Yoksun

22 2 3
                                    

Her şeyin daha kötüye gideceği gerçeğiyle karşı karşıya kalmak midemi bulandırıyordu. Şarap yüzünden değil onun öğrendiği gerçeği yüzünden.

O 'belki' kelimesi bile vücudumun iğrenç tepkiler vermesi yetti elimden aldığı şişeyi kafama dikip yere fırlattım ve ayağa kalktım.

"Ne öğrendin Emre öğrenmeni asla istememiştim buna rağmen- ah siktir"

"Sina sakin ol"

"Öğrenmek istemezsin sandım ben istemediğim için sen ne olursa olsun ögrenmezsin sandım!"

"Sina"

Eliyle kolumu tutunca sinirlerime hakim olamadım. Daha doğrusu korkumdan ötürüydü her şey.

Kolumu elinden çektim.

"Anlamıyorsun! Hiç bir bok anlamıyorsun tamam mı? Ben böyle olsun istemedim"

"Sina! Sakin ol diyorum hiç bir bok bilmiyorum lanet olsun bilmiyorum tamam mı? En yakınım senken ben senin hakkında herkesin bildiği şeyi bilmiyorum. Lütfen sakinleş"

Sanki dediği şeyler havada uçuşuyormuş gibiydi nefes almam zorlaştı, kalbim o kadar hızlı atıyordu ki ölüm gibi hissettirdi. Düzgün nefes almaya çalışırken daha cok daralıyordum ayakta duramadım yere çöktüm.

"Sina! İyi misin? Ne oluyor? Sakin ol bak bana! Derin nefes al ver"

Onun yaptıklarını yaparken nefesim düzelmeye başladı. Beni en çok yıpratan şey sen ve seninle beraber gelen anksiyetem.

"İyiyim"

"Tamam, al su iç ben burayı süpüreyim sen burda dur ve düzenli nefes al"

"Tamam"

Bana hala iyi davranıyordu. Öğrendi mi ögrenmedi mi hala emin değildim. Ama şuan hissettiklerim çok kötüydü.

Korku, endişe, kaygı. Her duyguyu yaşarken ne yapcağımı düşündüm.

Herkesin problemlerler mücadele şekli farklıdır. Ama ben..

Ben mücadele bile etmiyorum. Kaçıyorum.

Ve yine aynı şeyi yapmaktan başka çarem yok. Sarhoşken söyleme planımı bile yapamazken nasıl birlikte olabiliriz? Nasıl böyle bir fikirle yaşayabilirim.

"Sina? İyi misin? "

"Hala anlamıyorsun, asla iyi olmadım ben. Bunu görmüyorsun iyi gibi mi gözüküyorum dışardan öyleyse bile içimi görmek istemezsin ben dün de bugün de iyi değildim yarın da iyi olmıcam. Bu hep böyleydi, benim hayatımda 'iyi' kelimesi yok Emre hiç olmadı. Bence gitmelisin artık"

"Saçmalama bu durumda seni bırakamam, iyi olmadığını biliyorum bunu şuan net bir şekilde görüyorum ama nedenini bilmediğim halde yardım etmeye çalışıyorum"

"Nedenini öğrenmek zor değildi halbuki bunu görememen senin hatan. Senin suçun değil demek istiyorum parktaki gibi ama senin suçun emre bana lanet yıllar yaşattın. Git artık"

Aslında hiç gitme demek istiyorum sana. Ama lanet korkun yüzünden hiç bir şey yapamıyorum.

"Özür dilerim, çok özür dilerim bilmiyorumdum bu kadar berbat yaşamanın suçu ben olduğumu bilmiyordum"

Kapı kapanma sesinden sonra içerde sessizlik oluştu sadece evde, kafamın içinde hala çığlıklar vardı. Asla susmayan çığlıklar. Mutfağa gidip ilaçlarımı içtim ve yatağa yattım.

Dudakların Jilet Gibiydi [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin