Karmakarışık

256 14 4
                                    

Gözlerim açılırken yavaş yavaş , hayal ettiğimden daha farklı bir yerde olduğumu fark ettim. Bir tür hapishane odası gibiydi. Ama her yer bembeyazdı. O yüzden gözlerim yanmıştı. İçerisi aşırı derecede sıcaktı. Ve işin ilginç tarafı bende bembeyaz giydirilmiştim. Oda küçük dikdörtgen bir odadaydım. Ve odada kapı göremiyordum.
Yaşasın dedim . Bir kişi idam edilecekken üç kişi olduk. Yaşasın !! Ama yinede pişman değildim.
Tamam kalkacaktım ki sağ elime takılı bir iğne olduğunu fark ettim. Serum gibi bir şey değildi , sadece küçük bir iğne. Hareket ettiğimde canımı çok acıtıyordu. Çıkarmaya çalıştım. Ama sonuç olumsuz.

Bir şeyler düşünmeye başladım. Mantıklı bir şeyler yapıp buradan çıkmayı başarmalıydım.
Şimdi buraya gelmemizin nedeni Ufuk abiyi yani dayımı kurtarmaktı. Dayımın buraya gelmesinin nedeni ise beni kurtarmaktı. Benim bilinçsiz yaptığım bir şeyi. Ama o bilinçsiz yaptığım şeyide dayım planlamıştı. Bu ne lan dedim . Bu ne biçim bir hayat . Ne saçma sapan olaylar !! Ne olursa olsun o benim dayımdı. Belkide bana annemi anlatabilecek tek kişi. Benim başkanı öldürmeme neden olsada şuanda hayatta olmamı da o sağlamıştı. Ne olursa olsun onu kurtarmalıydım.

Kolumdaki iğneyi çıkarmaya çalıştım yeniden. Canım aşırı acımıştı. Aa çıkaramamıştım. Demir gibi bir şeyden yapılmıştı ve özel olduğu belliydi. Bir şey yapamayacağımı anlayınca yine parapsikolojik yeteneklere başvuracağımı fark ettim. Duru görü yapma zamanıydı.

Gözlerimi kapadım ve babamla dayımın nerde olduğunu görmeye çalıştım. Görüntü çok yavaş bir şekilde gözümün önüne gelirken vücut ısımın normalde olması gerektiğinden düşük olduğunu fark ettim. Böyle olmaması gerekiyordu ama şuanda buna takılmamalıydım.
Görüntü iyice belirginleşmeye başladı. Babamla dayımın nerde olduğunu gördüğümde kısık sesle falan değil bağıra bağıra küfür etmeye başladım.
Babam ve dayım karanlık bir odadaydı. Elleri zincirle bağlıydı. Vücutları yara içindeydiler. Babam hareket etmiyordu. Dayımın nefes alışverişini görebiliyordum. Ne yapmaya çalışıyor bu Ruslar ?
Beni özel bir odaya alıp niye onlara işkence ediliyordu ? Bu işin içinde başka bir iş vardı. Öğrenmeliydim.
Görüntüye odaklanmaya çalışıp babamın nerde kaldığını anlamaya çalışırken soğuktan dişlerim birbirine çarpmaya başlamıştı. Aniden görüntü gitti. Bu sımsıcak odada duyulan tek ses titrerken çıkardığım seslerdi. Tam o sırada tam karşımdaki duvar hareketlendi. Oradan bir yer açıldı ve içeri bir kadın girdi. Demek ki kapı ordaymış ama işin kötü tarafı kapı onların tarafından açılıyordu.
Girişi incelerken o gelen kadın elindeki tepsiyi yatağımın kenarına bıraktı. İçinde bir porsiyonluk yemek ve iki tane koyu mavi renkte hap vardı. Kadın bana doğru baktı.
Ve İngilizce bir şekilde "Yemekleri yemeden önce hapları iç " dedi. Bende orta parmağımı gösterdim tabiki. Kadın çok soğuk olmasına rağmen bu hareketime gülümsemişti.
Hapları içmeyecektim ama karnım çok açtı. O yüzden ne olduğunu bile bilmediğim bir yemeği yedim. Tadı ete benziyordu.
Karnımı doyurunca plan yapmaya koyulmuştum. Sezgilerim bana kötü bir şeyin olmayacağını söylediği için rahat rahat düşünebilirdim. Ama ailem şu anda acı çekiyordu. Elimi çabuk tutmalıydım. O kadının içeri girdiği duvarı düşünmeliydim.
Sonra bir şeyi fark ettim. Beni izliyorlardı . Bu duvarın arkasında beni izliyorlardı!!! Ne yapıcaktım? Yine mecburi olarak parapsikolojik yeteneklerimi kullanacaktım.
Yine canım yanacaktı.

Odaklanman lazım Doruk. Odaklan.
Duvarın arkasını yavaş yavaş görmeye başlıyordum. Of olamaz !! Bir oda var . Beni inceliyor olmalılar. Yaptığım her şeyi görüyorlar yani.

İşin güzel tarafı şuanda o odada boş. Kimse yok. Bunu düşündüğümde yüzümde hafif bir gülümseme belirdi. Görüntü gözümün önünden kaybolurken , planlar yapmaya çalışıyordum.
Saçma sapan , nereye gittiğini ne yaptığını bilmeyen ben, sanırım yine günün kahramanı olacaktı. Sadece kahraman olmak için geç kalmamam gerekiyordu o kadar. Çünkü en son gördüklerime göre ailem zor durumdaydı.

Ayağa kalkmam için kendimi zorluyordum. Ama yanlış giden bir şeyler vardı. Bacaklarım ve ellerim yavaş yavaş uyuşmaya başlamıştı. Gözlerim kararırken , karşımda bir adamın olduğunu fark ettim. Kel olmasına rağmen kapkara kaşları vardı. Gözlerimin kapanmasına engel olamıyordum. Sonra vücudumuma elektrik verilmiş gibi bir his başladı.
Ve karşımdaki adam konuşmaya başladı :
-"Sana haplar ve yemeği verdiğimizde hapları içmeyeceğini tahmin edemeyecek kadar aptal değiliz değiliz sanırım küçük adam. Korkma çok acımayacak. "

∆ Korkuyorum ben , yaşamaktan , gelecekten korkuyorum. Ama saklıyorum neler yaşadığımı , geçmişimi saklıyorum . Ölüyorum her nefes alışımda , her adım atışımda ölüyorum.
Ve gülüyorum tüm zorluklara , tüm acılara ve tüm ölümlere ...
Geliyorum , bütün acılara doğru , tüm düşmanlarıma doğru koşuyorum. Artık güçlüyüm.
Şimdi , her neredeyseniz sıkı tutunun oralara !

PARAPSİKOLOJİ  [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin