Gerçek Şu Ki

759 37 4
                                    

-"Ne kadar yüksek ?!!!"

Helikopter gökyüzünde süzülürken , bende aşağıyı izliyordum. Yanımda sadece gmrev arkadaşlarım vardı. Ufuk abiyi görmemiştim o gelmemişti. Sağ tarafımda Nazlı oturuyordu. Giydiği üniforma yakışmıştı. Ah ne diyorum ben ?

Görev bölümlere ayrılmıştı. Helikopterdeki herkese bir görev düşmüştü ve bu bu görevin finalini yapmak bana kalmıştı. Osmanla Nazlının görevleri gayet kolaydı. Sonra fark ettim ki olay benim etrafımda dönüyordu asıl görev benimdi. Ve diğerleri sadece yardımcıydı. Bu düşünce birazda olsa özgüvenimi yerine getirmişti.
Aklıma bir sürü soru takılıyordu. Ama hiç birini sormuyordum. Sessizce yolun bitmesini bekledim.

Bir kaç saat sonra gelmiştik. Düşündüğüm ggivi değildi yani kağıtlarda resmi olan yer çöl gibi bir yerdi. Burası ise tamamen ağaçlarla kaplıydı. Baya ormandı. Helikopterden inince biraz ilerledik. Uzun ağaçların arasında büyük bir otel görüldü.
-"Güzel bir görev olucak sanırım " dedim.
-"Sen kağıtları okumamışsın oğlum . " dedi Osman.
Nazlı masum bir gülümseme atıp , " Atış çalışmamız lazım , bahse girerim silah kullanmayı bilmiyorsundur Doruk " diye ekledi.
-"Biliyorum "
Bu mükemmel sarayımsı yere sırf ders almak için mi gelmiştik yani ? Otel altın sarısına bürülmüştü. Aynı saray gibi dizayn edilmişti.
"Bu ne biçim otel ? " dedim kısık bir sesle ama biri beni duymuş olmalı ki " Bu sadece ASB için yapıldı , ne bekliyordun aptal !?" dedi. Ulan ben hani patrondum hepsi eziyo beni ya . Neyse içeri girdik. Oh ben şok . Evet şimdi otel olduğu anlaşılıyordu ama yinede saray gibi dizayn edilmişti. İnsan deliye dönüyordu. Kayıt işleri falan çoktan halledilmişti. Sadece anahtarı alıp odana gidiyordun. Odama gittim ve ben yine şok. Wefad. Bune ya ? Eski evimin salonu kadar bir yerdi vardı ve bu sadece görünen kısmıydı aralardan yine odalara ve banyoya geçebiliyordun. Harikaydı gerçekten. Burdan çıkmaya hiç niyetim yoktu ama akşıma birden Nazlı geldi. Onun odası benim olduğum kattaydı. Hemen dışarı çıktım. Onun odasının önüne gelip kapıyı çalıcaktım ki kapı açıldı. "Ah bende senin yanına gelicektim " Gerçekten mi canım ? Gülümsemesi büyüleyiciydi.
-"Şey... Ben.... Sana bir şey sormak istiyorum. "
-"Dinliyorum Doruk ???"
-"Bak ben burdayım çünkü doğaüstü yeteneklerim var biliyosundur. Peki senin yeteneğin ne ?"
Hafif bir gülüme ile:
-"Benim matematiksel zekam aşırı derecede ileri aura görüyorum ve hayvanlarla iyi anlaşıyorum diyelim " deyip göz kırptı. Bu hayvanlarla iletişime geçebildiği anlamına mı geliyor
bilemiyorum..
-"Doruk bak . Sevgilinin öldüğünü duydum ve çok üzüldüm canım "
Şoka girmiştim ne diyordu bu ? Sakinleşmeye çalıştım.
-"Aslında sevgili değildik ben onu seviyordum , platonik"
-" Platonik gerçekten zor . Bende Osman'ı seviyorum deliler gibi ama o saçma sapan bir kız yüzünden beni reddetti. "
Canım yanmıştı neyse.
-"Hmm. Kötüymüş " deyip olduğum yerden kalktım. Anlamıştı sanki bir şeyler olduğunu.

ΔΔΔΔΔΔ

Sabahın 5 'inde kaldırıldık. Lanet olsun ya. Elimize de öküz ölüsü ağırlığında çantalar verdiler. Ormanın derinliklerine gittik evet tam düşündüğüm gibi. Mükemmel bir saha hazırlanmıştı. Ağaçların gövdelerinde , dallarında yerlerde hedef çalışmak için levhalar bulunuyordu. Bizden çantamızı açmamızı istediler. İçinde nerdeyse her türlü silah vardı. Tabanca , tüfek , sniper... Hmm ... Güzel .. Renkleri falan güzelmiş yani . Nerdeyse bir saat bu silahların özelliklerinden bahsettiler en küçük ayrıntısına kadar.. Her sabah olucakmış bu. Dedikleeri gibi oldu bir ay boyunca her sabah yaptık bunu . Artık bıkmıştım. Görev için gelmiştik fakat acayip lüks bir otelde resmen askerlik yapıyorduk.

-"Günaydın."
-"Günaydın Nazlı "
-"Doruk sana güzel bir haberim var. Eski kız arkadaşınla ilgili hani şu ölen "
-"O benim kız arkadaşım değildi . "
Hafiften dudak büktü :
-" Onu öldüren kişi yakalanmış adı Murat'mış sanırım."
-"Biliyorum."
-"Ha dimi senin baya yeteneğin vardı"
-"Benim yetenekleri boşver . Seninde buraya gelebilmen için bir neden olması lazım. Swn neden burdasın ?"
-"Ben... Şey ben havaya ve suya hükmedebiliyorum ınlarla etkileşime giriyorum . Osman ise tıpkı senin gibi aura görebiliyor ve ateşle etkileşime geçiyor."
Bunları bende yapabiliyorum diye geçirdim içimden. Onlar benim alt versiyonum gibi bir şeydi . Bi an kendimi fazla beğenmiştim ama çabuk geçti. Ufuk abiyi ilk gördüğümde bana dedikleri şimdi daha anlamlı geliyordu.

Eğitimdeyken bir sürü belge imzalattılar. Hiçbirini okumadım . Okumadık istediğim sayfaları da hızlıca atlıyorlardı. Bugün ise son belgeyi imzalıyacaktık. Artık bıkmıştım . Belge uzatılıyordu . Sen imzayı atıyordun. Ama bu sefer böyle değildi. Belgeleri herkese dağıttılar dikkatlice okuyun falan dediler. Şaşırdım gerçekten. İlk sayfa tanıtım , ikinci sayfa bizim bilgilerimiz, diğerleri ise asıl görevle alakalı olanlardı. Onun son sayfasına imza atıcaktık. Kalemi elime alıp okumaya başladım."İlk sayfayı geç , ikincide zaten beni anlatıyor biliyorum yani"
Dur bir dakika ! İkinci sayfayı atlarken gözüme bir şey takılmıştı.

Ad -Soyad : Doruk Yılmaz
Yaş : 17
..
..
..
..
..
..
..
Anne baba adı soyadı : Melek - Efe Yılmaz
Anne - baba durumu : Üvey.

Ağlamak üzereydim. Deliricem. Hemen çaktırmadan Osmanın belgelere baktım . Onda -öz- yazıyordu.
Yıllardır öz sandığım ailem beni evlatlık mı almıştı. Sanki üzülmek yerine biraz sinirlerim bozulmuştu. Çünkü benim yaşım oldukça büyüktü ve bunu bana söyleyebilirlerdi. Göreve falan gitmiyorum ben kimse kusura bakmasın . Vatandaşlık görevim değil ya. Ailemi bulucam ben. Gerçek ailemi.

PARAPSİKOLOJİ  [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin