Kaçar Gider

5 0 0
                                    

Gittiğinde gündüzüm gecem bi hayli şaştı
Yalnızım ve ben bu fikre çok yabancılaştım
Baktım, sen olmayınca olmuyor

.....

Ne kadar uykuma devam etmeye çabalasamda bir türlü devam edemeğim için gözlerimi açmak zorunda kaldım. Yanımdaki boşluğu hissedince endişeyle etrafa bakındım. Dün onu öyle üzgün, yıpranmış görmek yeterince endişe vericiydi zaten. Yerdeki şortu hızlıca giyip odadan çıktım.

balkondaki Emre'yi gördüğümde derin bir nefes aldım. Neden bilmiyorum ama korkuyordum, şu zamanlar içimdeki bu korkuya engel olamıyordum.

Mutfaktan biraz durup ikimize de kahve yaptım. Balkon kapısını çalıp ona kapıyı açmasını işaret ettim. Hemen kapıyı açıp gülümsedi.

"günaydın, ne ara uyandın"

"biraz önce uyandım burada oturduğunu görünce de kahve yapıyım dedim"

"teşekkür ederim"

"sen niye erkenden uyandın"

"pek uyudum sayılmaz aslında"

"peki, iyi misin?"

"annemi aradım, beni çok özlediğini ve gerçekten iyi olduğunu söyledi, babam alkolü bırakmış ve gerçekten iyi davranıyormuş ona"

"çok sevindim !"

"bende, öyle içim rahatladı ki Sina anlatamam"

"sevgilim, gidelim mi görmeye anneni"

"annem hayatına bak dedi ve bende öyle yapıcam sana bakıcam böyle"

"şapşalsın"

"öyleyim"

"ha bir de çağla aradı bugün onlarlaymışız kaçamazmışız"

"olalım bakalım"

"önce bi kaçamak yapsak mı?"

Dudaklarıma kondurduğu öpücükle ne demek istediğini anlamıştım.

" Emre çağla bizi döver"

"öff"

"ne öff, yürü hadi hazırlanalım bari"

"tamam"

....

Gün boyu çağlalar ile oturup bir kilo çekirdek ile dedikodu yaptık. Liseden tutun şu zamana kadar yaşadıklarımızdan bahsettik. Hava kararınca diğerleri de gelmişti, şarkılar, hikayeler, danslar...gerçekten sabaha kadar süren en eğlenceli gündü ama kısa sürücekti.

Onlarla takılmamız, eğlenmemiz, gülmemiz. Bir veda gecesiydi işte, Bu ne kadar üzse de Emre ile yaşayabileceklerim de bir o kadar mutlu ediyordu beni. Yola çıktığımızda, karavanda günlerce güzel manzaralı yerlerde Emre ile sarılmak, öpüşmek, sevişmek... İçimi kıpır kıpır eden düşüncelerden kopamıyordum asla.

Ama düşündükçe içimdeki huzursuzluk artıyordu. Her zaman ki gibi korkuyordum..bundan da korkuyordum işte.

Nedendir bilmediğim korkunun için emre'nin sesi çekip çıkarmıştı yine.

"bebeğim gidelim mi?"

"nereye"

"dünyayı gezmeye"

"nasıl"

"sabah oldu, bence artık gitme vakti"

"emre"

"hı?"

"korkuyorum"

"korkma bebeğim, yanındayım bak tamam mı?"

"gitmesek mi?"

"Sina fikirden dönmek yok"

"çok istiyorsun, bende çok istiyorum ama  bilmiyorum korktum işte"

"bir şey olmıcak, söz veriyorum"

"her zaman bir şey yapmadan önce hep korkuyorum yanlış anlama"

"merak etme, biliyorum"

"gidelim"

"gidelim"

Diğerlerini uyandırmadan sessizce küçük bir not bırakıp çıkmıştık yarım saat, bir saatte karavanın içini düzgünce yerleştirip navigasyonumuzu en iyi şekilde ayarlamıştık.

"hazır mısın?"

"evettt!"

"öpücük"

Dolu dolu küçük öpücükler verdikten sonra yüzümüzde o heyecan verici gülümsemeyle yola çıkmıştık.

Sonunda..sonunda her şey oluyordu işte. Her şey teker teker gerçekleşiyordu.

O mutluydu, ben mutluydum..

...

         Yollar bizi bekler @emrenıl

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

         Yollar bizi bekler @emrenıl

                   Yorumlar kapalı




Dudakların Jilet Gibiydi [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin