir sürü adam benim yüzümden ölmüştü. Keşke şu görev kağıtlarını daha yakından inceleseymişim. Kulaklığımın düğmesine bastım ve konuşmaya başladım .
"Görev tamam . Ailemle ne zaman görüşücem?"
"Seni almak için araç gönderdik geliyor."

Gönderikleri araç helikopterdi. Bindim. Hayır yani diğer görev arkadaşlarım ne yapmıştı . Helikopterde sadece Osman vardı.
-"İyi iş çıkarmışsın Doruk."
-"Saol Osman. Çok saol."
Nedensiz bir biçimde sinirliydim. Ayrıca donuyordum. Nereye gidiceğimizde bilmiyorum. Kimseyle konuşmakta istemiyorum . Tam bir ergen. Bir de 18 ime gelicemm ya of.

Ailelerimizi bizler seçemeyiz. Hayatlarımızı da.. Fakat en azından hayatımıza yön verebiliriz . Bende öyle yapıyordum. Hayatıma yön vermeye çalışıyordum yani. Ama hayır hayat acımasızdı. Bana karşı oldukça sertti . Kötü şeyler yaşamıştım. Vazgeçebilirdim. Ama işte böyle ya. Yaşamak için güzel bir nedenin olunca vazgeçemiyorsun işte.
Ne olucağını neler karşına çıkıcağını bilmeden sürükleniyorsun. Tüneldesin. Daha tünelin sonundaki ışığı bile görmüyorsun ama gerekirse o yoldaki tüm zorluklara katlanıyorsun. Bilmiyorsun belkide o tünelin bir sonu yok , hep karanlık belki. Belkide gittiğini düşündüğün şey bir tünel bile değil. Belkide cehenneme giden bir yol.

PARAPSİKOLOJİ  [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin